• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Tıp ilim mi? Bilim mi?

07 Ocak 2018
A


Ali Akben İletişim:

Tıp ilmi, bilim ve derin bir sanatla icra edilmezse sanırım gaf üstüne gaf yaptırır insana. Kitaplarda yazılanlar sadece referans olmamalı. Tecrübe yanında şifa verenin işin içinde olması elzem. 

Aynı ilacı ilmimiz, bilimimiz ve tecrübemize göre hastalığı farklı olmayan iki hastaya veriyoruz. Hastalarımızdan biri dualarla bizi göklere çıkarırken, öbürü tedavinin ona yaşattığı acıyı ızdırabı ve korkuyu aktaracak kelime bulmakta zorlanabiliyor.

Seksenli yıllarda tıp fakültesinde hocalarımızın özene bezene öğrettiği bilgilerin çoğu bugün hafızalarımızda hâlâ taze ve canlı olarak durmasına rağmen tedavilerimizde kullanma tarihleri çoktan geçmiş. Bu ilaçlarla tedavide dirensek hukuki olarak zor durumda kalabiliriz. 

Doksanlı yıllar iki binli yıllar sonuç pek değişmiyor. Bugünün doğruları on yıl sonra büyük bir ihtimalle tedavülde olmayacak . Bilgileri tazelerken kazandığımız tecrübe ile zenginleştirebilirsek faydası çok zararı az hale getirebiliriz.

Hastalarımla sık paylaştığım bir örnekle yazıma devam etmek istiyorum. Hekim mesleğini icra ederken arı misali olmalı derim. Bal arısı vahiyle kendine verilen emri yerine getirirken hangi çiçekten ne kadar ne alacağını bilir ve şifa vesilesi olan balı üreterek insanlığın istifadesine sunar. Hekimlerimiz de aynı duyarlılıkla hastalarına şifa vesilesi olabilir. Empati yapabilmeli. Karşısındaki hastanın duasının ne kadar önemli olduğu bilinci ile yaklaşım kurmalı. Hastanın şifasına vesile olabilecek sebeplere hikmet dahilinde ve şifa aracısı rolü ile soyunmalı. Hastalarımızın psikolojik durumu hastalıkla ilgili kaygıları ve uyguladığımız tedavi programını bilme hakkını ihmal etmemeliyiz.

Hastalarımıza da çok iş düşüyor. Öncelikli yapılması gereken her söyleneni akıl süzgecinden geçirmeli. Ulu orta havada uçuşan mesnetsiz kaynaksız akıl dışı bilgilere itibar etmemeli. Bilmediğini bilmeyen çok cahil hastalarımız var maalesef. Kendinde bir hastalık olduğuna kendini inandırmış hastayı mevcut sağlık sistemimiz maalesef tedavi edemiyor. Çünkü bu yanlış algıyı düzeltecek doğru olgu haline getirecek bir merci sistemde yok.

Öyle hastalar görmeye başladık ki, tetkikler için hekimini zorluyor. Bir şekilde başarılı da oluyor. Tedavisini düzenletme hususunda direterek başarılı olabiliyor. Tedavilerden şifa bulma meselesine gelince, koskocaman bir hiç kazanarak başa dönüp başka bir hatalı yoldan yürümeye devam ediyor.

Hekim cephesine gelince, sistemden kaynaklanan ağır yük altında belki esas görevini yapamadan yorgun ve bitmiş halde mesaisini tamamlayan reçete memuru gibi doktorlukla ve hekimlikle hiç ilgisi olmayan bir misyona bürünüyor.

Bu böyle devam ettiği sürece sağlıkta daha çok yanlışların kurbanı olabiliriz. Mesleğimiz tümden tüme sistemi ile zenginleştirilmeli. At gözlüğü yerine daha geniş açılı gözlükler kullanarak kitaplar yanında eski yeni tecrübi bilgiler kullanmalı. Modern çağın teknolojik imkanlarını birer deneme aracı olarak kullanma ve kullandırma hususunda iki kere düşünmek gerekiyor.

Yüzyıllardır tecrübe edilerek uygulanmış ve hâlâ uygulanan tedavi yaklaşımlarını elimizin tersi ile itmeden önce bunlardan nasıl yararlanabiliriz hususunda da düşünmeliyiz. Her gelen hastaya tetkik istemek, film çekmek, ilaç yazmak, serum takmakla bu meslekte başarılı olunamaz . Önce zararlı olmamak kuralı ile hastalarımıza şifa vesilesi olmada her türlü tedavi yaklaşımına açık olmakta fayda var.

Düzenli yaşam, perhiz, eksersiz, akupunktur, tms, bitkiler, dua, okunmuş su, hacamat, kapping, osteopati, manipülatif terapiler, psikoterapi, ozon, sülük daha birçok tedavi yaklaşımını gerekli vakalarda devreye sokmada ilaç tedavisinden daha cesur olmamız gerekiyor. Çünkü bu yaklaşımlar uzman ellerden yapılırsa yan etki profili oldukça düşük. Faydalı olma şansımız da bir o kadar fazla.

Biz hekimler bu alanda gayret etmeyi şarlatanlık olarak görmeye devam edersek durumdan vazife çıkarıcı kişiler bu alandaki boşluğu cahil cesareti ile doldurur ve halkımıza zarar vermeye devam ederler. 

Sağlık bakanlığımızın aldığı tüm tedbirlere rağmen bugün pıtırak gibi çoğalan gayrı sıhhi ve illegal müesseselerin sayısını daha fazla çoğaltmadan hekimlik mesleğinin etiği içerisinde her tedavi yaklaşımına aynı mesafede durarak şifanın dağıtılmasında aracılık rolümüzü zarar vermeden hastalarımıza uygulamalıyız.

Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23