İlahiyatçılar spordaki ‘teşhirciliğe’ ne der?
Kürsüden gerçekleri haykıran imam-hatip Halil Konakçı hocanın sözleri gündem oldu. Kadını yüceltme adına söylenmiş sözler, birileri tarafından ‘çarptırılarak’ servis ediliyor, yiyen çıkarsa. Yemekten ziyade, uyanmak gerek. Bunun ne demek olduğunu, spor adına yaşatılmak istenen ‘rezalete’ dikkat çekmek isteyen bu satırların emanetçisi olarak çok iyi anlıyoruz. Biz ‘rezalete’ dikkat çekmek için yazdıkça, ‘karşı’ mahalle küstahlığının ne demek olduğunu bilenlerdeniz. Bu bağlamda ‘Hakk’a atılan okun takipçisi olan Değerli Halil Konakçı hocamıza ‘hak’ vermemek imkânsız…
BİR TOHUMUN TOPRAĞA DÜŞMESİ
İlahiyatçı ve İslam Hukuku Uzmanı Akademisyen İhsan Şenocak Hocamız Müslüman Gence Kitabında yer alan ifadeleri paylaşmak istiyoruz; “Dünyada her şey sebep dairesinde cereyan eder. Dev bir ağacın oluşmasının sebep planında küçük bir tohumun toprağa düşmesi vardır. İslam’ın yeniden yüreklere hakimiyeti için tebliğ planında bir seferberlik başlatmalı, yapman gerekenleri çağın imkânâtını da kullanarak ifâ etmelisin… Dünya daraldığında, sorunlar üzerine geldiğinde çözüm için yalnızca Allah’ın Kitabı’na, Resûlü’nün Sünneti’ne ve müctehid imamların fetvalarına müracaat et. Şehvet arenalarında, feminist aile yapısında, kızlı erkekli ortamlarda ‘huzur’ arayanlar sadece kendilerinin değil, içinde yaşadıkları milletlerin de geleceğini karartırlar… İslam, insanlık için anne kucağı gibidir; ona dön, ona sarıl…” Sayın Şenocak hocamızın daha önce sosyal medya (@ihsanşenocak) hesabından paylaşmak zorunda kaldığı ‘Sen OYUN ALANLARININ değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin SULTANISIN…’” sözlerini, konunun ehemmiyeti açısından bir kez daha paylaşma/hatırlama gereği duyuyoruz…
ALMAN JİMNASTİKÇİLERE
BİLE ‘PES’ DEDİRTEN UYGULAMA
2020 Tokyo Olimpiyatlarına bedeni örten kıyafetlerle katılan Almanya’nın kadın jimnastikçileri hatırlayın. Oyunların eleme müsabakalarına da bacakların açık kaldığı mayolar yerine vücutlarının tamamını saran mayolarla çıkarak dikkat çekiyordu. Alman basınına konuşan kariyerinde üçüncü kez oyunlara katılan Seitz, ‘Her kadının, kendi giyeceği kıyafeti kendisi seçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Olimpiyatlarda da bunu gösterdik…’ ifadeleri dikkat çekiyordu. Alman sporcular, jimnastikte cinsel nesneleştirmeye karşı duruş sergilemek amacıyla bunu gerçekleştirdiklerini duyurmuş ve dünya genelindeki meslektaşlarından birçok destek mesajı almışlardı. Dili, dini, ırkı ne olursa olsun sporcunun kıyafeti teşhir (gösterme/sergileme) amacı taşıdığı için, sporcu o kıyafetle sahne alma (yarışmaya çıkmayı) reddediyor. Bu uygulamayı hayata geçiren, dini İslam olmayan, Almanya Jimnastik Milli Takımı. Bu durum bizde olsa ne olurdu!? Önce ceza, sonrasında milli takımdan uzaklaştırmak mı dersiniz.
HALİL KONAKÇI HOCAYA ‘HAK’ VERMEK…
‘Amacım kadını yücelten İslâmî hükümleri anlatmak’ diyor imam hatip Halil Konakçı Hoca. İslam’ın emir ve yasaklarını dile getiren, kendi ifadesiyle ‘Benim muhatabım müminler. Gayem Allah’ın hükümlerini anlatmak’ diyen Sayın Konakçı Hocaya karşı ‘mahalle’ harekete geçiyor ‘Vay sen bunları nasıl söylersin!’ Bu ve benzeri hareketleri yapan bir ‘cenah’ var ve her defasında İslam’ın emirlerini hatırlatanlara karşı azımsanmayacak bir ‘hazımsızlıkları’ var. Onlar bu ‘hadsizliği’ kendilerine yakıştığı için yapıyorlar. Bırakın İslam ile şereflenme ve Müslümanca yaşamayı, ar/haya/teşhir edilme bakımından 2020 Tokyo Olimpiyatlarını protesto eden Alman jimnastikçiler kadar bile olamıyorlar. Çünkü, İslam’ın emirlerinden habersizler. Doğru, ‘hayâ imandandır’ sözünden nasiplenmeyenlere hangi söz/ikaz kâfi gelebilir ki! Bildiğimiz ve üzerinde durmamız gereken, gençliği bu tür ‘sapkınların’ tuzağından kurtarabilmek. Bu süreci ‘spor’ adı altında çok rahat bir şekilde işletmelerine ‘dikkat’ kesilmek gerek. Bunu nasıl, hangi platformda gerçekleştirdiklerini açıklamak, spor bilim uzmanı olarak bize düşüyor. Özellikle anne-babalara sesleniyoruz; kız veya erkek fark etmez. Yarının gençleri olan çocuklarımız için spor branşı seçerken, çocuklarımızı güvenip teslim edeceğimiz eğitmenler ve yapacağı spor dalının dini inancımıza ve kültürümüzden bağdaşıp bağdaşmadığına hususu önem taşımaktadır. Çünkü dünyada elde edilen derece (madalya), ahirette geçerli olmayabiliyor…