• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Kontrollü Savaş

15 Nisan 2018
A


Ali Akben İletişim:

İkide bir süper güçlükten(!) aldığı zehirlerle sarhoş olmuş jandarmalardan biri çıkıyor ve esip gürlüyor. Belli ki, sahiplerine verilmiş sözler var. Şu dünyanın getirildiği hallere bir bakar mısınız? Savaşla yatıp savaşla kalkıyoruz. Isıracak köpek dişini göstermez darbı meseline inanan birisi olarak, koalisyon güçlerinin dün geceki saldırısını kontrollü savaş olarak yorumladım. 

Sahnede oynanan kontrollü savaş oyununun amacı ne olabilir sorusunun cevabı henüz netlik kazanmış değil. Önümüzdeki günlerde bazı yeni gerçekliklerle yüzleşebiliriz. Gavurlar koalisyonundan hayırlı bir şey beklemek gibi bir saflık içinde olmayalım.

Bir türlü denge tutturamayan ve sağa sola yalpa yaparak dünyayı daha da karıştıran Trump denen adamın gerçek niyetini kendisinin de bildiği kanaatinde de değilim. Bugüne kadarki söylem ve eylemlerinden anladığımıza göre kafası karışık, ne yapacağını nasıl yapacağını kendisi ve yakın çevresi dahil pek bilmiyor. Bu yüzden olsa gerek her kafadan bir avaz çıkıyor.

Kendisi dünyanın en acımasız kapitalisti olarak bu kirli oyundan da para devşirmek için alçakça ve adice bir tezgah kurmuş gibi görünüyor. Baksanıza Suriye’yi kurtarmak (!) için gerekli paraları Suudi Amerika’dan tahsil ediyor. Karun’un malı nasıl gözünü doyuramadı ise, bu adamın da aç gözü doymamış olduğu için savaş oyunu ile biraz daha kese dolduruculuğa soyunmuş ve bu akıl yoksunluğu ile aynı aymazlığa devam edecek.

Müslüman coğrafyanın tam göbeğinde gavurlar koalisyonu elemanlarının marifeti ile hazırlanan stüdyolarda Müslüman parası ile satın alınan gerçek silahlarla Müslüman Müslümanı hunharca katlediyor. Bu katliama daha fazla seyirci kalamayan müşfik(!) batı iyi adam rolünde bu katliamı durdurmak için Şam-i Şerifin üzerine bomba yağdırıyor.

 İslam dünyası bu şekilde uyumaya devam ederse dün Afganistan’ı, Irak’ı Libya’yı ve Mısır’ı yiyen canavar ruhlu kafirler güruhu bugün Suriye ve yarın da maalesef Türkiye …..

Epey zamandır bizim üzerimizden tezgahlanarak yenilen herzelerin Allah’tan farkındayız da şimdilik bize ilişemiyorlar. Son bir yılda Suriye’de başarılı bir şekilde, akla mantığa ve insanlığa uygun duruşumuzla düşmanları üzerken mazlumları ve mağdurları umutlandırdık. Bizim gibi ayakta durmaya çalışan epey bir ülke var. Onların fahri temsilciliği de bize düşüyor.

Benzer kontrollü savaşlarla oluşturulacak ekonomik deprem tsunamilerinden medet umup, bir taşla iki kuş vurma sevdasına düşerek ülkemizi dize getirmek gibi bir hesap içinde gibiler. Sanki perşembenin gelişini çarşambadan belli gibi bir durumla karşı karşıyayız.

Onların kim olduğu artık çok açık seçik belli. Ortak paydalarında ülkemizin mevcut yönetiminin çökertilmesi var. Bel üstü bel altı fark etmiyor. Ha bire vuruyorlar. Diz çökene kadar da vuracaklarını utanıp sıkılmadan açık seçik söylüyorlar. Hedef tahtasının tam ortasındayız. 

Yine yenileceksiniz ama utanmaz arlanmaz yüzünüz yine kızarmadan üzerinize atılan tükürüklerimizi yağmur kabul ederek temizlenmeye çalışacaksınız.

En çok da yerli ihanet çeteleri beni üzüyor. Oyun alanında dönen dolapları senaristleri, oyuncuları ve açık ettikleri oyunlarını görmezden gelerek devletimizin üzerine yüklenmeleri ağrıma gidiyor. Tutundukları devlet dalı olmasa ne ar ne namus ne de can mal emniyeti kalacak. Tüm bu gerçeklik uyanmalarına vesile olamayınca Allah belanızı versin demek gibi bir seçenek bırakılıyor bize.

Dindaş olduğumuz için beraber yürümemiz gereken Arap aleminin hali-pür melalini aktarmaya gerek yok sanırım. Gavurun oyununa gelerek bir kez daha bizi arkadan vurma manevraları yapıyorlar. Geçtiğimiz yüzyılda yaptıkları ihanetin bedelini daha tam ödemeden yeni bir ihanet peşindeler.

Bu millet tarih boyu ne ihanetler ne hıyanetler gördü. Olmazın olduğunu, olurun olmadığını vesselam neler gördü neler… 

İstanbul’da Taksi Yolculuğu 

İstanbul trafiğinden çok çeken bir vatandaş olarak toplu taşıma ile işime gidip geliyorum. Üstat Mehmet Şevket Eygi beyin teşviki ile arada taksiye de binerim. Ben de taksi şoförlerinin azizliğine uğrayanlardanım.

Çünkü taksici esnafının ciddi kimlik ve kişilik sorunu var. Taksi sahipliği ve plaka kiralama yanında taksi şoförlüğü hepsi başlı başına birer sorun.. Daha başka meselelerde var. Devletimiz nasıl her türlü mafya ile mücadele ederek çökertmeye gayret ediyorsa buradaki mafyayla da mücadele ederek çökertmek zorunda. 

Vatandaşa, taksi dedin mi yaşadığı olumsuzlukları hatırlıyor. Geçenlerde bir taksiye bindim. Taksi şoförü kardeşimiz başladı konuşmaya…sonunda yol yoğun gidemem dedi. Akıllı telefonumdaki navigasyonu göstererek açık ve 11 dakikada varacağımızı belirtiyor deyince mırıldanarak ve lütfederek bindirdi. Keşke bindirmeseydi. 10 dakika boyunca başımın beynimin etinin yedi. Mesafe kısaymış. Yakıt parasıymış vs.. saçma sapan cümlelerle bindiğime bineceğime pişman etti beni.

Bu kafa değişmediği sürece müşterileriniz size güvenmiyor ve sizi sevemiyor. Size alternatif olabilecek her yola da sağlıklı mı sağlıksız mi demeden dalmaya müsait. Çünkü siz çok çektirdiniz ve hâlâ da çektirmeye devam ediyorsunuz.

Lütfen şapkalarınızı önünüze alın ve iyice uzun uzun düşünün. Velinimetleriniz sizden niçin nefret ediyor niçin taksici esnafının yanında durması gerekirken alternatiflerini aramakla meşgul.

 İstanbul halkı taksicilerine güvenmiyor. Onların hal ve gidişlerini İstanbul gibi güzel bir şehre yakıştıramıyor. Bunun sebebini ararken kendinizden başlayın lütfen.

Benden söylemesi. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23