• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Hastalık hastaları

15 Eylül 2019
A


Ali Akben İletişim:

Ülkemiz yazboz tahtası olma kaderini bir türlü üzerinden atamıyor. Bunu düzeltmek için sistemini değiştirmeyi göze aldı ama beklentilerini elde ettiğini iddia etmek ne mümkün.

Daha önce de defalarca yazdım çizdim. Sahada aktif olarak çalışan bir hekim olarak büyükler bilir demedim belki haddimi aşıp tekliflerde bulundum.

Makamlarda oturanların yaptıkları doğrudur diyerek yağcılığa yoğurtçuluğa soyunmadım.

Daha da ileri gidip sağlık sisteminde yapılan köklü değişikliklerden yıllardır olumlu anlamda nemalanan hükumetimizi böyle devam ederse iktidardan edebileceğinden bile bahsettim.

Sağlık sisteminin işleyişi sorumluluk makamında bulunanlar yukardan nasıl izliyor onu bilemiyorum ancak aşağıda gördüklerim böyle devam ederse, sadece hükumet edenleri değil, sağlıklı insanları da hasta ve hastalıklı hale getirecek.

Mevcut durumda sağlıklı insanlar için sistem tıkır tıkır işliyor. Sağlam bir vatandaş şöyle ya da böyle sağdan soldan kulağına gelen fısıltılar veya yönlendirilmeler ile bir sağlık kurumuna gitsin başına gelebilecek birkaç senaryo şöyle olabilir.

Acile gitti ise birkaç tetkik ve filimden sonra koluna bir serum takılarak ilk müdahalesi yapılıp ertesi gün bir branş hekimine muayene olması söylenir.

Başka bir senaryo; sağlıklı insan şikayet durumuna göre MR dahil iyi bir incelemeden geçer ve birkaç hastalık olasılığı ile hastane içerisinde hekimler arası gezerken önemli ya da önemsiz bir hastalık teşhisi ile eline tutuşturulan bir reçete ile çıkar.

Senaryoları daha fazla yazmaya gerek yok. Çare ve çözüm kapısı olarak gidilen yerden hastalık virüsü kapılarak çıkılır. 

Maalesef böyle örnekler çok ama çok fazla.

Gerçekten ciddi bir hastalığı olan bir vatandaş hastaneye müracaat edip tedavi olmak isterse eğer; işinin çok ama çok zor olduğunu söylemeliyim.

İnsan dikkatli olursa çok şeyi gözlemliyor aslında. Birçok vatandaşımız farkında olmadan hastanelerimize sağlıklı girip hasta olarak çıkmakta. 

Test etmeye gerek yok .

Bu şekilde kendini hasta zannederek gelen çok sayıda hastamın olması bu kanıya varmamın sebebi.

Arz talep dengesi diye bir gerçeklik var. Arzın artırıldığı durumlarda talep kendiliğinden oluşur. Hele mesele sağlık gibi muğlak bir alanda ise bu talebin çoğalması mukadderdir.

Daha fazla örnekleme ve genelleme yapmadan demek istediklerimi arz ettikten sonra gelelim çare ve çözüme.

Öncelikle ve ivedilikle aciller yolgeçen hanı olma kadersizliklerinden çıkarılmalı.

Derhal aile hekimliği müessesesi kuruluş amaçları doğrultusunda çalıştırılmaya başlamalı. Sevk zincirinin kurallarına harfiyyen uyulmalı.

Aile hekimlerimiz reçete memuru olmaktan çıkartılarak sorumlu oldukları ailelerin sağlık durumları ile ilgili mesleki faaliyetlerini icra etmeli, envanterler, istatistikler ve koruyucu hekimlik hizmetleri ile kişileri hasta etmek yerine sağlıklılık durumlarına destek olmalı.

Aciller yolgeçen hanı olmuş. Önemine binaen bu gerçekliği tekraren belirtiyorum. Özellikle kırmızı alan dışında verilen hizmetlerin maddi bedelleri ödetilmeli ki, gereksiz işgallerin önü kesilebilsin.

Takip ettiğim hastalarımdan duyuyor ve gözlemlediklerim de var. Acillerin hali pür melali gerçekten acillik ve berbat. Acilen buralar gerçek misyonuna uygun hale getirilmeli.

Şehir hastanelerimizden hiç bahsetmek istemiyorum. Sağlık sisteminde esas olan talebi azaltmanın yollarını açmaktır. Bunun da evrensel çaresi koruyucu hekimlik denen sistemi sağlıklı işletmektir. Hastalanmadan sağlıklı olmanın kıymetini insanlara öğretmektir.

Hekim sayımızın artırılmasından daha çok kalitenin artırılması gerekir. Hekimlerimizin özlük hakları, hasta hekim ilişkilerinin iyileştirilmesi, hasta hakları kadar hekim haklarının korunması, hukuki durumlarda bakanlığın hekimlerimizin arkasında kaya gibi sağlam durması. Daha birçok şey var söylenecek ama laf salatasına lüzum yok.

Sistem hastalık hastası üretmeye devam eder ve inadım inat demeyi de irad ederse, sağlık ordusu mensubunu iki katına çıkarsa bile çözümsüzlük bataklığına saplanmaya ve sağlık yerine mikrop üretmeye mahkûmdur.

Kınama ve başsağlığı

Perşembe günü Diyarbakır-Muş karayolunda haince düzenlenen terör saldırısının faili olan HDPKK’yı kınıyor şehidlerimize rahmet, yaralanan kardeşlerime acil şifalar diliyorum.

Aklımızı başımızın içine alıp iyice düşünmenin zamanı geçmek üzere. Aman dostlar devir birlik ve bütünlük içinde olma dönemi. Şeytanın avukatlığını yapmaya eften püften sebeplerle birlik hamurumuzu sulandırmaya yeltenmeyelim. Yeltenenleri de uyaralım.

Başka gidecek yeri olanlar parasını pulunu yurt dışına kaçıranlar ve tuzu kuru olanların etrafa yaydığı kötü kokulara itibar etmeyelim.

Gemimiz tek. Ülkemize göz diken düşmanlar da tek. Ayrı gayrı gibi göründüklerine bakmayın. Küfür tek millet. Zillete düşüp kurdun kuşun oyuncağı olmayalım.

Zalimler için yaşasın cehennem.

Bugünlük de bu kadar.

Kalın sağlıcakla. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mustafa

Dr Ali abi hem nalına hem mıhına. Eleştirip çözüm yolları da göstermişsiniz. Teşekkürler değerli hocam

Uğur Pak

Diline kalemine sağlık Ali Hocam.Ne güzel özetlemişsin mevcut durumu ve çaresizliğimizi.Geçtiğimiz yıl bel fıtığı olan teyzem ameliyat olana kadar başına gelmedik kalmadı.Ameliyat ile düzelmesi şöyle dursun yatağa mahkum şimdi.Allah yardım etsin .Bin pişman ama oldu bir kere.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23