• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Dilsiz”ini boşverdik, tam şeytan olmuşsunuz!

07 Kasım 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Biliyorum, ikisi aynı şey değil..

Birisi edepsizce bir fiile gözlerin kapanması..

Diğeri onurlu bir istifa sonrasında, ülkenin zarar görmemesi için, bir müddet bekleme..

Kıyasımın yanlış yerlere yöneltileceğini bile bile..

Yazmak istedim.

Bir yıl önce idi..

Maliye Ve Hazine Bakanı Berat Albayrak, sosyal medya hesabından istifa ettiğini açıklamıştı.

Berat Albayrak ile Tayyip Erdoğan arasında bir anlaşmazlık olamaz..

İkisi de ülkenin istikbali için, gece-gündüz çalışan insanlar.

Bu istifanın hemen dakikasında milyonlara ulaştırılmasından edinilecek bir kazanç yok.

Ama aynı zamanda Cumhurbaşkanı’nın damadı da olan Bakan’ın istifası üzerinden, ekonomi yönetimine duyulan güven zarar görebilir..

Bu da, hepimizin ekonomik durumuna etki eder.. 

Söz konusu istifa, bir kızgınlık anında yapılmış paylaşım ise, belki bir görüşme ile geri alınır..

“İstifa üzerinden ekonomiye zarar vermek isteyenlerin de hevesleri kursaklarında kalır” diye düşünerek..

“Bakan ile görüşülmesini beklemenin millete bir zararı da yok.. Bakan istifa etti ve geri almayacak ise. Bu istifayı, halkın üç saat sonra öğrenmesi sebebi ile, kim ne zarara uğrayabilir ki?” değerlendirmesini de yaparak..

Berat Albayrak’ın istifasını, biraz gecikmeli verdik diye..

Karşı mahallenin edepsizleri, salya sümük saldırdılar.

“Hah hah ha.. Gazetelere, internet sitelerine bakın. Bakanın istifasının haberini bile veremiyorlar.. Bu nasıl basın?” diye çıkıştılar..

Bizim mahallenin Doğrucu Davut rolündeki isimleri de, “Canım, istifa bir haberdir, bunu bekletmenin bir manası yok ki.. Hemen verilmesi gerekir.. İstifayı haber yapmıyorsak, bir iki saatliğine de olsa bekletiyorsak, burada etik sorunu vardır” çıkışları ile, “Hıyarım var” diyen ahlaksızlara, “Bende tuz var” diye koşmuşlardı..

“Dilsiz şeytan olamayız.. Susamayız.. Biz haberi erteleyemeyiz..” diyerek, dini kavramları istismar ederek, kendilerine gerekçeler de ürettiler..

“Hepsine eyvallah” dedik..

Ama yazılanları, söylenilenleri de not ettik..

Geçtiğimiz süreç içinde, CHP milletvekillerinin eşcinsel ahlaksızlıkları konusunda konuşmayan, tam da dilsiz şeytanlık yapan solcu sözde gazetecileri de..

Bizim mahallenin Doğrucu Davut’larını da..

Önüne gelen kadınla, yatağa atlayıp, sonra da şantaja maruz kalan CHP milletvekilleri hakkında tek kelime edemeyen CHP yöneticilerini de..

Onların destekçisi sözde gazetecileri de..

Bizim mahalledeki yalakalarını da..

Gördük.. Not ettik..

 Bizim, Berat Albayrak’ın istifası haberini iki saat bekletmemizin üzerinden devasa bir kavga çıkartanlar..

İki saat değil.. 2 gün değil.. 2 ay değil.. 12 aydır.. Hatta daha uzun süredir, CHP’nin iki milletvekilinin, ahlaksız fiili hakkında iki satır açıklama yapamadılar, yazı kaleme alamadılar..

İki saat üzerinden “Dilsiz şeytan” hakaretini yapmaya kalkışan bizim mahallenin etikçileri, “Bu ne rezalettir? Sizin milletvekiliniz, önüne gelen kadınla, bir evde buluşup, yatağa mı giriyor? Siz bunu niye haber yapamıyorsunuz? Siz nasıl gazetecilersiniz?” sorusunu, sol tandanslı sözde gazetecilere yöneltemediler..

Şimdi son örnek..

“İktidara yürüyor” diye şişirile şişirile patlamasına az kalan İyi Parti’nin Kocaeli milletvekili Lütfü Türkkan, önceki gün Bingöl’de, bir şehidin abisine ahlaksızca küfür etti..

Hakaret falan değil..

Bildiğiniz, sokak ağzı ile, sinkaflı küfür..

Hem de, şehidin bacısı anılarak..

Berat Albayrak’ın istifasının haberi iki saat bekletildi diye, kıyameti kopartan Cumhuriyet gazetesinden başlayın.

Sözcü gazetesi..

Karar gazetesi..

Milli Gazete..

Yeniçağ gazetesi..

 CHP+İP+HDP ittifakını destekleyen ne kadar gazete ve gazeteci varsa..

Hepsini yan yana koyup, açın okuyun..

“Bu ne rezillik? Şehidin kız kardeşine sinkaflı küfür de nedir? Derhal istifa et! Sadece partinden değil, milletvekilliğinden de!” diyemediler..

Şu köyde yaşayan bir şehit babası bulup, “Ayağındaki çamurlu ayakkabıya bakın” diye, siyasi iktidarı suçlayan, hükümeti istifaya çağıran Sözcü gazetesi..

“Bir şehidin kızkardeşine, böyle bir küfür nasıl edilir” diyemedi..

Gazeteciler ile köşeyi doldurmayalım..

Berat Albayrak istifası üzerinden..

Kahkahalar atıp, “Yandaş gazeteciler haber yapamıyor” diye açıklama üzerine açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu..

Meral Akşener..

Ahmet Davutoğlu..

Ali Babacan..

Hatta Temel Karamollaoğlu..

“Haydi bakalım, yiğitliğinizi görelim” diyerek, ağızlarına baktığımız bir ortamda..

Hepsi suspus olmuşlar..

Hepsi, kendi tanımlamaları ile söylüyorum; “Dilsiz şeytan olmuş”lar..

Ne oldu?

Korktunuz mu?

“Oturmayı hayal ettiğimiz koltuklar, altımızdan kayar gider” endişesi mi yaşadınız?

Dünyalıklar için, bir şehidin kızkardeşine yapılan sinkaflı küfürü içinize sindirip, üzerini örtüp, yalayıp yuttunuz mu?

Biz, Berat Albayrak’ın istifasını yazdık.. Söyledik.. Anlattık.. 

Ya siz?

Lütfü Türkkan’ın küfrünü söyleyebilecek misiniz?

Var mı sizde o yürek?

Var mı sizde o cesaret?

Hani dilsiz şeytan olmayacaktınız?

Bir istifa haberi üzerinden “Dilsiz şeytan olmayacağız” derken.

Şimdi bir ahlaksız küfürün failine, iki kelime etmeye yüreğiniz yok ise..

Kusura bakmayın..

“Dilsiz”ini boşverdik...

Şeytanın ta kendisi olmuşsunuz siz!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şuayıp

Her kes gayesine göre görevini yapacak, karşılığını da ona göre alacaktır.Kişi sevdikleriyle beraberdir

Gül

Lanet olsun onların siyasetine lanet!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23