• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

O ‘Gül’den eser kalmadı

02 Mayıs 2018
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Dostlar, farklı farklıdır. 

Bir gerçek dost olanlar var, bir de dost görünenler.

Dost ve arkadaş kime denir?

Dostluk ve arkadaşlık kimlerle kurulmalı?

Dostu ve arkadaşı seçerken bu iki soru mutlaka irdelenmeli ve sonuçları üzerinden, inanmak ve kalben mutmain olduktan sonra dost ve arkadaş edinmeli.

Dostluğun ve arkadaşlığın önemi bilmeyenlerden yani dost görünenlerden uzak durulmalı. 

Çünkü onlar, çıkarları senin üzerinden devam ettikçe yanında olurlar. 

Ve yine onlar, kendi çıkarları devam ettikçe sizi tartışmaz ve eleştirmezler. Yüzünüze karşı yanlışlarınızı bile onaylayan ve alkışlayan olurlar.

Gerçek dost ona ihtiyaç duyduğunda seni çıkar uğruna terk etmeyendir.

‘Yol Arkadaşlığı’ ise çok daha başkadır.! 

Dava ve yol arkadaşlığı çıkar üzerine değil gönül, vefa ve kardeşlik üzerine kurulur.

‘Yol arkadaşlığı’; ortak sevdalarda bir yolda olma veya yola birlikte çıkma anlamı taşır. “Yol arkadaşlığına ölümüne varım” diyebilen ve onun gereklerini samimiyetle yerine getirenlerle yapılmalı. 

Yolculuklar büyük fedâkarlık ve tahammül gerektirir ki, genelde fikir ve dava arkadaşlığı da yolculuk esnasında belli olur. 

Bazıları baştan dost görünenlerdir. Bazıları ise yolda değişenlerdir. 

Günümüzde samimi gerçek dost sandıklarımız meğer dost görünenlerdenmiş. 

GÜL’ÜN DİKENİ 

“Gül dikensiz olmaz, Gül’ü seven dikenine katlanır” derler, doğrudur.  

‘Gül’ün etkileyen bir kokusu ve tatlı rengi ile yeşil yaprağının yanında bir de sivri, acıtan dikeni var. 

Biz ‘Gül’ü sevdiğimiz için ‘Gül’ün dikenine hep katlandık. 

Biz ‘Gül’ almak için dikene de su verdik. 

Ancak gönül bahçemizde açan o ‘Gül’den şimdi eser kalmadı.

Bizim bahçenin Gül’ü zamanla değişmiş ve toprak altından faklı bahçelere doğru köklerini salmış. 

Gül’ün kendisi ile yaprakları kurumuş, gül kokusunu kaybetmiş, ama dikeni kurudukça daha çok acıtmaya başlamış. 

Sadece ben değil milyonlar, “her şey olur ama ‘Gül’ değişmez” sanmıştık ama yanılmışız.

Onun değiştiğini, etkileyici gül kokusu ve rengini kaybettiğini görünce elime kalemi alarak önümdeki not defterime. 

“Ne ‘Gül’den eser kaldı ne de bülbül sesinden bir hazan geldi geçti gönlümün bahçesinden” diyerek duygularımı içeren bir mısralık şiir yazdım.

VEFA VE DEĞER BİLEN OLMADI

O, ona verilen değer ve gösterilen saygı ile onun bu günlere hep yükselerek gelmesine destek verenlerin emeğini inkâr etmiş oldu.

En yüksek makam kendi hakkı olduğu halde milyonların önünde o lider, bir ‘Gül’ü gösterdi.

Ona inandı ve güvendiği için elindekini ona sunarak en güzel vefa örneğini göstermişti.

O, ona verilen bu değeri yok saydı ve verilen bunca emeği eliyle değil ayağıyla tepti. 

Vefa, saygı ve sevgi üçgeninden oluşan gerçek dostluğun ve kardeşliğin hukukunu göstermeliydi.

O, ona yakışanı değil, yakışmayanı yaptı.

Gelecek nesillere gerçek dost, samimi ve kardeşlik hukukunun en güzel örneğini miras olarak bırakma erdemliğini gösteremedi.

Eleştirilerini bugün değil, görevde olduğu Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde yapmalıydı. 

O zaman siyasi beklentileri uğruna susmayı tercih eden Sayın Gül, şimdi bülbül kesilmesi onun samimiyetsizliğini göstermektedir.

Sayın Gül, gizli pazarlıkçı ve kendi çıkarlarını gözeten bir kişiliğe sahip olduğunu bu tavrıyla daha fazla gizleyemedi.

Şartlar, çıkarlarına göre şekillenmediği için aday olmadığını açıklaması ise ilkesiz, ben merkezli ve çıkar odaklı kişiliğinin bir göstergesiydi.

Emperyalist güç odaklarının FETÖ üzerinden Türk siyasetini kendi sömürgeci politikalarına göre şekillendirme projesinin bir figüranı olarak kullanıldığı bir gerçektir.

Bundan sonra hem eski yol arkadaşları hem de AK Parti camiasında bir karşılığı kalmamıştır. 

O, değerler üzerinden değil, çıkarlar üzerinden koşan bir siyasetçi olarak tarih ve vicdanlarda yerini almıştır. 

O, onu sevenlerin gönlünde bir değerdi, bir ‘Gül’ idi. Ama yanlış tercihleriyle zaman içinde o özelliklerini kaybettiği için değersizleşen oldu.

Unutulmasın ki; taş yerinde ağır olur. 

Vefa ve samimiyet insanı değerli kılar. 

Bu süreçte Sayın Bülent Arınç ve Sayın Ahmet Davutoğlu gerçekten takdireşayan tavırlarıyla örnek olmuşlardır. 

Sayın Arıve Sayın Davutoğlu’ndan önce ben Sayın Gül’ün benzer bir açıklama yapmasını beklerdim. 

Gerçek dost ve kardeşlik hukuku ilkelerinden yürüyen olmak çok önemli, ancak samimiyeti yitirmeden dost kalabilmek hepsinden daha önemlidir.

Allah bizi gerçek dost ve vefalı olmayı ve kalabilmeyi nasip etsin.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23