TFF Başkanı kim olmalı?..
Türkiye Futbol Federasyonun (TFF) yeni başkanı yarın (perşembe) seçiliyor. Başkanlık için dokuz isim ‘Ben adayım’ dedi. Aday listesi baktığımızda, önceki seçimlerden farklı bir süreç işlediğini görüyoruz. Süper Lig’in dört büyükleri olarak isimlendirilen kulüplere yakınlığıyla bilinen adayların aksine, bir tabloyla karşılaşıyoruz. Olağanüstü gerçekleşen federasyon başkanlık seçimi için ilk adaylığını açıklayan isim Mehmet Büyüekşi oldu. Başvuruda bulunan isimlerin çokluğu her ne kadar ‘başkanlığa’ olan rekabeti artırırken, futbol sever ‘Acaba dört büyüklerin desteklediği bir isim mi olmalı?’ gibi kaygı mahiyetinde bir düşünceye kapılabilir! Diğer yanda ise ‘Futbolu dışardan (dört büyük dışında) bir ismin yönetmesi, sağlıklı yol almayı hızlandırır!’ gibi bir düşüncenin hakimiyeti. Karşılıklı ihtimaller, seçim için kısalan süreci hiç şüphe yok ki geriye getirmeyecek. Çözüm ise, bu saatten sonra isimlere fazla takılmadan, problemlerin üstesinden nasıl gelineceğinin birlikteliği...
YENİ TFF BAŞKANINI NE BEKLİYOR?
İstifa eden TFF yönetimiyle birlikte, yeni sezon için çözüm bekleyen, Başkanlığa bağlı Merkez Hakem Kurulu, disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu ve Hukuk Kurullarının belirlenmesi (en fazla tartışılan bu konuda kanaatimiz, kurulların yeni yönetim kurulu tarafından belirlenmeli) naklen yayın ihalesi, kulüplerin harcama limitlerinin belirlenmesi, yabancı oyuncu sayısı (önceden alınan -aşamalı olarak yabancı oyuncu sayısının düşürülmesi- kararı devam ettirilmeli). Seçimle ilgili süreci gazetemiz Spor Müdürü Sayın Emrah Savcı ‘Büyükekşi başkanın dönemine doğru…’ başlığı altında o kadar güzel özetlemiş ki. Diğer görüşlere bakıldığında ‘Hasan Doğan’ın kemikleri sızlar!’ başlıklı yazısında Sayın Erman Toroğlu bugüne kadar olan süreci ‘Federasyonda son yıllarda enteresan işler oluyor. Davulu başkanın boynuna asıyorlar ve tokmağı bazı yardımcıları vuruyor. Yönetime girmeyip Kulüpler Birliği’nden vurmaya kalkanlar da var…’ şeklinde özetlerken, Sayın Ali Kemal Yazıcı ‘Haksızlığı hak edilenler’ başlıklı yazısında ‘Bir de futbolun tepesinde bu kızılca kıyameti koparanların yeniden Türk futbolunu perde arkasından yönetme sevdasını göz önünde bulundurursak, hiç kuşku yok ki yakın zamana kadar haksızlıktan hak edinenler yeniden bu yapının içinde konuşlanacaktır..’ diyor….
KULÜPLER BİRLİĞİ
TFF SEÇİMİNİN NERESİNDE?
TFF Başkanlığı’nın bugüne kadar olan seçimlerinde en belirgin rolü Kulüpler Birliği Vakfı oynamıştı. Daha önce aday gösterip seçtikleri ismi, destekler mahiyetten uzak tutarsız olduğu kadar da sert bir tavır içerisinde olmuşlardı. Onun için, icraatlarıyla eleştiri oklarını alan TFF Başkanı ve Yönetimi, görev süreleri dolmadan istifa etme gereği duydular. Bugün ise adı geçen Kulüpler Birliği Vakfı, seçim sürecine sessiz kalıyor. Vakfın mevcut Başkanı Ahmet Ağaoğlu ne diyor “Olağanüstü genel kurul kararı alındı. Büyük sıkıntılar yaşadığımız konularla alakalı hiçbir karar alınmadı. Mevcut başkan vekaleten olduğundan bu sorumluluğu almak istemiyor. 16 Haziran’da gelecek yönetim bir yıllık olacak. İnşallah sağlıklı şekilde bütün bu sıkıntılara sağlıklı çözüm getirirler.” Karamsar olmak istemiyoruz ama vakfın seçimi dışardan takibi ‘fırtına öncesi sessizlik’ olabilir mi, şeklinde yorumlamadan da edemiyoruz. Yaklaşımımızın ‘sağlamasını/karşılığını’ da süreç içerisinde hep birlikte göreceğiz. Dediğimiz gibi, bugüne kadar olan seçimlerde aktif rol oynayan Kulüpler Birliğinin, adaylık konusunda net tavır ortaya koyamamasının en önemli gerekçesi, Vakfın kendi içerisinde de seçim süreci yaşaması. Bunu Sayın Ağaoğlu’nun “Büyük bir ihtimalle federasyon başkanı seçimlerini takip eden birkaç gün içinde biz de Kulüpler Birliği Vakfı olarak yeni başkanın seçilmesi yönünde hareket edeceğiz” şeklindeki açıklamasından anlıyoruz. Sonrası mı ne olur? Toplum olarak problem çözücü, çözüm odaklı olmamız önem taşıyor! Karamsar değil, umut var olmak istiyoruz…