Trabzonspor’a ‘şampiyon’ diyememek!..
Futbol üç ihtimalli bir oyun olduğu için, taraftarını peşinden sürüklemeye devam ediyor. Öyle bir oyun ki, her hafta sergileniyor ve milyonları peşinden koşturuyor. Kazananın azınlıkta, meraklısının/seyircisinin ise sayısız olduğu bu oyun, çocuğundan yaşlısına kadar, etkisini göstermediği bir kesim yok ki! “Futbol merakının ‘gazını’ kim alacak, kitleri peşinden sürükleyen bu ‘oyunu’ kim bozacak?” gibisinden bir sorunun cevabının, bugüne kadar bulunmadığını görmekteyiz. Hal böyle olunca da, ‘Bu sezon yarış ne olacak, sezon sonu şampiyon kim olacak?’ gibisinden sorusunun her döneme damgasını vurduğu gibi, şimdilerde de gündemini koruyor. Devam edelim…
•
Trabzonspor, şampiyonluk yolunda kendinden oldukça emin olduğunu zorlu Aytemiz Alanyaspor deplasmanından elde ettiği 4-0 gibi net bir skorla gösterdi. Bordo-mavili ekip, en yakın rakibi İtttifak Holding Konyaspor’un sahasında Kasımpaşa karşısında 2 puan kaybetmesiyle birlikte, zirvede iyice yalnız kalmayı başardı. Yazılarımızı takip eden okuyucularımız hatırlar, yine bu satırlarda ‘Trabzonspor’un en güçlü rakibi, yine kendisi…’ şeklindeki ifadeyi sıkça kullanıyoruz. Karadeniz ekibi, kaybedilmeyecek maçlarda puanlar bırakarak, sadece taraftarının değil, şampiyonluk serüveninin heyecanını artmasına sebeb olurdu. İşte o süreç/tablo ‘Trabzonspor şampiyon!’ ifadesine, haklı olarak temkinli yaklaşılmasına sebeb olmuştu. Süper Lig’de 26. hafta geride kalırken sadece bir maçta yenilgi yüzü görmek ve 63 puan toplamak, bordo-mavili ekibin sezon sonu şampiyonluğa yakın olduğunun bir göstergesi. Puan farkı ve ligin üçte ikisi geride kalmasına rağmen bordo-mavili ekibin sezon şampiyonluğuna temkinli yaklaşılmasının sebebi, yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi futbol içinde ‘oyun içinde oyun’ seçeneğinin olabileceğini unutmamak gerek. Bordo-mavili ekip bu gerçeği Alanya karşısında iyi idrak etmiş (geçmişte yaşananlardan ders almış) olacak ki, 4-0 tamamlanan maçın skorunu, karşılaşmanın ilk yarısında yakalamasını bildi…
•
Trabzonspor, Alanya karşısında elde ettiği farklı skoru, gazeteci Sayın Cemal Ersen, ‘İlk cemre şampiyonluğa düştü’ başlığı ile o kadar net özetlemiş ki. Mevsimleri sınırlayan çizgi, benzetmesi yapacağımız cemre, nasıl ki yazın habercisi, bordo-mavili ekibin hafta sonu sergilediği arzulu ve mücadele gücü yüksek oyunu da sezon sonu şampiyonluğun habercisi. Ligin zirvesinde olmak ve yarışı kayıpsız sürdürebilmek kolay değil. Hafta sonu oynanan karşılaşmada bir kez daha yıldızlaşan isim kaleci Uğurcan olurken, kaptana ayak uydurmak isteyen takım arkadaşlarının mücadele gücü ve oyun disiplinini, maçın skorundan anlamak mümkün. Trabzonspor’un önceki sezondan farklı, en önemli özelliklerinden birisi de seyircinin şampiyonluk heyecanına/isteğine, sahada oyuncular topluluğunda katılım göstermesi. Mücadeleye hızlı başlayıp, skor olarak neticeye gitmek, gol yemeden maçı tamamlamak, sezon sonu şampiyonluğu arzulamaktan başka bir manaya gelmiyor...
•
Trabzonspor’un bu sezon şampiyonluğu ne kadar hak ettiğini, rahmetli Ahmet Çalık’ın (Allah rahmet eylesin) ismini taşıyan Süper Lig’in puan durumunun, ‘enlerine’ (Galibiyet-mağlubiyet-atılan ve yenilen gol v.s.) bakmak yeterli olacaktır. Buna rağmen, oyun disiplininden kopmadan, her hafta mücadelesinin üzerine koyarak sürdüren bir ekip görünümünde, Karadeniz temsilcisi. Teknik direktör Abdullah Avcı’nın takımı için vurgu yaptığı gibi, her defasında daha fazlasını isteyen ve bu isteğini sahadaki mücadelesine yansıtan bir ekip. Futbol sezonunu zirvede tamamlama düşüncesiyle, örnek bir takım kimliğiyle şampiyonluğa koşar emin adımlarla ilerleyen Trabzonspor’u bir kez daha tebrik ediyoruz…