Deprem Dellalları
5.8 büyüklüğündeki depremin üzerinden bugün itibariyle 5 gün geçti.
Depremin olduğu saatlerden bu yana toplumun psikolojisini alt üst eden birinci kesim, maalesef deprem uzmanı olarak ekranlarda bağırıp çağıran kimseler olmuştur.
Deprem dellalları yahut tellalları, insanımıza depremden daha çok zarar verdiklerini nasıl göremiyorlar anlamak mümkün değildir.
Bir de bu afetin sosyal medya boyutu var ki, o hepsinden berbat. Sosyal medya bir şeytanlar örgütü gibi çalışmakta ve ne yazık ki başarılı da olmaktadırlar.
Pek çok insan sosyal medyadan yazılanlara “inanmamış” gibi gözükse de bilinçaltına yerleşen kirliliklerden kendilerini kurtaramamaktadırlar.
Depremin kendisinden ziyade tahminlerinin daha çok zarar verdiğini, aklıselim sahibi insanlarımız bilseler de onlar da tuzağa düşmekte ve kirlilikleri hızla yaymaktadırlar.
Tabi bu arada esas sorumlu olması gereken “sorumsuzlar ve sorunsuzlar” ise bir kısım televizyon ve internet kanallarıdır.
Reyting ve reklam uğruna yapamayacakları kötülük yok maalesef.
Hamam tellakları gibi kim ne kadar bağırıp çağırıyorsa, onları ekrana çıkarmakta ve yine hamam kavgası gibi seyretmekte, seyrettirmektedirler.
•
Aklı eren ve insana saygı duyan araştırma şirketlerinden birisi keşke bir çalışma yaparak deprem uzmanlarının ne kadar güvenilir olup olmadıklarını ortaya koysalar.
Sanmam ki hiçbir deprem uzmanını geçer not alsın. Her şeyden önce bu kimseler birbirlerine güvenmemekte ve saygısı duymamaktadır.
Maalesef “Ben biliyorum” bencilliğinden öte gitmeyen bir sürü iddialar ortaya atılmakta ve hemen karşılarındaki rakipleri tarafından bu iddialar çürütülmektedir.
Bir de kendini naza çeken ve imkânsızlıktan, parasızlıktan yakınarak deprem konusunda ağır abi takılanlar var.
Onların da geri planlarına bakıldığında görülmekte ki, depremden öte devletten makam, mevki ve para bekleyen kişi yahut kişiler olduğu anlaşılmaktadır.
Hiç mi birbiriyle anlaşan, aynı noktada buluşan deprem uzmanı olmaz bizim ülkemizde. Her üniversite ayrı bir eğitim mi vermektedir.
Velhasıl ekranlara ve internet sitelerine çıkan, yazan, konuşan deprem kişilerine güven sıfırlanmış vaziyettedir. Zaten şahsım da şimdiye kadar hiç itimat etmemiştir.
•
Ülkemizde üç çeşit deprem sömürgeni vardır.
Birincisi deprem uzmanlarıdır. İkincisi televizyon ve internet siteleridir. Üçüncüsü de deprem üzerinden manevi güç tesisi peşinde olanlardır.
Gayb âleminden haber vermek, günümüzdeki insanların hiçbirinin işi değildir. Gaybı ancak Allah bilir.
Allah adına yahut rüya gibi bir takım gizemli işaretler üzerinden depremle ilgili tahminlerde bulunmak, şirkin dik âlâsıdır.
Bir de bunlara inananlar bulunmaktadır ki, kendileri inandıkları gibi sosyal ağlar üzerinden yayarak, maddi-manevi tahribat yapmaktadırlar.
Ezcümle:
İnsaf, vicdan ve daha çok da Allah’tan utanma duygusu lazım.
Meselenin esasına baktığımızda her üç sınıfın da nihayetinde beklediği şey, taraf bulmak ve cüzdan doldurmaktır.