• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Kadir Mısıroğlu: Özgün ve Tavizsiz Bir Ses

06 Mayıs 2022
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

5 Mayıs, Kadir Mısıroğlu’nun ölüm yıldönümü. Kadir Bey, 2019’da emaneti sahibine teslim etti. Bizler kendisinden razıydık, Allahda razıdır inşallah.

            Kadir Mısıroğlu’nun hayatı öyle bir yön izledi ki ismi bir mücadelenin sembolü haline geldi. Mesela bu ülkeyi işgal edenlerden Yunan’a, İtalyan’a, Fransız’a, İngiliz’e muhabbetle yaklaşan Kemalistler, Kadir Mısıroğlu’na daima gözü dönmüş bir düşmanlıkla saldırdılar.

            Bizler çocukluktan itibaren Kemalist eğitim sisteminin ezberlettiği uydurma tezlerle yaşamak durumunda kaldık. Hatta içinde yaşadığımız cemiyet bu tezlerle şekillenmişti. Osmanlı kötüydü! Padişahlar haindi! Osmanlı Türkiyesi her açıdan Afrika kabilelerinden bile daha ilkeldi! Fakat, Atatürk “hainleri” kovup, yurdu işgalden kurtarıp, medenileştirmişti! İsmimizi, şerefimizi, ülkemizi, varlığımızı, kısaca, her şeyimizi kendisine borçluyduk ve ne yapsak bu borcu ödeyemezdik!

Bu peşin yargılara çok az ses itiraz edebilmişti. Bu çok az sesten ancak çok küçük bir kısmı itirazını yüksek sesle ve net olarak ortaya koyabilmişti. Darağaçlarının gölgesi hala toplumun üzerinde olduğundan insanlar ancak örtük imalarla muhalefet edebiliyorlardı.

İşte Kadir Mısıroğlu, Kemalist baskının toplumu tek renge boyadığı, yukardan aşağı dizayn ettiği böyle karanlık bir zamanda ortaya çıktı. Kemalizm’in büyük bir zafer diye adına şampanya patlatarak vals yaptığı “Lozan” ile ilgili ilk derli toplu ve mantıklı itiraz ondan geldi. “Lozan Zafer mi, Hezimet mi?” diye sordu Mısıroğlu. Tavrı, tarzı her zamanki gibi sivri ve irkiltici idi. Cumhuriyet ideolojisinin temellerine vurulmuş ağır bir darbeydi bu soru! Zaten Mısıroğlu’nun Lozan üzerine sergilediği yaklaşım sonraki bütün mücadelesinin, izleyeceği yolun işaret fişeği gibiydi.

Namus sahibi bir münevver sorumluluğuyla asli düşmanlarına yönelik kitaplar kaleme aldı Kadir Bey. Yunan Mezalimi’ni kaynaklarıyla birlikte ilk kez dile getiren, kamuoyunun dikkatine sunan oydu. ‘Ermeni Mezalimi’ni ve “CHP’nin Günah Galerisini” tarihi belgeleriyle gözler önüne seren yine oydu. Sadece Kemalizm’in saldırılarıyla mücadele etmedi Mısıroğlu. Tahrif Hareketleri kitaplarıyla Müslüman kamuoyunu ifsad etmeye çalışan kişilerin ipliklerini pazara çıkardı.

Mısıroğlu’nun dil hassasiyeti de had safhadaydı. Batı menşe’li kelimelerle yapılan kültürel tahribatı anlattığı “Doğru Türkçe Rehberi” kitabı için yazdığı tanıtım metninde söyledikleri, bu meselenin ehemmiyetini gösterir nitelikteydi: “İslam yazısının ilgası ve güzel Türkçemizdeki tahribat büyük ve azametli imparatorluğumuzun mübarek ecdad kanlarıyla yoğrulmuş, yirmi milyon kilometrekareden ziyade olan topraklarını kaybetmemizden daha büyük bir felakettir.”

Görüleceği gibi Mısıroğlu hayatı boyunca ümmetten hayatta kalmış tek kişiymişçesine yaşadı ve mücadele etti. Necip Fazıl’ın "Kim var?" diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert "ben varım!" cevabını verici, her ferdi "benim olmadığım yerde kimse yoktur!”şuurunu besleyici bir gençlik” diye anlattığı gibi,sağına soluna bakınmadan tek başına meydan yerine atıldı Kadir Mısıroğlu.

Bir put kırıcıydı. Çok zeki idi. Çok dilli idi. İki yüzlü değildi, kendi ifadesiyle, “bir tek yüzü” vardı. Olayların oluş seyrini dikkatle okuyan, tarih muhasebesini fevkalade tutarlılıkta yapan, klişe yargıları yıkan bir orijinal muhakemeye sahipti. Onu Kemalizm’in tezlerini paçavraya çevirirken görüp memnun olanlar, bir başka bahiste Osmanlı modernleşme dönemi yöneticilerini de eleştirirken görebilirlerdi. Hakkı ayakta tutmaya çalışan bir şahitti. Ölçüsü İslam’dı. İnsanları, fikirleri, meseleleri, İslam’ın ölçülerine göre değerlendirirdi. Dolayısıyla bu ölçüye uymayan kim ve ne varsa onun eleştirisine hedef olmaktan kurtulamazdı. Bu anlamda, ölçüsüiçine girdiği ortama göre değişen İlber Ortaylı gibi tarihçilerden bütünüyle farklıydı…

 Şurada bir kısmı ortaya konan portre gereğince, ezberlenmiş klişelerle dumura uğramış düşmanları tarafından “deli” olarak yaftalandı Mısıroğlu. Kemalistlerin, Mısıroğlu’nun ortaya koyduğu onca teze cevapları sadece Mısıroğlu’nun şahsına yöneltilmiş küfür ve hakaretler oldu. Fakat ne hakaretler, ne ölüm tehditleri Mısıroğlu’nu yürüdüğü yoldan döndürmedi. Kendisi ile ilgili 2017’de yazdığım bir yazıda Kemalistlerin onunla ilgili hislerini şöyle anlatmıştım:

         “Onu görünce, her rüzgarda eğilip bükülen cılız karakterinize bakıyorsunuz… Arkanızdan eksik olmayan patron tekmelerini düşünüyorsunuz… Nişantaşı’nda sürdüğünüz hayatı garantileyen meslek iffetinizi gözünüzün önüne getiriyorsunuz ve hiçbir milli his, hiçbir dini endişeye yer olmayan dünya görüşünüze bakıp bakıp anlamsızlığı ta içinizde hissediyorsunuz...

         Dönecek yan bulamadı mı olduğu yerde dönen sizin gibilerin, 80 yıllık bir dirayet karşısında kudurup olur olmaz çemkirmenizden ve çemkirmeyi bir spora dönüştürmenizden daha doğal bir şey olamaz. Zira acınız da hıncınız kadar büyük…

Mısıroğlu’na gelince… Ağa babalarınızın zulmüne eyvallah etmemişbu adamsizin deli saçması sözlerinize mi itibar eder… Kendinizi bu kadar ciddiye almayın…”

Kadir Mısıroğlu hayatı ve mücadele usulüyle nevi şahsına münhasır bir şahsiyetti. Şeriat-ı Garrayı Muhammediye için genç yaşlarda kovuşturmalara maruz kaldı, hapislere girdi, yurt dışında yaşamak zorunda kaldı. Son zamanlarına kadar hep bu yüksek şuurla yaşadı. Nasıl yaşadıysa da öyle öldü.

Kadir Mısıroğlu merhum, eserleri ama onlardan daha da ötede hayatı ve mücadelesiyle bir okul gibi insan yetiştirmeye, ilham vermeye, şuur aşılamaya, özgüven kazandırmaya devam ediyor. Ne güzel bir hayat ve ne güzel bir ölüm… Allah rahmet eylesin.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ensar Bey

Sevgili Ali Osman Aydın Allah sizden razı olsun , Allah şahitliğinizi kabul etsin, Üstadı çok seviyorum , ve kamuoyunda Üstadı tanımadan Üstad a yapılan onca mesnetsiz iddialara karalamalara batıl rejimin uşaklarına kemalist kafaların hışmına rağmen cesurca Üstada yazınızda yer vermeniz ne güzel, Selametle Hayırlı Cumalar

eyûp yılmaz

Allah ona rahmeti ile muamele etsin, razı olduğu kullarına ilhak etsin.onun iman ve islâm davasının kavgasına biz şahidiz. selâm olsun.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23