Spor kültürümüzün elçisi; Etnospor
Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından organize edilen Etnospor Kültür Festivali, dün İstanbul’da başladı. Pazar gününe kadar da devam edecek. Zengin bir içeriğe sahip festival, geleneksel olma ve tarihe sahip çıkılması özelliğini devam ettiriyor. Etkinliğin ilki 2016 yılında gerçekleşmiş, faaliyetlerin önemini ‘Spor Kültürümüzün karşılığı; Etnospor’ başlığı altında düşüncelerimizi yine köşemizde paylaşmıştık. Geleneksel sporların önemini her defasında ön planda tutan Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan’ın ilk organizasyonun açılış konuşmasındaki şu ifadeleri hatırlamakta yarar var; “15 Temmuz darbe girişiminin başka kültürü benimseme tartışmaları açısından dönüm noktasıydı. Bizler millet olarak geleceğe kendi kimliğimizle yürümeye karar verdiğimizi bütün dünya göstermiş olduk.” Sayın Erdoğan ne diyor; “Onun için ata sporlarımızla ilgileniyorum. Bunların yeniden halkımız tarafından daha geniş bir şekilde benimsenmesi, popülerleşmesi gerektiğini düşünüyorum. İşte bunun için okçuluğumuz, atlı sporumuz, ciritimiz, güreşlerimiz var.’
YOLA ÇIKANLARI, YOLDA BULDUKLARIYLA
DEĞİŞMEYEN BİR ORGANİZASYON
Tıpkı ilk organizasyonda olduğu gibi, etkinliklerin temel gayesi ülkelerin geleneksel sporlarını şölen havasında tanıtımını yapmak. Bu konuda en zengin ülke, hiç şüphe yok ki Türkiye. Kültür, sanat, edebiyat, spor gibi tarihsel sürece sahip çıkmak bu tür etkinliklerle mümkün. Tarihle barışık olmak kadar, fert ve toplumların saadeti için tarihi sadakat önem taşımaktadır. İyi niyetle çıktığınız bu yolculukta, sabır ve sebatla atılacak her bir adım, ödün vermeden ayakta kalabilmek değerli. Bunun için herkese görevler düşmektedir. Spor Kültürümüzün karşılığı; Etnospor başlıklı 2016 yılındaki yazımıza tekrar dönersek. O gün o yazıyı, “Kimse, bir başkasından öncülük beklemesin. Siz önce iyi niyetiniz ile adımınızı atın, devamı gelecektir. Bizde merak ve memnuniyetle sizleri destekleyelim. Asımın nesli için ‘Haydi Bre bismillah!’ diyoruz…” şeklinde tamamlamışız…
ÖZ KİMLİK VE GELENEKSEL SPORLAR
Evet, yıllar çabuk geçiyor. Spor aracılığıyla toplum üzerinden oynanan ‘oyunu’ gördüğümüz kadarıyla yansıtmaya çalışıyoruz. Bugün Etnospor adı altında gösterilen gayret ve çabanın tek başına yeterli olmadığı, olmayacağını görüyoruz. Müslüman olmamızdan dolayı olimpiyatlara ev sahipliği yapamasak da (bugüne adar Olimpiyatlar hiçbir Müslüman ülkesine verilmedi). Belki de dünyanın en fazla spor organizasyonu yapan ülkesiyiz. Devlet politikası olarak sporun yaygınlaşması, spor kültürünün yerleşmesi için mevcut hükümet var gücüyle çalışmakta. Dikkat edilmesi gereken yapılan spor aktivitelerin emperyalist, batılı anlayışın değil, toplumumuzun kendi kültür değerleri üzerine inşa edilmesi. Bilal Erdoğan Beyefendinin de her defasında önemine dikkat çektiği hassas konu, toplumumuzun kendi öz değerlerine sahip çıkılması ve devam ettirilmesi hususu. Bu da ancak öz kimlikle uyumlu geleneksel atıcılık, binicilik, güreş gibi (adı geçen minder güreşi değil tabii) geleneksel spor dallarıyla mümkün. Sporun ‘amaç’ değil, toplumumuzun yararına olacak şekilde ‘araç’ olma özelliğinin yaygınlaştırılması…
ZENGİN BİR AKTİVİTE İÇERİĞİNE DAVET
Evet, hafta sonuna kadar sürecek 5. Etnospor Kültür Festivali kapsamında birçok aktivite bir arada. Etkinlik sürecinde katılımcılar atlı spor, güreş, okçuluk ve binicilik aktivitelerin yanı sıra kültür çadırlarda birçok ülkenin bölgesel tanıtımları yapılacak. Uygulama atölyeleri, el sanatları, çocuk oyunları ve sergi alanlarıyla festival, eğlendirici olduğu kadar eğitici olma özelliğiyle katılımcıların güzel bir gün geçirmeleri sağlanacak. Sözün özü, bizim gözümüzde bu organizasyonu yapan Etnospor, sportif sonucun ön plana çıkarıldığı günümüz toplumlarda, geleneksel spor kültürünün muhafaza edilmesi için ayrı bir öneme sahip. Toplumumuzun değerlerini korunması ve devamlılığı adına bu sürece sahip çıkması önem taşıyor, o nedenle destekliyoruz…