• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

‘Help’çi teröristler

08 Ağustos 2021
A


Ali Akben İletişim:

Son on günü, tarih kitapları nasıl yazacak doğrusu merak ediyorum.

Neler yaşamadık ki, bir tarafta milletimizin canhıraş yangınla ölümüne mücadelesi, diğer tarafta durumdan vazife üretmek için abuk subuk içeriden dışarıdan çatlak havlama sesleri…

Sağduyu sahipleri bir kez daha kazançlı çıktı.

Devletimiz tüm imkanları seferber ederek; ülkemizin dört bir yanını ateşe vererek durumdan vazife çıkarıcı yerli-yabancı tüm hain ve işbirlikçilerinin hevesini kursaklarına tıkayarak boğdu.

Tıpkı Gezi’de, Kaz dağlarında, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde ve hâlâ devam ettirilen ekonomik savaşta olduğu gibi.

Tarihin tekerrürü

Değerli okurlarım yakın tarihi bilmeden günümüzdeki gelişmeleri sağlıklı yorumlamak zor olabilir.

Osmanlı tarihinin son yıllarını mercek altına aldığımızda yaşanılmış öyle garabetler var ki, günümüzü hem aydınlatan hem de karartan cinsten.

Birkaç örnekle meramımı aktarmak isterim. Mustafa Kemal bir Osmanlı paşası ve zor günlerde kendisine verilen görevi yapmış ve Anadolu’dan hareket ederek Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulmasında üzerine aldığı vazifeyi yerine getirmiştir.

Osmanlı dedelerimizin küllerinden yeşeren Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruşu ile birlikte öyle yanlışlara imza atılmış ki, bugün hâlâ millet olarak ceremesini çekiyoruz.

Toplumu ayakta tutan her ne var ise hepsine birden topyekûn savaş açılmış ve din, dil, millet, milliyet gibi kavramların kimyası ile oynanıp daha baştan devletimizin düğmesi yanlış iliklenerek işe başlanmıştır.

İş öyle bir yere kadar vardırılmış ki, devleti kurma görevini başarı ile tamamlayan Osmanlı paşasının isminin başındaki Mustafa kelimesi İslam’ı çağrıştırdığı, Kemâl kelimesi de Arapça olduğu için kaldırılarak öz Türkçe Kamâl olmuş, soyadı kanunu ile de Atatürk ilave edilmesi ile ikinci yanlış düğme iliklenmiş.

Dinsiz millet olmayacağı düşünülerek Kamalizm diye bir din uydurulmuş ve üçüncü yanlış düğme iliklenmiştir.

Süreç böyle devam etmiş ve yanlış üzerine yanlış, baskı üzerine baskı, zaten yorgun düşmüş milletin canına okunmuş.

Yakın tarihin kraldan çok kralcıları bugün fırsat bulsalar kaldıkları yerden devam ederler etmesine de köprünün altından akan sular bu hayalin gerçekleşmesini engelliyor.

Yaşanılan garabetlere mış-muş diyorum, çünkü o yılların canlı şahidi değilim ve şahitlerin büyük kısmı bugün yaşamıyor.

Tarihçi olmadığım için buraya kadar deyip esas varmak istediğim yere yani günümüze geleyim.

Bizzat yaşıyoruz ve görüyoruz.

Din dendiğinde elleri ayakları birbirine dolanan, kıçına nişadır sürülmüş yaratıklar gibi sağa sola tekme atan mebzul miktarda ucube yaratıklar var etrafımızda.

Mangalda kül bırakmayan bu yaratıkların dünkü ağababalarından da pek bir farkları yok. Çamur at izi kalsın kabili. Yalan dolan diz boyu.

Milletin değerlerinden bîhaberler.

Ben yaparsam doğru, başkaları yaparsa yanlış diyen bu yaratıklar bugünlerde yine iyice azıttı.

Yokluk edebiyatını iyi senarize eden, deveyi hamudu ile götüren ve bukalemun gibi hangi kisve ve kılıkta olunacaksa ona göre şekil alan bu yaratıkların varsa yoksa tek ve bir hedefleri var, din düşmanlığı.

Sade din düşmanlığı olsa yine peki ama bu yaratıklarda millet milliyet hatta devlet düşmanlığı da var. Yerli ve milli olan hemen her şeye düşmanlar.

Gâvurlarla kol kola onlardan aldıkları emirlere göre hareket eden ve taraftarlarını aldatma hususunda olmadık kılıklara giren bu bukalemunların yeni bir marifeti demeyeceğim, bilindik bir marifetleri yine bugünlerde ortalıkta dolaşıyor.

Gâvurdan dostun olmayacağının binlerce yaşanılmış örnekleri olmasına rağmen gâvura el açıp el aman dilemeleri.

Gâvur günahını bile para ile satar.

Bu gerçekliğe rağmen din ve devlet düşmanı gâvur fonlarından para devşirmeleri.

Utanmadan sıkılmadan bunun normal bir şey olduğundan bahsetmeniz gerçekten çok acı.

İnsan gibi çıkıp bu yaptığım düpedüz beşinci kol faaliyeti ve bana bindiğim dalı kestiriyorlar, içinde bulunduğum geminin su alması için çalışmam isteniyor diyerek mertçe bir çıkış yapsalar diyeceğim, ama maalesef topu birden devletimizi yıkmakla meşgul.

Akıl çevrim dışı, din düşmanlığı genetik bir araz ve milliyet kavramı da bu güruha göre çağ dışı olunca böyle oluyor ve milletin tükürüklerini bile yağmur zannedecek kadar akıldane olabiliyor.

Ne diyelim. Son 20 yılda yaşanmışlıkların canlı şahidi olarak boşuna heveslenmeyin, hayalleriniz beyhude derim.

Türkiye eski Türkiye değil.

Millet ise dün olduğu gibi bugün de yarın da size ve ağababalarınıza fırsat vermez.

Yaktığınız yerleri yeniden yeşertir. Yıktığınız yerleri en kısa sürede daha iyisini yaparak muhkem hale getirir.

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ankaraman

Yahu birisi denize düşse imdat dese, Koca yangınlar var her taraf yanıyor ve çaresizsin , uçak filin yok, şu yok bu yok imdat=Help diyorsun... Oldun mu Terörist, Fetöcü, PKK cı, Zilletçi,Vatan Haini.... Artık millet uyandı, Türkiye eski Türkiye değil, Sandıkta görüşmek üzere...

Mustafa

Dr Ali abim yazın çok isabetli ve uyarıcı. İbretle okudum. Teşekkürler Ali abi...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23