• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yaşar Değirmenci
Yaşar Değirmenci
TÜM YAZILARI

Şehitlerimizin Mesajları 2

13 Şubat 2022
A


Yaşar Değirmenci İletişim: [email protected]

Bugün yaşadıklarımıza ışık tuttuğu için Cuma günkü yazımın devamını yazıyorum.

Benna’ya göre İslâmî bir hükümet, yöneticinin İlahi ölçüler ve halk karşısındaki mesuliyeti, ümmetin birliği ve ümmetin iradesi ilkelerine dayanmalıdır.

Hilafetin iadesi ve ihyasını programı içine almış, bunun daha önce bir dizi faaliyet ve aşamalara muhtaç olduğunu idrak etmiştir. Gerçekleşmesi gereken merhaleler şunlardır:

a) Kültürel, içtimai ve iktisadi alanlarda İslâm ülkeleri arasında tam bir dayanışma ve yardımlaşma.

b) İslâm ülkeleri arasında yapılacak anlaşma, antlaşma, konferans ve diğer toplantılar ve görüşmeler.

c) İslâm Birleşmiş Milletleri kurulması.

d) Bütün bunlar gerçekleştikten sonra ümmetin tamamının başı tespihin ipi ve imamesi, birliğin sembolü olarak bir lider üzerinde ümmetin ittifak etmesi.

e) Bu din, belli bir ırka veya bölgeye değil, bütün dünyaya rahmet olarak gönderildiği için son adımda “dünyada birliğin” gerçekleştirilmesi.

Ülkenin her tarafına sömürgeci yabancılar dal budak sarmış, 320’den fazla yabancı şirket bütün ekonomik kurum ve kuruluşlara hâkim olmuş, sanayi ve ticareti ele geçirmişlerdi. İşte bu durum İhvan hareketinin önce kanal bölgesinde yer etmesini sağladı. Ülke yoksul değildi ama serveti yabancıların elindeydi. Bu yüzden halkın % 60’dan fazlası, hayvanların yaşama şartlarından daha kötü şartlarda yaşıyordu. Her türlü hastalık yaygın hale gelmişti. İnsanlarının % 90’ının bünyeleri ve duyu organları zayıflamıştı. Okuyanların sayısı beşte bir kadardı. Hapishanelere girip çıkanların sayısı okuldakilerden fazlaydı. Savaş gücü çok eksikti. Mısır için söylenenler hemen hemen bütün İslâm ülkeleri için de geçerliydi. Hasan El-Benna bu durum değerlendirmesinden sonra çare olarak gördüğü sosyal ve ekonomik düzenin nirengi noktalarını şöyle tespit etmiştir:

1) Servet, mal, devlet ve insanlar için şu ayetin ışığında bağımsız bir iktisadi düzenin kurulması: “Allah’ın size geçiminizi sağlamak, belinizi doğrultmak için verdiği mallarınızı meşru ve makul yoldan harcamayanlara vermeyin...” (4 Nisa, 5)

2) Paramızın sömürgecilere ait çarkın dışına çıkarılması, bağımsızlaştırılması.

3) Şirketlerin yerli hale getirilmesi ve imkân el verdiği ölçüde yabancı sermayenin yerine yerli sermayenin konması.

4) Kamu hizmetlerine ait kurumların yabancıların elinden alınması.

5) Yıllardan beri ihmal edilmiş bulunan büyük projelerin hayata geçirilmesi, sanayileşmeye öncelik verilmesi, el zanaatları ve küçük (aile) işletmelerinin teşvik edilmesi, halkın lüks tüketimi terk etmesi, zaruri tüketim ile yetinmesi, büyüklerin bu konuda küçüklere örnek olması.

6) Kalkınma amacıyla İslâm ülkeleri arasında işbirliği ve dayanışma kurulması, mümkün olduğu kadar Müslümanların ürettikleri malların tüketilmesi, mümkün ise bir Müslüman kuruşunun yabancıya kaptırılmamaya çalışılması.

7) Halk tabakaları arasındaki büyük servet ve refah farkının ortadan kaldırılması, orta tabakanın oluşturulması.

8) Faizciliğin ortadan kaldırılması, zekât kurumuna işlerlik kazandırılması, servetin azından çoğuna doğru yükseltilerek vergi alınıp yoksullukla mücadele edilmesi, böylece aradaki refah farkının azaltılması.

9) Kırlarda ve köylerde çoğu yararlı bir şekilde değerlendirilemeyen büyük topraklarla ilgili bir düzenlemenin yapılması, bir kısım toprakların bedelleri verilerek sahiplerinden alınması ve topraksızlara veya yetersiz toprak sahiplerine dağıtılması; böylece hem onların da üretici yapılması, hem de bu ülkede korumaları gereken bir yerlerinin bulunduğu şuurunun uyandırılması. 

Hareketin Amacı:

1) İslâm ile insanları ıslah edip olgunlaştırmak.

2) İslâm vatanını yabancıların işgal ve istilasından kurtarmak.

3) İslâm devletini kurmak ve bütün ümmeti kâmil manada İslâmî uygulamaya döndürmek.

Bu amaca ulaşmak için önce eğitim, irşad, ikna yolları denenecek, karşı taraf engellemek için şiddete başvurursa, o zaman şiddete mukabele etmek meşru olacaktır.

Mısır İhvanı’nın temsil ettiği İslâm, derin entelektüel, kültürel, sosyal ve tarihî kökleri olan Sünnî omurgadır. Ana damardır.

Bu vesile ile Hasan el Benna’yı, dâvâ arkadaşlarını, şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, Rabbimizin hepimizi Cennetinde buluşturmasını niyaz ediyoruz. Başlattıkları Kur’an ve Sünnet merkezli İslâm dâvâsının ilelebet devam edeceğini, kâfirler istemese de Allah’ın nurunu tamamlayacağını dost-düşman herkese ilan ediyoruz.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

İslam'dan alınan ilkeler

İslam'dan aldığı bu ilkeler, bugün yeni yazılmış gibi tazeliğini ve güncelliği korumaktadır. Rabbim Şehid Hasan El Benna olmak üzere tüm şehitlere rahmet eylesin, bizleri onların yolundan ayırmasın. Allah sizden de razı olsun sayın hocam bunları derleyip bize aktardığınız için...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23