Ülkemizdeki cemaat ve tarikat liderlerine hayırlı bir teklif…
Ülkemizdeki cemaat ve tarikat liderlerine hayırlı bir teklif…
ALİ SANDIKÇIOĞLU
Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’in Maide suresinin ikinci ayetinin sonunda şöyle buyurmaktadır: “İyilik ve takva sahibi olmada yardımlaşın, günah ve sınırı aşmada yardımlaşmayın! Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çok çetindir.” (Maide 2). Ülkemizde iyilik ve takvayı yaymak için, dini ve şer’i ilimleri öğretmeye çalışan, hafızı Kur’an yetiştiren birçok dernek, vakıf ve cemaatler ve cemaat liderleri vardır. Öncelikle şunu ifade etmek isterim: bu yazıyı tamamen iyi niyet, hayırlı neticeler doğurması umut ve temennisiyle yazıyorum. İnşallah arzumuz ilgili mercilere ulaşır, yazımıza kulak verirler, onlar da gereğini yaparlar. Böylece güzel ve hayırlı hizmetler meydana gelmiş olur. Nedense bazı cemaat mensupları (Daha doğrusu eski arkadaşlarım, çok yükseklerde uçan, kendileri için Cenneti garanti sanan, kendilerinden başka insan ve Müslüman görmeyen bir kısım zavallılar…) benim yazılarıma hemen öfkelenip, vicdanı muhasebe yapmadan kin ve nefret kusmaya başlıyorlar. Olsun. Onlar anlamadan, dinlemeden saldırılarına devam etsinler. Her şeyi bilen ve gören bir Yaradan vardır “İnnehu alimun bizatissudur.”… Bizim yaşımız ilerledi. Hiçbir dünyevi mansıp, mevki ve makam talebemiz yoktur. Tek isteğimiz: Hz. Allah’ın affı, Resulünün şefaati ve kamil bir imanla baka alemine göçmektir. Yarın Allah’ın huzurunda hesap vereceğiz. İnşallah orada hesabını kolay verenlerden eylesin bizleri Hz. Allah (CC). Defalarca yazmama rağmen (anlamak istemeyenlere) bir türlü anlatamadım. Anlatamıyorum… Herkes kendi terazisine göre eksik veya fazla tartabiliyor… Bizim tasavvufa, tarikata, maneviyata, keramete, velayete, yıllarca feyiz aldığım ve almaya devam etmeye çalıştığım; bağlı bulunduğum üstadımız Süleyman Hilmi Tunahan (ks) hazretlerinin yoluna, sistemine, asla muhalefetimiz yoktur. Olamaz… Bizim sıkıntımız: bugün ülkemizdeki birçok dini cemaatin başına öyle veya böyle oturan veya bilinmeyen iç ve dış bazı güçlerin gayretleri ile oturtulan, teşkilatlara çeşitli suretlerle nüfuz edip, çöreklenen, toplaması gerekirken dağıtan, şeri bilgilerden mahrum, temeli olmayan, gününü gün etmeye çalışan, sömürücü, istismarcı, cemaat içinde nifaklar çıkararak, kardeşi kardeşe düşman edenler, holdingci, maddeci, çıkarcı müsvedde cemaat liderlerine karşıdır. Şu an isimleri ne olursa olsun. Başa nasıl getirilmiş olurlarsa olsunlar. Kendilerine bir Müslüman kardeşleri olarak samimi bir şekilde, Allah rızası içi iyi niyetle seslenip onları hayırlı bir hizmete öncülük yapmak üzere davet ediyorum. Yıllardır ülkemizde, ülke dışında hemen hemen bütün cemaat mensupları Müslümanların karşısına çıkarak yaptıkları hizmetleri için yardımlar talep ettiler. Müslümanlar da her zaman keselerin ağzını açarak dini hizmetler için yardımlarda bulundular. Fitre, zekatlarını, kurbanlarını, aynı ve nakdi yardımlarını hizmet, hizmet diyerek aldık, Allah kabul eylesin (Hizmette bulunduğum yıllar aynı şekilde Müslümanların yardımlarına müracaat ederek; o günün ihtiyacı ve şartlarına göre hizmetlerimizi yürütmeye çalıştık. Eksik ve kusurlarımız oldu ise; Allah bizleri affeylesin.). Her kim yaptıklarını Allah rızası için, ihlas ve samimiyetle yapmışsa, Allah onlardan razı olsun. Hizmetleri maddi çıkarı uğruna kullananlara bir an önce tövbe etmelerini Cenab-ı Hak nasip eylesin inşallah. Bu hizmetleri ihlasla ve Allah rızası için yaparken baka alemine göçen bütün cemaat mensuplarına Allah rahmet eylesin. Şu an hizmetleri sadece ve sadece Allah rızası için yapmaya çalışanlardan Rabbim kat kat razı olsun. Bizler bu Müslüman millete: yurt yapıyoruz dedik, hafız yetiştiriyoruz dedik, fakir talebeleri yediriyoruz, giyindiriyoruz dedik, Müslümanlar imkanlarını seferber ederek bizlere (bütün cemaatlere, dernek ve vakıflara) her zaman yardımcı oldular… Rabbulalemin hepsinden razı olsun… Şimdi de ey cemaat liderleri, vakıf, dernek başkanları, şeyhler, müritler geliniz Mübarek Ramazanı Şerifin arifesinde birlik olalım, gönlümüzü, gönlümüze açalım. Filistin’deki, Gazze’deki, Suriye’deki ve dünyanın birçok ülkesindeki fakir, mazlum Müslümanların yaralarına merhem olalım. Akşam iftar sofralarında bir zeytin veya bir bardak temiz su, bebeklere süt, mama, yaşlılara ilaç olmaya çalışalım. Hizmetler için bu mübarek Ramazanı Şerif ayında toplayacağınız yardımların bir kısmını Allah rızası için evleri, camileri, okulları, çeşmeleri bütün sosyal tesisleri yıkılmış, açıkta namaz kılan Gazzelilere ayıralım. Birçok derneğin, vakfın, cemaatin bankalarında milyonları dururken, buzhaneleri etlerle, kilerleri kumanyalarla dolu iken, hiçbir şeyi olmayan açıkta kalan din kardeşlerimizi düşünelim. Kalplerimiz titresin… Onlara yardım ellerimizi uzatalım. Yardım elimizi uzatmazsak hesabımız ağır olur. Bütün cemaatler, dernekler, vakıflar, Kızılay, Akut veya Diyanet İşleri Başkanlığı şemsiyesi altında, olmazsa Aile Bakanlığı aracılığı ile, bu da uygun görülmez ise Cumhurbaşkanımızın vasıtası ile yardımlarımızı birleştirerek ihtiyaç sahiplerine ulaştıralım. Bu yardım faaliyetinizi, kamuoyu önünde yaparak: bu yardımlaşmayı bir müsabaka haline getirelim. Aleni yapalım. Hangi cemaat, hangi tarikat mensupları, hangi vakıf ve hangi dernekler ne kadar yardım yaptıklarını vatandaşlarımızın, doğulusu, batılısı, kuzeylisi ve güneylisi görsünler, duysunlar. Böylece hem milletin teveccühünü ve hem de Hz. Allah’ın (CC) rızasını kazanabilirsiniz, kazanabiliriz. Hani bir atasözümüz var ya: “Söyleyene bakma söylete ne bak.” diye. Sizler yazıyı yazana bakmayın. Bu yazıyı yazmak için imkan veren mutlak kudret sahibine bakınız. Yapılan yardımlar devlet kontrolünde, hangi vakfın, hangi derneğin, hangi cemaatin ne kadar yardımcı olduğu duyurulmalı, herkes tarafından görülmelidir. İnanın böyle bir hareketiniz Müslüman kardeşlerimizin nezdinde sizin itibarınızı artıracak bir nevi güven tazelemiş olacaksınız. Geliniz bu defa devletimizin yanında yer alın, basit hesapları bir tarafa bırakarak hepimiz ellerimizi taşın altına birlik ve beraberlik içinde koyalım. İnşallah davetim sahiplerine ulaşır, onlar da nazarı itibara alırlar. Kahraman, mücahit, ekserisi hafızı Kur’an ve “sahibi tertip” olan “Kassam Tugayları”, tümü musalli olan Gazzeli mücahit din kardeşlerimize yardımcı olmuş oluruz. Şimdiden hepinizin Ramazan’ı şeriflerini tebrik eder, hayırlı dualarınızı beklerim. Cümleniz Mevla’ya emanet olunuz. “İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın. Günah işlemek ve aşırı gitmek üzerinde yardımlaşmayın. Allah’tan sakının, muhakkak ki Allah’ın cezası şiddetlidir.”.