• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

İstiklal Marşı, zor yıllar, Ukrayna’nın savaşı

10 Mart 2022
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

İstiklal Marşı’mızın yazılışının üzerinden 101 yıl geçti. 21 Şubat 1921’de yazılan ve 12 Mart 1921’de TBMM’de dört defa okunarak kabul edilen İstiklal Marşı, milletimizin ortak değerler anlaşmasıdır. Milletimizin bağımsızlık inancını ve kutsalları için mücadele azmini ortaya koyar.

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak!” diye başlar.

Korkma diye başlar çünkü o gün korkunç ve vahim bir işgal ile karşı karşıyaydık. İstanbul ve Çanakkale Boğazları İngiliz ve Fransızlar, Güneydoğu Anadolu ve Zonguldak havzası Fransızlar, Antalya bölgesi İtalyanlar, Samsun çevresi İngilizler, Batı Anadolu Yunanlılar tarafından işgal edilmişti.

İstiklal Marşı, bugün her Ukraynalının okuması gereken mısralardan meydana gelir.

Milletimiz, istiklal savaşı verirken yazıldı. 

Bugün de Ukrayna istiklal savaşı veriyor.

Vatan için şehit olmayı göze alacak yiğit yetiştirmeyenler; ayçiçek yağı, patates, soğanla birlikte vatanı terk etmek zorunda kalır. 

İstiklal savaşını dünyanın en güçlü Batılı emperyalistlerine karşı verdik. Emperyalistler Anadolu’yu işgale ve sömürmeye gelmişlerdi.

Ukrayna, süper güç Rusya’ya karşı savaş veriyor; işgalci, emperyalist, zalim. 

Çanakkale Şehitlerine şiirinde Mehmet Akif:

“Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler;

Beşerin azmini tevkif edemez sun-i beşer!” der.

Sağlam kaleler, mevziler kuşatılır, yıkılır fakat insanların kurduğu tuzaklar insanların azmini durduramaz.

Elbette güç önemli, daha önemlisi ise insanların iman ve azimle verdiği karar.

“Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz;

Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz!” der Mehmet Akif.

Millet bir ve beraber olursa her türlü engeli aşar, en güçlü düşmanı yener:

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez;

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!”

Milletimiz; Trablusgarp Savaşı, Balkan Harbi, 1. Dünya Savaşı süresince 1911’den 1918’e kadarsavaşmıştı. Osmanlı Devleti, İttihatçıların elinde heba edildi. 1919’dan itibaren işgalcilere karşı Anadolu’da yeniden ölüm kalım savaşı verdi. Hem Cihan Harbi’nin galiplerine hem de onların desteklediği Yunanistan’a karşı. Yunanistan, 1. Cihan Harbi’ne girmemiş, orduları yıpranmamıştı. 

Mehmet Akif, yurdumuz işgal edilince İstanbul’u terk edip Anadolu’ya geçti, savaş süresince Anadolu’nun birçok şehrini gezdi, konuşmaları, Sebilürreşat’taki yazı ve şiirleri ile insanımıza bağımsızlık ruhu aşıladı. Vatan, millet, din ve devlet için cihat etmemiz gerektiğini anlattı, milletin sahip olduğu cihat şuurunu ateşledi. 

Meclis’te birçok milletvekilinin ümidini kaybettiği zamanlarda o ümidini yitirmedi ve Batı’nın tek dişli bir canavar olduğunu haykırdı:

“Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;

Benim de iman dolu göğsüm gibi serhaddim var!

Ulusun! Korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar;

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!”

Mehmet Akif, ümit ve cesaretini imanından alıyordu. Kur’an, inanıyorsanız üstünsünüz, buyurur. Müslümanlar üstün olmak zorundadırlar. Bunun için mücadele etmelidirler.

Bu iman ve inançla Akif, bazı sözde aydınların Amerika mandası istediği bir zamanda bağımsız olacağımızı haykırdı:

“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım!

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım!

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım!”

Yunanlıların Ankara’ya 60 km mesafedeki Polatlı’ya kadar geldiği, top seslerinin Ankara’da duyulduğu, başkentin Kayseri’ye taşınacağının konuşulduğu bir zamanda Akif, zaferin bizim olacağını söyledi:

“Arkadaş, yurdumu alçaklara uğratma sakın!

Siper et göğsünü, dursun bu hayâsızca akın!

Doğacaktır sana vadettiği günler Hakkın!

Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın!”

İstiklal Harbi’ni milletimiz bu inanç ve azimle kazandı. Allah, zulüm ve işgale karşı koyan milletimize yardım etti. 

Hakkıdır hür yaşamış milletimin hürriyet!

Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal!” diyen Akif, haklı çıktı.

İstiklal Marşı’mızın manası gençlerimize ve çocuklarımıza iyi anlatmalıyız. Vatan ve bağımsızlık yağa, patates ve soğana feda edilebilecek şeyler değildir. 

İman, güç kaynağıdır. Materyalist, ateist ve dinsizler maneviyat gücünden mahrumdurlar. Ayçiçek yağı, patates, soğan, benzin, mazot zamlandı diyerek kendi hükümetine saldıran, yandık, yok olduk, açız diye bağıranlara İstiklal Savaşı verdiğimiz yokluk ve yoksulluk günlerini iyi anlatmalıyız. 

Milletleri ayakta tutan iman, inanç, birlik ve beraberlik ruhudur:

Sahipsiz olan bir memleketin batması haktır;

Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır!”

Ukrayna’nın hâli ortada. Demokrasi, insan hakları havarisi ABD ve AB, Rusya’ya karşı kıllarını kıpırdatmıyor, bağımsız bir ülkenin işgalini seyrediyorlar.

Gençlerimizi ve çocuklarımızı imanlı, cesur, vatansever, azim ve ümit dolu yetiştirmeliyiz. İstiklal Harbi’nde olduğu gibi kutsallarımız için gerektiğinde canımızı seve seve feda edebilmeliyiz. 

“İmandır o cevher ki İlahî, ne büyüktür!

İmansız paslı yürek sinede yüktür!”

Beyin Vitamini: Milli Şair Mehmet Akif Ersoy isimli Akif’in hayatını, mücadelesini, şiirini, fikirlerini anlatan roman akıcılığında bir eser kaleme aldık yazar Mustafa Duran ile birlikte. Özellikle gençlerimize tavsiye ederim. (İletişim: Ensar Neşriyat, 0212- 4911904; sipariş@ensarnesriyat.com.tr)

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

İstiklal mücadelesi verilirken, mecliste istiklal marşı kabul edilirken millet top yekün savaşa dahil olurken savaşı organize eden büyük Atatürk'e minnet borçluyuz. Siz de bizde.

Hayrettin HATUNOĞLU

Eğitimde öveceğin bir şey kalmadı galiba. Suya sabuna dokunmayan konulara girdiğine göre sayın yazar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23