• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
C. Yakup Şimşek
C. Yakup Şimşek
TÜM YAZILARI

Aslansın Aziz Nesin - 1

10 Temmuz 2018
A


C. Yakup Şimşek İletişim:

Hey Aziz Nesin!

  Yâhu, sana nasıl hitâb edeceğimi de bilemiyorum... 
  "Gülmececi Aziz" mi deseydim acabâ? 
  Bu "gülmece" kelimesini "mizah" yerine ve "öz Türkçe" aşkına senin bulduğun (!) söyleniyor. BirGün gazetesinden Attila Aşut öyle diyor. Aynı adama göre -yine "öz Türkçe" aşkına- "fıkra" karşılığında "gülüt"ü de sen uydurmuşsun. Dolayısiyle "Gülütçü Aziz" unvânı da yakışırdı sana belki. Neyse, boş ver; ikisi de gülünç oldu. 
  Bu arada BirGün gazetesinden Attila Aşut'un verdiği bilgi doğru görünmüyor. Çünkü bu "gülmece" kelimesi, Sevan Nişanyan'ın tesbîtine göre ilk olarak "Cumhuriyet" gazetesinde ve 1935'te kullanılmış. Ayrıca, TDK'nın 1935'te "Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu"nda "udhûke" karşılığı olarak ileri sürdüğü üç adet kelimeden biriydi bu: gülenek, gülmece, gülence. (Bu üç "gül"lüden hangisi daha doğru ve daha öz Türkçe, bunu da öz Türkçeciler bulsun.)
  Yâni Attila Aşut'un verdiği bilgi doğruysa sen yirmi yaşına varmadan, üstelik TDK'dan bile önce öz Türkçe kelimeler uydurmaya başlamışsın... Nûrullah Ataç’ı da hasedinden çatlatmışsındır tabii ki...
  Bu Attila Aşut'un kelime bilgisi Soner Yalçın'ın "Tanrı" bilgisi gibi mi yoksa?

  En iyisi, sana Mîna Urgan'ın yakıştırdığı sıfatla "Aslan!" diye sesleneyim... 
  Küçükse de kafesin,
  Aslansın Aziz Nesin!
  ***
  1915
’te doğdun, 1995’in Temmuz’unda tahtalı köyü boyladın. Seninle aynı yıl doğup senden sonra ölen bir dişi dinozor olan Prof. Dr. Mîna Urgan (1915 - 2000) "Bir Dinozorun Anıları" isimli hâtırâtında senin toprağa veriliş biçimine imrenmiş: 

  "Başka ülkelerde, isteyene dinsel cenaze, isteyene sivil cenaze yapılır, ama bizde dinsel tören olmadan toprağa verilmenin yolu yok. Ancak aslanım Aziz Nesin başarabildi bunu. Camilere taşınmadan, Arapça dualar okunmadan, kendi kurduğu vakfın bahçesinde bilinmeyen bir yere gömüldü..."
  (Senin gibi gömülmeyi arzu eden Mîna Urgan’ın bu isteği yerine getirilmemiş. Meselâ, namazının kılınmamasını vasiyet etmesine rağmen, 15 Haziran 2000 târihinde cavlağı çektiğinde Teşvîkiye Câmii'ne getirilip cenâze namazıyla uğurlanmaktan kurtulamamış. Üstelik adı sanı olmayan bir yere değil meşhur Âşiyan Mezarlığı'na defnedilmiş. Tabutunun ÖDP bayrağına sarılması, saygı duruşundan sonra Enternasyonal Marşı'nın çalınması, Taksim'e kadar alkışlar eşliğinde omuzlarda taşınması, cenâze kortejinin önünde, “Mîna Urgan. Dinozorlar Tükenmez” yazılı büyük boy bez bir afiş ile büyük boy bez resminin taşınması da belki seni kıskandırırdı... Neyse ki sen bunları görmedin.)
  Yalnızca birkaç kişinin -meselâ Müjdat Gezen- bildiği bir noktada, toprak altındasın şimdi...
  Yeri belirsiz olan kemiklerinin üzerinde çocuklar oynuyor.
  Hep çocuklar çiğnesin... 
  Aslansın Aziz Nesin!

  ***
  
"Aziz Nesin, Türk aydınlarının onuruydu, Türk aydınlarının şanıydı bence." diyen Mîna Urgan senin hakkında verdiği bu mübâlağalı hükmün sebebini de şöyle açıklıyor:
  "Çünkü hepimizin düşündüğünü, ama dile getirmekten çekindiğini, ancak o söylerdi hiç korkmadan, açıkça. Örneğin çoğumuz tanrıtanımazdık. Ama bunu açıklamayı göze alamazdık. Bir tek Aziz Nesin, 'ben tanrıtanımazım' derdi dobra dobra..." 

  Doğru söylüyor Urgan: Sen îmansızlığını dobra dobra, ballandıra ballandıra, gözü kara, bağıra bağıra ve kabara kabara söylerdin.

  Gözü pek dîvânesin,
  Aslansın Aziz Nesin!

  ***

  Cesâretine hayran kalmamak mümkün değildi...
  Câmiler dolusu Müslüman'ın Atatürkçülükten, meydanlar dolusu Atatürkçünün de Müslümanlıktan vazgeçmediği bir ülkede sen çıktın ve dedin ki: 
  AtatürkMüslümanlar açısından sevilecek bir şey yapmadı. Türkiye’de yaşayan ve Atatürk’ü sevdiğini söyleyen Müslümanlar, yalancıdır... Gerçek MüslümanAtatürk’ü sevemez. Seviyorsa ya ahmaktır ya sahtekâr..."
  Milyonlarca insanı yerinden hoplatan ve öfkeleri zıplatan bu sözlerinden dolayı sana neler diyorlar neler...
  Kim ne diyorsa desin,
  Aslansın Aziz Nesin!
  ***

  Sana “Bu milletin yüzde 60'ı aptaldır!” sözünü söyleten sâiklerden biri de bu muydu acabâ? (Aslında sen yüzde 92 diyecektin ama dilin varmadı.) 

  Sonra da îkaaz ettin: 
  "Zeki olmanın koşulları vardır. Örneğin bu halk sağlıklı besleniyor mu? Protein alıyor mu? Domuz eti yiyor mu?" 

  "Zeki olmak için domuz eti yemek şart mı?" diye sorulduğunda da "Et yemek şart. Ama domuz yerse akıllılık eder..." diye fetvâ verdin. 
  Peki, sen "akıllılık" edip domuz eti yedin mi?
  Cevap: "Çocukluğumda dinsel şeylerden etkilenmişim, ben de yiyemiyorum."
  Olmadı şimdi! Türk milletini "aptal" olmaktan kurtaracak bir formül  (!) buluyorsun; fakat kendin bunu tatbîk etmiyorsun...
  Aynı anda hem "ateist" hem "zekî" olmak isteyenlere örnek olsaydın bâri...
  Yine de kendi dâvâna uygun yaşayışın, ölüşün ve toprağa gömülüşün takdîre şâyân:   "Camilere taşınmadan, Arapça dualar okunmadan...”
 
Mü’min-kâfir dinlesin:
  Aslansın Aziz Nesin!..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23