• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Oyunları bozan seçim kararı

21 Nisan 2018
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Uzun zamandır kamuoyunu meşgul eden “seçimler erkene alınacak” iddiaları ve “olmayacak” açıklamalar nihayet Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın açıklamasıyla noktalanmış oldu. 

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, aslında seçimlerin erkene alınmasına taraf değildi. 

Ancak Sayın Bahçeli’nin açıklaması sonrası AK Parti kurmaylarıyla bir araya geldi ve nihai karar açıklandı. 

Ülkenin sorunlarının aşılması dış destekli içteki işbirlikçilerin ihanet hazırlıklarını bozma adına seçimi erken almak zorunda kalmıştır.

Artık söz cumhurun kendisinde. Ülke ve milletimiz için hayırlı olsun.

Aslında ben köşemde dış politika üzerinde tespit ve değerlendirmelerde bulunuyorum.

Ancak ülkemin sorunları maalesef dışarıdan yönlendirildiği için ister istemez zaman zaman iç politikayı irdeleyip değerlendirmek zorunda kalıyorum.

Çünkü bu seçim normal seçimlerden biri değildir. Ülkem ve milletim için bir beka meselesi haline gelmiştir.

Cumhurbaşkanımızın 24 Haziran’ı seçim tarihi olarak açıklamasından sonra Türkiye’deki bölücü ihanet ve işbirlikçi yıkıcı muhalefetten çok Batılı emperyalist ülkelerin başkentleri hareketlendi.

MHP lideri Sayın Bahçeli’nin erken seçim kararı önermesi içte olduğu gibi ülke dışındaki şer odaklarını da şaşırttı. 

Çünkü onlar, tüm ihanet operasyon hazırlıklarını 2019’a göre yapmışlardı ve bu açıklamayla ters köşe oldular. 

Seçim öncesi ülkenin ekonomisini zayıflatmak ve ülkeyi siyasi istikrarsızlığa sürükleyecek senaryoları sahneleme planları alt üst oldu.

Onların hedefi, ‘Bizans entrikalarıyla’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasındaki halk desteğini kesmekti. 

KILIÇDAROĞLU YENİ 

BİR EKMEL BEY ARIYOR

 “Kendine güveniyorsan gel seçime gidelim” naraları atan Kılıçdaroğlu, şimdi şaşkın ördek gibi “Hazırım amma” diyerek bahaneler sıralayıp, bir sağa bir sola savruluyor.

Kendi aday olsa hezimete uğrayacağını ve böyle bir sonuç onun siyaseten tükenişi olacağını biliyor.. 

Cumhurbaşkanlığına aday olmaya çok hevesli ama cesaret edemiyor. 

CHP’de 2010’dan bu yana girdiği bütün seçimlerde başarısız olan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu parti içi muhalefete karşı bir kez daha koltuğunu korumanın derdine düştü. 

Hatta parti ikiye bölünmüş durumda. 

Bir kesim, “Ekmeleddin İhsanoğlu›nun çatı adayı gösterilmesinin hata olduğu yönünde eleştiriler yaparak “adayımız Genel Başkanımız veya onun göstereceği bir CHP’li olmalı” diyorlar.

Diğer kesim ise CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu veya bir başka CHP’linin aday gösterilmesi tarihi hata olacağını iddia ederek “Erdoğan’ı o makamdan indirecek sonucu almaya muvaffak olamayız” uyarısında bulunuyorlar.

Anlaşılan ‘Ahlanıp Vahlanmak’ için CHP’de sağdan da oy getirebilecek ‘Yine bir Ekmel Bey aranıyor’.

AK Parti ve MHP dışındaki diğer partilerde benzer telaş ve endişe yaşanıyor.

Bunlar ülkenin sorunlarına çare üretecek projeleri yok. Ellerindeki tek ortak sermayeleri ‘Erdoğan düşmanlığıdır’.

Bu öyle bir düşmanlık ki; “Onu indirelim ülke batarsa patsın” diyecek kadar çirkefleşmiş bir düşmanlık. 

BAHÇELİ VE 

YENİKAPI RUHU

Kim ne derse desin. Ülkenin karşı karşıya kaldığı o ihanet ve işgal FETÖ kalkışmasında “Önce ülkem ve milletim” diyerek bir vatansever olarak üzerine düşeni yapmış ve seçilmiş Cumhurbaşkanımız ile hükümetin yanında yer almıştır.

Sonrasında Kılıçdaroğlu’nun da zoraki katıldığı o ‘Yenikapı Mitingi’ devamında yerli ve milli olanlardan oluşan ‘Yenikapı ruhu’na dönüştü. 

Sayın Bahçeli, bu ruhu tavizsiz sürdürerek ülke ve milletimize büyük hizmetler etmeye devam etmektedir.

Gelinen noktada yine o, o ruhun devamı olarak önerisiyle seçimler erkene alınmış oldu.

Sayın Bahçeli, yerli ve milli duruşundan dolayı hem takdiri hem de teşekkürü hak ettiği kanaatindeyim.

Emperyalist güçlerin ‘asimetrik savaşı’nın devam ettiği bu süreçte; sağcı-solcu, Kemalist anti Kemalist, laik anti laik gibi kısır tartışmalar ülkeye hiçbir şey kazandırmaz çok şey kaybettirirgerçeğinden hareketle ‘Milli birlik ve beraberlik’ içinde olunmalı.

Ülkenin buna en ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz.

Bu ülke hepimizin ve bu seçimle milli bir refleksle ülkemizi hedef alan şer güçler ve onların içimizdeki işbirlikçilerine karşı dik durmanın zamanıdır. 

Şimdi ortada fiili bir durum söz konusu. Türkiye’yi gelecek yüzyıla taşıyacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu seçimle taçlanmış olacak veya yeniden emperyalist güç odaklarının pençesine düşeceğiz.

Eğer, Türkiye’yi merkez ülke ve küresel aktör olmasını istiyor ise milli ve yerli olan ‘Cumhur İttifakı’ için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23