Dur Ekmel Abi, dur.. Sinirlenme hemen..

Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez soruyor..

“Şöyle ilginç bir görüş var; ‘Eminim ki sloganı ‘ekmek’ olan Ekmeleddin İhsanoğlu, ekmeğin fiyatı nedir bunu dahi bilmiyordur’ şeklinde görüşler belirtiliyor. Buna ne dersiniz? Ankara’da ve İstanbul’da ekmek ne kadar efendim?” 

Mitinglerle halkın önüne çıkmaya cesareti olmayan Ekmel Abi, bir anda sinirleniyor..

Oysa daha yolun başında Ekmel Abi..

Ortada gelinen bir makam yok.

İş yükü yok.

Mitingden mitinge koşma diye bir durum yok.

O kapalı salon. Bu kapalı salon.. Adeta tatilde gezinti yapıyormuşçasına, seçim hazırlıklarını geçiştiriyor..

Ama böylesi rahat bir ortamda bile, küçücük eleştirel bir soruya, sinirleniveriyor..

Allah korusun, bir de herhangi bir makama gelirse..

İcraatların içinde boğulursa..

O miting, bu miting koşturmaya başlarsa..

Bu kurumun açılışı, diğer kuruluşun yıldönümü toplantılarına katılmaya başlarsa..

O stres içinde, böylesi eleştirel bir soru sorulduğunda.. 

Ayvayı yedik demektir.. 

Artık elinde sopa ile mi, yoksa tabanca ile mi gazetecileri kovalar, bilmiyorum..

•

Sinirlenmesi bir yana..

Bir de kendinden emin bir şekilde, “İstanbul ve Ankara’da ekmek 1 lira” demesi yok mu?

Hayretler içinde kaldım.

Soruyu bilmiş gibi, tüm internet sitelerinin ve televizyonların, konuyu farklı açıdan değerlendirmesi, hayretimi bir defa daha artırdı..

Kendimden şüphe etmeye başladım.

Ben dün.. Üç gün önce.. 5 gün önce.. Bir hafta önce.. 

Ya fırından, ya marketten..

Aldığım ekmeğin fiyatı, 85 kuruş.

Ankara’yı bilmediğim için, arkadaşlara sordum..

Ankara’da da 75 kuruş.

Ekmel Abi, bir bakkala-markete gidip ekmek almışlığı yok da.. Bir vatandaşla dertleşip, “Ne yer-ne içersiniz? Ekmeği kaça alır, ay sonunun kaça getirirsiniz?” diye sormadığı için..

Kendi hayatından bilmiyor da..

“Sorulabilir” diye birilerine danışmış.. 

Kendisine Fırıncılar Odası’nın tavan fiyatını söylemişler.. Yani bakkaldaki fiyatı değil de.. Bakkal-pastane gibi her türlü satış noktasındaki, ekmeğin satılabileceği en yüksek fiyatın ne olabileceğini söylemişler..

“1TL” demişler..

Ekmel abi de, ekmeğin bütün bakkallarda “1 TL”ye satıldığını sanıyor..

1 TL’lik tavan fiyatın; piyasada aylardır istikrar kazanmış, adeta sabitlenmiş, fiilen uygulanan satış fiyatı olduğunu sanıp, kendinden emin şekilde cevap veriyor..

Ve tutturamıyor..

•

Benim dikkatimi çeken, daha iki gün önce, “Cumhurbaşkanı yol yapmaz” diyen Ekmel Abi’nin..

Ankara Temsilcimizin sorusuna “Cumhurbaşkanı ekmek satmaz. Bana niye bu soruyu soruyorsunuz” diye cevap vereceğine..

“Ben iki gün önce, bu soruya hazırlanmıştım.. Yaşasın.. Doğru cevabı biliyorum” sevinci ile Yener Dönmez’i cevaplaması..

Ekmel Abi soruyu cevaplamış ama..

Yanlış cevaplamış..

Demek ki, “Cumhurbaşkanı yol yapmaz. Ekmek satmaz. Bana bu soruyu niye soruyorsunuz ki” demek, yine en iyisi imiş!

•

Ekmel Abi..

Soruyu doğru cevaplamış gibi..

Bir de efeleniyor: “İstediğinizi yazabilirsiniz. Adetinizdir.”

Fevkalade nazik.

Olağanüstü kibar..

Çok saygılı..

Tam bir Osmanlı beyefendisi dediğimiz Ekmel Abi’ye bakın..

“Adetinizdir, istediğiniz yazın.”

Kendisi kibarlık adı altında, bu kadar saygısızca bir ifade kullandığına göre..

Ben de artık, benzer eda ile kendisine bazı hatırlatmalar yapayım.. 

Bizim adetimizdir Ekmel Abi..

Bize kimse “Şu soruyu sor, bu soruyu sorma” diyemez..

Bizim adetimizdir; “üç tane ağaç için sokaklara dökülenlerin, kendi özel hayatlarında ormanları nasıl işgal ettiklerini araştırır, bulur, yayınlarız..” (Kimbilir Ekmel Abi’nin de bize kızgınlığı, Acarkent’teki iki villasının deşifre edilmesi olabilir..)

Bizim adetimizdir Ekmel Abi..

Halka “hukuk devleti sözü” verenlerin.. Oğullarının hangi derin ilişkiler sebebi ile, Ergenekon’un beyni derin adamların avukatlığını yapanların yanında çalıştığını araştırır, bulur, deşifre ederiz..

Adetimizdir bizim..

Eyvallah etmeyiz.

Menfaat karşılığı, yanlışları görmezden gelmeyiz..

Tek gün ticaret yapmadığınız halde, 3 milyonluk mal varlığınızı nerden kazandığınızı biz sorarız.. Bizim adetimizdir bu Ekmel Abi..

İşinize gelirse..

Biz, 28 Şubat’tan bu yana, gazetecilik yapıyoruz.. 

O dönemin, yanına yaklaşılamayan generallerinden korkmadık..

Sizden mi korkacağız, Ekmel Abi!