• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Barut biterse

05 Aralık 2021
A


Ali Akben İletişim:

Değerli okurlarım son günlerin flaş konusu hepimizin malumu. Esnaftan memura, işçiden iş verene, emekliden ev hanımına hemen herkesin hop oturup hop kalktığı zor bir dönemeçten geçerken öldük bittik edebiyatçısı güruhun el ovuşturarak durumdan vazife çıkarmasını yorumlamakta zorlanıyorum.

Deniz dalgalı.

Gemimiz yaralı. 

İnsanımız ise azmış.

Buldukça bunamış, semirdikçe semirmiş ve sonradan görmeliğin tüm unsurları ile bindiği dalı kesmekle meşgul.

Cennet vatandan başka gidecek yeri olmayan yerli ve milli insanımız olanı biteni yakından izliyor.

Elinde ve avucunda neyi varsa devletinin bekası için vermenin gururu ile başı dik alnı ak ve gözü pek.

Fakirin ekmeği olan umudundan zerre kadar kesinti yapmadan gecesini gündüzüne katarak devletinden beklentilerini görmek istiyor.

Cek caklı hamaset kokan hayalcilikten uzak atılacak somut ve doğru adımları görerek rahatlamak istiyor. 

Devletinin ivedilikle yerinde ve zamanında aldığı tedbirlerle, barut bitti diyen güruhun gözlerindeki ışıldamanın sönmesini dört gözle bekleyen vatandaşın da sabrının bir sınırının olduğunu bilmek gerek.

Algı ve olgu.

Bu iki kavram nerede ise her konuda anahtar.

Maymuncuk gibi her kılıfa uyar. Doğru kullanıldığında bir zararı olmaz ancak yanlış kullanıma da çok müsait ve sık suiistimal edilir.

Algı tüccarlığı rezil bir ticaret de olsa maalesef suiistimal edenleri çok. 

Kimisi yerli, kimisi yabancı, kimisi trol, kimisi bop top op…

Fark etmiyor.

Asıl amaç ise olgusuz algının piyasada alınıp satılması. 

Bugün işte o gün.

Ülkemizde bugün piyasa oyuncuları bu alçakça ve kalleşçe oyunu gözümüzün içine baka baka oynuyorlar. 

Vatandaş olarak bir yere kadar bu oyunun bozanı olmaya elbette çalışır ve devletimize güvenmeye devam ederiz. Ancak bir yerden sonra algı tüccarlarının eylem ve söylemlerinden etkilenir ve kafa karışıklığı ile tutum ve davranışımızı değiştirebiliriz.

Sanki bıçak sırtı bir yerlerdeyiz.

Barut bitti diyenlere barutu göstermek, giderek yoksullaşan vatandaşa da can suyu olacak söylemsiz eylemlere geçilerek vatandaşın karıştırılmış kafası düzeltilmeli.

Söylemin fayda yerine zarar getirdiği aşikâr. 

Konuştukça batmaktansa konuşmadan eyleme geçme yolu ivedilikle tercih edilmeli. 

Bağımlılık 

Otuzlu yaşlarda bir vatandaş utana sıkıla derdini anlatmaya çalışırken geçmiş yıllarda başka bir bağımlılık hastasının anlattıklarını hatırladım.

Bağımlılık veya müptelalık, illa uyuşturucuya veya ilaçlara karşı olmuyor. 

Başka şeylere de oluyor. 

Yıllar önce bir hastam parite bağımlısı olduğundan dolayı benden yardım istemişti. Derdini anlatırken yaşadığı çaresizliklerin ve içine düştüğü acizliklerin bini bir para olduğu için çözüm üretmede bayağı zorlanmıştım. 

Bu genç hastamızda da kripto para bağımlılığı oluşmuş ve yaşadığı garabetler işin içinden çıkılmaz bir hal alınca da başka bir hastamın referansı ile geldi.

Uzunca bir süre anlattıklarını sabırla ve ibretle dinledim.

İş öyle bir yere dayanmış ki, mesleğini icra edemez hale gelmiş.

Bu genç hastamın anlattıkları ile kripto borsasının işleyiş tarzını da öğrenmiş oldum. 

Konuşmasının bir yerinde “hocam gecemi gündüzümü çaldı. Lavaboda hatta banyo yaparken bile ekranı karşımda, gözümü bu ekrandan ayırmaz oldum. Banyoda ekran puslanıyordu onun bile çaresini aradım ve buldum.

Ne uyku kaldı ne de eş dost ve ailem…

Hiçbir şeyi gözüm görmüyor.

Devamlı ekranla yüz yüzeyim.

Kaybetme korkum beni bu duruma düşürdü.”

Değerli okurlarım bağımlılık böyle bir şey.

Giderek sizi normal hayatınızdan uzaklaştırır ve kendi dar çerçevesi içerisinde sizi hapsederek esir alır.

Kazanma ve kaybetme.

Bu iki duygunun beyinde oluşan alıcılarının esiri olduktan sonra yani iş işten geçtikten sonra uyanır kişi ama nafile.

Bu iki alıcıyı devamlı beslemek gibi bir çaresizliğin içerisinde bocalanır durulur.

Yoruldukça yorulunur.

Ta ki, ben ne yapıyorum sorusunu yüksek sesle sorarak uyanıncaya kadar.

Bu genç delikanlıyla ilk seansımızı yaptık. 

Tedavisini ayarladık.

Şifa Allah’tan diyerek ayrıldık.

Tüm hastalarımıza şifa ya Rab.

Bu haftalık da bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mustafa

Yine harika samimiyet dolu yapıcı ve rehber yazı. Dr Ali abim teşekkür ederiz

Ali

Barut biterse aşı var... İnsanlığı nu şekilde katledeceğiniz açıklayan jacques attali gibi adamlar bildiriyor sahte salgınla insanlığı korkutacağız aşıyla ilaçlarla tedavi edeceğimize inandıracağız mezbaha ya kendi ayaklarıyla gelecekler diye. Sende onlara çanak tutan onlarla haşrolma ihtimali yüksek olan birisin. Afrikada aşı yok corona yok. Aşıyla salgın yayılıyor. Her burnu akanda hastaneye gitmesin yanlış tedaviyle öldürülebilir. Albert bourla pfizer ceo su iki doz aşı olmafı diye israile alınmadı adam kendi aşısını olmuyor acaba neden? Ama sen umarım 4-5 doz olmuşsundur
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23