• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yaşar Değirmenci
Yaşar Değirmenci
TÜM YAZILARI

Uyanmalıyız!

13 Nisan 2022
A


Yaşar Değirmenci İletişim: [email protected]

Fark ettirilmeden gıdım gıdım münkere alıştırılıyoruz. Asla bir arada olamayız sandıklarımızla beraber olabiliyoruz. Üstelik bunların kurum ve kuruluşlarına da sahip çıkıyoruz. 

Mimarlar, mühendisler, doktorlar, hukukçular, esnaf ve sanatkârlar, tüccarlar, sanayiciler, gazeteciler, memurlar, işçiler hepsi mükemmel bir ‘görev ve sorumluluk şuuru’ içinde çalışıyormuş gibi siyasiler de onlarla beraber. Tabipler Odası’ndan tutun, Baro Başkanları’ndan Ticaret Odaları’na varıncaya kadar. Kendi sahalarıyla ilgisiz konuşmalar, demeçler, basın açıklamaları… Siyaset yapacaksanız girin bir partiye, orada yapın. Bu ne yüzsüzlük!  

Yazılı kurallar dışında, zihniyetimizle, tavrımızla bu düzeni biz oluşturuyoruz. Bize oluşturtuyorlar. Batılı olmaya çalışırken kendisi olmaktan çıkan insanlarımız oluşturuyor. Onları kullanıyorlar. Ana mesele, öyle ‘yazılı statü’ meselesi filan değil. Rahatsızlık toplumun kalbindedir, ruhundadır. Bunu görmezsek, görmeye cesaret edemezsek, düşünmeye başlayamayız bile. Kaygan zeminde, imtihanlar içinde ayakta durmaya çalışıyoruz. Dayananlar, direnenler, sürüklenmeyenler! Metin durulduğunda neler olabileceğini bu millet göstermiştir. 15 Temmuz, dış güçlerin, şer ittifakının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin düşmanlığını yapanların emrine giren, onların ağzıyla konuşanlara verilen bir derstir. İbret almalarına, kendilerine gelip öze dönmelerine vesile olan bir ders!  

Yazılı kuralların dışında oluşan düzenin koruyuculuğunu yapmak, bundan nemalanmak, kurdukları vesayet rejiminin ellerinden alınacağı korkusuyla saldırmak! Her hal ve şartta bunu yaptılar. Mağlubiyeti bile kabullenmeyip zorlama tevil ve mazeretlerle uydurma ‘talimat konuşmaları’ ile tam bir ‘Batı uşağı’ olduklarını gösterdiler, gösteriyorlar, gösterecekler. Hak ve Bâtıl mücadelesi bitmez/bitmeyecek. Yeter ki bizler hep hak ve hakikatin yanında olalım. Devlet, millet, ümmet düşmanlarıyla mücadeleye devam edelim. Bu güruh ne ders çıkardılar ne de ibret aldılar. Referandum sonrası yaşananlar bu! Şeklî ve sathî şeylerle oyalanmayı bir çare gibi görmek ve göstermek suretiyle gerçek değişimi (ruh ve zihniyet değişimini) unutturmak tek gayeleri oldu. Aydınların durumu da içler acısı. Onlar da düşünemiyor. Çünkü milletin özünden alacağı ışığı alamıyor. Düşünce için bilgiyi yeterli görüyor. Bilgi olarak gördükleri de paganizm! Hurafeler çöplüğü. Zihin işgali.  

Dünyadaki değişim ve gelişmeler, Türkiye’nin stratejik-kültürel öneminin çok artmış olduğunu gözler önüne seriyor. Dünyayı yönetmek iddiasında olanların gündem dosyasındaki ciddi konulardan biridir bu. Liderini bulan, lider Türkiye’yi durdurmak. Zulme ve katliama Batı uygarlığı diyenlere kendi medeniyetimizi (İslâm Medeniyetini) bilmeyenlere, değerlerimizle tamamen kopuk olanlarla, sanal dünyada yaşayanlarla, ebedî hayatla ilgisi olmayanlarla beraber yaşıyoruz.  

Türkiye fiilen sömürgeleştirilmedi ama zihnen, kültürel olarak sömürgeleştirildi. İslâm medeniyetinin medeniyetimiz olduğu, devlet olarak da Osmanlı’nın hakkaniyetiyle, adaletiyle insanlığa ‘örnek devlet’ olduğunu göstererek medeniyet tarihine geçtiğini Batının aydınları bizden iyi biliyor. Adaletin, hakkaniyetin ve kardeşliğin zirvesi medeniyetimiz aşağılandı. Çocuklarımızın tarih bilinci linç edildi. Kültürümüz aşağılanıp bu toplumun ruhunu oluşturan kültürel değerlerimiz, dinamiklerimiz hunharca, acımasızca dinamitlendi. 

Tarihimizle de irtibatları yok. Sadece düşmanlık! Belgeli, ispatlı yapılanları bile konuşmak yasak. 23 Nisan geliyor. 29 Ekim’i ayrıca kutlamalar, 100. Yıl adı altında kutsiyet, vb.  

M. Kemal’i de tarihi seyir içinde sağlam/sahih kaynaklardan araştırarak tarihi bir tahlil yapmayacak mısınız? İstiklal Harbi öncesini, sonrasını, son dönemi (yapılan/yaptırılan inkılapları) ilmi, objektif, peşin hükümsüz öğrenmeyi hiç mi düşünmüyor musunuz? Ya ümmeti başsız bırakan hilafetin kaldırılması meselesi… 

Hiçbir önemli harbin (hele İstiklal Harbi gibi) tek adamla kazanılmadığı/kazanılmayacağı, Tek Parti/Tek Şef dönemlerini tahkir ve tahrik etmeden, hakaret ifadesi bulundurmadan, seviyeli, kaliteli adamlara yakışır şekilde konuşup tartışıp; hak ve hakikatte, doğrularda, güzelliklerde buluşulacağını ne zaman söyleyeceğiz? 23 Nisan 1920’de Kur’an-ı Kerim’lerle, dualarla Cuma günü açılan Meclisi, bu birinci Meclisin kapatılıp, kendi kadrosundan müteşekkil, ‘emir kullarından ibaret ikinci meclisin açılması, sonrasında başlayan inkılaplar konuşulmayacak mı? Cenaze namazı kıldıracak adam bırakmayan, ezanı yasaklayan, hafıza kaybına sebep olan harf inkılabını yapan/yaptıran, kadınımızın hürriyete kavuşturulması adı altında iffet ve hâyâ perdesinden sıyrılıp teşhir metaı haline getirilmesine varıncaya kadar yapılanlar bilinmeyecek mi? Batı’nın rezilliklerinin ‘uygarlık’ adına getirilmesini, İslâm’ın hayattan çıkarılıp tamamen dışlanmasını, tehlikeli gösterilmesini öğrenmeyecek miyiz? Meselelerimizi objektif, ilmî ölçülerle tartışmaya, konuşmaya, samimiyetle dertleşmeye o kadar ihtiyacımız var ki? Kırmadan dökmeden, itham, iftira ve suizandan uzak birbirimize tahammül göstererek konuşabilsek. Hutbelerde bile Mustafa Kemal isminin geçme ısrarı, DİB’nın çeşitli vesilelerle cevap vermesi, gazete adı altındaki paçavraların Meclis açılışındaki sarıklı cübbeli dualar yapılırken meşhur resmi 18 Mart Çanakkale günü çekilmiş gibi gösterme sahtekârlığı. Tarihe geçmiş insanları kutsal hale getirmek vebaldir.  Masum ve mahfuz olanlar sadece peygamberlerdir.  

Mağfiret, rahmet, bereket ayı Ramazan; kendimize, özümüze dönüşün, kendi değerlerimizle buluşmanın günleri olsun. Rabbimizin hep açık tuttuğu tevbe, istiğfar kapılarından istifade etmeyi nasip etsin. Bizleri affetsin. “Sen affedicisin, affetmeyi seversin. Bizleri affet!”

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Bu uykudan değil TSK

Hiçbir Türk devleti uyanamaz

Uyanmalıyız!

Niye? Yorgan, battaniye mi lazım üzerimizdeki?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23