• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Bir Başhekimin Hayata Dair Notları

16 Ağustos 2021
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Bak nasıl da bozuluyor dünya. Yeni bir dünyanın temelini atmak için”. Kitaptan. 

Geçtiğimiz iki hafta, yangınlar ve sel baskınları sebebiyle kitap tanıtımları yapmadım. Yangınlar söndürüldü derken, Kastamonu, Sinop civarından sel baskınları meydana geldi.

Şükür ki, güçlü bir devlete ve inançlı bir millete sahibiz. Millet-devlet işbirliğiyle yaralarımız sarılıyor, iç ve dış muhannetlere muhtaç olmuyoruz.

Tabi bir de hâlâ bütün dünyanın kâbusu olan Covid-19 mikrobuyla mücadele etmekteyiz. Adeta kıyametin kopuş provasında gibiyiz.

Bu hafta tanıtacağımız kitap, hukukçu-yazar Hüseyin Yürük’ün yönetimindeki “Tefekkür Danışmanlıktan” çıkan “Bir Başhekimin Hayata Dair Notları” kitabı.

Yaşadıklarını ve gözlemlerini bir kitapta toplayan isim ise Özel Afiyet Hastanesi Başhekimi Selahattin Semiz.

Hayat ve hatırata dair son derece semiz anılar derlenmiş. Sadece tıp ve hasta penceresinden değil, ruhi ve bedeni hastalıklara davetiye çıkaran her alanda, insana dair istikamet çizici yaşanmış gerçeklere yer verilmiş.

Bu arada Covid-19 aşısı ile ilgili şu notu da paylaşıvereyim. Aşı karşıtlarından değilim, karşı olanları da anlamıyorum. Amaçları toplumu korumaksa boşversinler. 

Hafta sonu sözünü etmeye çalıştığım kitap ve çeşitli hususlarda, Özel Afiyet Hastanesinde bir davete katılmıştım.

Başhekim Selahattin Bey; “Hazır hastaneye kadar gelmişken aşınızı yapalım” deyince “olur” dedim. Aşımızı yaptırdık. Aşının gerekliliğine inananlardanım.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ya ve Selahattin hocaya inanır, güvenirim.

Ayrıca hiçbir kulun akıbetini, kullar yazmış değildir. Kitaba geçelim.

“Bir Başhekimin Hayata Dair Notlarında”, ataerkil aile büyüklerinin akşam olunca bütün aileyi bir araya toplayarak, geniş sofada anlattıkları hayata dair hikâyeler gibi olmuş.

Bir tanesini özetle paylaşmak istiyorum. “Hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Tevafuk vardır ve kâinatta boşluk ve dengesizlik bulunmaz” hakikatine farklı bir örnek.

İstanbul’un soğuk, yağmurlu ve trafiğinin keşmekeş olduğu, yaya insanların yürümekte zorlandığı bir akşam, elinde şemsiyesiyle bir hanımefendi yağmurdan korunmak için yer ararken hastaneyi görür ve kapıdaki yetkiliden biraz istirahat etmek için izin ister.

Kısa süre sonra hastaneye trafik kazası geçirmiş ve sürekli kan kaybeden bir hasta gelir. Nöbetçi doktorlar, hemşireler müdahale ederler ama acilen cerraha ihtiyaç vardır.

Hastaneye en yakın cerrahı çağırmaya karar verirler fakat hastanın durumu gittikçe ağırlaşmaktadır.

Bu arada; yağmur ve soğuktan korunmak için bekleme salonunda oturan hanımefendi, kendisinin cerrah olduğunu ve müdahale edebileceğini söyler.

Tabi herkes çok şaşırır. Derhal ameliyathaneye geçilir ve uzun bir mesaiden sonra hastanın kanaması durdurulur ve tedavisinin devamı için yoğun bakıma alınır. Hasta kurtulur.

Ne demiş erenler: “Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez”. Daha niceleri kitapta!

Eser hakkında:

Tefekkür Düşünce Merkezi; www.tefekkurdanismanlik.info

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Oğuz Han

Biraz masal: Sağlık Bakanına sorun bakalım. Böyle birşeye izin varmı? Yetkisiz birinin operasyon yapmasına Sağlık bakanlığı izin vermez. Yasal değil diye işinden bile atarlar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23