Galatasaray ve Fenerbahçe’de neler oluyor?
Süper Lig’de şampiyonluk yarışında yer almadığınızda, rüzgâr ‘tersine’ esebiliyor. Bu durumda dümene hakîm olamadığınızda, alabora olma ihtimaliniz oldukça yüksek. Ligde kötü günler geçiren Galatasaray ve Fenerbahçe, iyi yönetilememenin ‘meyvelerini’ topluyor. Çünkü ortada sportif bir başarı olmadığı için, başarısızlığı ‘kamufle’ edecek bir durum, adeta kurtarıcı oluyor. Nasıl yani? Bir yanda, mali yönden ibra edilmesine rağmen, idari yönden ibra edilmeyen ve olağanüstü seçim kararı alınan Galatasaray. Diğer tarafta, Mesut Özil ve Ozan Tufan’ı kadro dışı bırakan Fenerbahçe. Hemen akla şu soru gelebilir; ‘Fenerbahçe gençlerle, puan cetvelinin üst sıralarına tırmanıyor, bunun adı niçin başarısızlık olsun!’ Sarı-lacivertli ekip için alınan bu sonuçların ‘yalancı bahar’ türü olduğunu, kadrosundaki yıldız oyuncuların kadro dışı kalmasından anlamak güç değil. Bu durum sadece her iki takım için sınırlı olmayıp, kulüpler başta olmak üzere ülke futbolunun iyi yönetilmediğinin en net yansımasıdır…
TRABZONSPOR-FENERBAHÇE ÇEKİŞMESİ!
Süper Lig Ahmet Çalık Sezonunda Şampiyonluğa koşan Trabzonspor, Milli Takım’ın 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeli maç arasından dolayı haftayı dinlenerek geçirdi. Şampiyonlukta yarışını ‘rekorla’ sonuçlandırmak için gün sayan bordo-mavili ekibin Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen’in ‘Şampiyonluk’ ile ilgili açıklamaları, Fenerbahçe’yi harekete geçirdi. Peki, neydi bu açıklama; “2010-11’i asla unutmadan, asla vazgeçmeden, 38 yıl değil, 11 yıl sonra yeniden şampiyonluğa koşuyoruz.”
Bu açıklamanın hemen ardından, Fenerbahçe Kulübü Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük’ten cevap gecikmedi; “2010-11 şampiyonu Fenerbahçe’nin ödediği bedelin zerresini bu cumhuriyetin içerisinde hiçbir spor kulübü ödemedi…”
Çok değil bir hafta önce, her iki kulübün başkan ve teknik direktörleri (Ali Koç-Abdullah Avcı), birbirlerine olan övgülerine şahit olmuştuk. Şimdi durup dururken Divan Kurulu Başkanlık makamını temsil eden isimlerin, camialara hiçbir kazanım sağlamayacak tartışmaların içine sürükleyecek sözler sarf etmesi, neyin nesi? Trabzonsporlu futbolsever, takımlarının şampiyonluğu için gün sayarken, takımları için ‘O sene bu sene’ sözüne kendilerini o kadar inandırmışlar ki; Trabzon’da otobüsle seyahat etmek için kartını okuttuklarında, yolda giderken trafik ışıklarına dikkat kesildiğinde aynı yazıyı okuyor; ‘O sene bu sene.’ Şampiyonluğa iyiden iyiye inanmış bir şehirden bahsediyoruz. Hal böyleyken tartışmanın, hem de Divan Kurulu Başkanlarının arasında olması, her iki camiaya da yakışmıyor. Trabzonspor için ne 11 ne de 38 yıl öncesine gitmek bir anlam ifade eder. Şampiyonluk için bahanesi kalmadaki, diyelim ki suni gündemle (geçmişte bu çok yapıldı) bahane üretilsin. Ne diyor Başkan, Teknik Direktör ve Taraftar ‘O sene, bu sene’…İki ile ikinin toplamı dört etmesi kadar, açık ve net. Hal böyleyken, hiç kimsenin huzuru bozmaya, başarıya ‘çomak’ sokmaya hakkının olmaması gerek!.!
BEŞİKTAŞ DA YABANCILAŞTI
Teknik Direktör Yılmaz Vural, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinde söyleşide ‘Türkiye’de yönetme problemi var, futbol doğru yönetilmiyor’ diyor ve ekleme yapıyor; “Çalıştığınız ülkenin dilini bilmeniz lazım. Bu yüzden Türkiye’de yabancı teknik direktörlerin başarılı olabileceğini düşünmüyorum...”
Yılmaz hoca bunları açıklarken, Beşiktaş Kulübü Fransız Teknik Direktör Valerien Ismael ile sözleşme imzalıyordu. Valerien Ismael yeni takımı Beşiktaş’ta başarılı olur mu, yoksa başarıya ‘Fransız’ mı kalacak? Bu sorunun cevabı, sahadaki mücadelede aranacak. Başkan Ahmet Nur Çebi’nin Sergen Yalçın sonrasında, sezon bitmeden Önder Karaveli’nin de teknik direktörlük görevini sonlandırması oldukça düşündürücü. Nasıl düşündürücü olması sıralamadan belli olmuyor mu; Şenol Güneş, Abdullah Avcı, Sergen Yalçın ve Önder Karaveli.. Şimdi ise Fransız teknik adam…