• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Kutlu topraklarımızın çeyiz sandığı

03 Ocak 2019
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Yolcu! Bir gün gelir de eğer yolun uğrarsa,

Toprağında kan tüten bu mukaddes illere.

Her harabe önünde Edirne’den ta Kars’a

Kadar yaslı gözlerle ağla diz çöküp yere.

Bursa, irfan yüklü medeniyetimizin doğduğu ve büyüdüğü şehirdir. Ahmet Hamdi Tanpınar, yukarıdaki dörtlükte Edirne’den Kars’a diyerek Bursa ile bitirmiştir.

Bursa, kutlu topraklarımızın çeyiz sandığı gibi gelir bana. Tabi her tarafı değil. Hele hele yeni yerleşim yerleri asla değil. Oraları bilmem zaten. Ruhuma şifa yerleri sayayım.

Şahsımın Bursa’sı Yıldırım Bayezid Han’ın türbesi ve camisinin civarıdır. Şehrin sahiplerinden Emir Sultan Hz.lerinin türbesinin olduğu yerlerdir.

Emir Sultan’dan sonra Devlet-i Aliye’nin ikinci kurucusu Çelebi Mehmed’in, Yeşil Türbesi ve Camii alanıdır.

Buradan yolunuz sizi Ulu Camii ve hanların olduğu tarihi mekânlara götürecektir.

Hemen yukarısında Tophane’de bulunan Osmanlı Devleti’nin iki büyük kurucusu, baba-oğul Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi’nin türbeleridir.

Bursa’nın evliyası tükenecek değil elbet. Aziz Mahmud Hüdai Hz.lerinin hocası Mehmed Üftade Hz.lerinin kabri şeriflerinin bulunduğu mahaldir.

Bursa’da tarih, Tophane’den hareket eder ve yedi düvele derman olarak dağılır.

Tophane tepesinden ya da gökyüzünden toprağa düşer gibi kıvrıla kıvrıla inilen ve geçmişte, “Cennet’ten bir köşe” olarak anılan Yıldırım Bayezid ve II. Murad Han’ın evlat ve hanımlarının kabirlerinin bulunduğu Muradiye olmadan Bursa olmaz.

II. Murad Külliyesi, insanın bu dünyadan bir an koptuğu ve başka bir âleme geçtiği yerdir. Eğer bu duygunun uzun sürmesini isterseniz, külliye içerisindeki camiye girerek, bir köşede azıcık uzlete çekilmeniz yeterlidir.

Buradan biraz uzakta kalan Bursa’ya hâkim tepelerden birisi olan Çekirge semtindeki ikinci kabrinde, geçmişe ve geleceğe bekçilik yapan Kosova Fatihi I. Murad Hüdavendigar’ın türbesi ve camisinin olduğu sahadır.

İşte sevdiğim ve bildiğim Bursa böyle. Devlet-i Aliye’yi Osmani’nin “insan gücüyle” değil, “inanç gücüyle” kurulduğu ve yedi düvele nasıl hâkim olduğu, yedi yüz yıllık tarihin ve medeniyetin nasıl başladığı, büyüdüğü, geliştiği ve serpildiği buralardan anlaşılır.

Elbet insan gücünü, beceresini, yiğitliğini, cengâverliğini, mücahitliğini yok saymıyoruz. Lakin insana o gücü veren inancı olmasa, böyle bir zafer elde edilebilir miydi?

Bursa tarihi semtleriyle, Selçuklu ve Osmanlıların asla kendilerine bir yurt aramak, toprak bulmak, karınlarını doyurmak gayesiyle değil, tamamen “Kelime-i Tevhid” uğruna seferde olduklarını anlatan büyük şahitlerdendir.

Yılın son iki günü Bursa’daydım. Bendeki Bursa buralardan ibarettir. Sözü yine Ahmet Hamdi Tanpınar’a bırakalım.

Kalbin hürmetle çarpsın bu mezarın yanında!

Bil ki bu şehitlere ebediyet baş eğer,

Ölüm çiçek açmıştı bu gençlerin kanında

Zafer bir haledir ki kemiklerini bekler.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23