• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Baskın seçimmiş

22 Nisan 2018
A


Ali Akben İletişim:

Dostlar duyduk duymadık demeyin. Daha 24 haziran seçim atmosferine girmeden dedikodu kazanı fokurdamaya başladı. Efendim danışıklıymış, adil değilmiş, ekonominin batışının işaretiymiş, miş, miş..

Allah aşkına ne zaman başımızı kumdan çıkartıp dünyayı zindan etmeye niyetlenmiş yerli ve yabancı alçakları göreceksiniz. Görün artık, görelim artık.

Çivisi çıkartılmış dünyanın tam ortasında dengemizi korumamız ve alçak kahpelerin kalbine korku salmamız için bir fırsat bu seçimler. Şunun veya bunun hesabını bir kenara bırakmak ve denge taşına bir taş da biz olmak zorundayız. Zorundayız diyorum çünkü gemimiz ha bire su ile doldurularak batırılmak isteniyor.

Devletimiz varsa bizler varız. Namusumuz, malımız, mülkümüz, izzetimiz, istikbalimiz ve dinimiz devletimizin güçlü olması ile kaimdir. Etrafımızda estirilen fırtınanın esintisi ve perşembenin gelişini çarşambadan hissettirmeli akıl sahiplerine.

Aymazlıkta ısrar eder ve aklımızı kullanmamakta inat ederek bu fırsatı elimizin tersi ile itersek ülkemizin birlik ve bütünlüğüne göz dikmiş hain emellere yol vermiş oluruz. 

Siyaset bilimci olmadığımı baştan söyleyerek, ülkemizde dönen ve döndürülen dolapların kırk, kırk beş yılını çok iyi hatırlıyorum. Daha önceki yıllara ait garabetleri ise büyüklerimin anlattıklarından biliyor ve yakın tarih okumalarımla bu bilgilerimi hâlâ perçinlemeye devam ediyorum. Devam da etmeliyim çünkü yazıyor, çiziyor ve eşe dosta örneklik teşkil etmemiz gerekiyor.

Açık oy gizli tasnif dönemine benzer bir garabetin tıpkısının aynısını 12 eylül anayasa referandumunda yaşadığım için aklımdan hiç çıkarmıyorum. Bugüne ve yarına bakarken dünü unutmamaya çalışıyor ve layık olduğumuz daha güzel günlere giden yolculukta kazandığım tecrübeleri rehber olarak kullanıyorum.

7 Kasım 1982’de yapılan anayasa referandumunda çiçeği burnunda bir hükümet tabibi olarak Iğdır ili Aralık ilçesinde oyumu kullanmış ve ertesi gününe kalmadan bir görevli oyumun rengini dışardan gördüğünü ve beni ihbar ettiğini söyleyerek vücut kimyam ile oynamıştı.

O günden bugüne kat edilen mesafeyi siz tahmin edin. Bugün bir bardak suda fırtına koparma ustalarının ciyak ciyak bağırmaları bizi üzmemeli. Ülkemiz her geçen gün onların dediği gibi tersine değil, zalimlerin ve alçakların inlerine kibrit suyu olmak için doğru ve hızlı adımlarla yol almaya devam ediyor.

Ülkemizin kırmızı çizgilerini kaşıyarak birlik ve bütünlük hamurumuzun mayasını bozmaya çalışanlar dün olduğu gibi bu günde görevleri başında. Seçimler bu güruhun iştahını kabartsa da bu halk tam yerinde kursaklarına ok gibi batarak onları bir kez daha hüsrana uğratıyor.

Defalarca yenilmelerine rağmen şimdi bir kez daha umutlandılar. Ama nafile. Boşuna hayal kurmayın 24 haziran yine bir kez daha sizi şapa oturtacak. Bu millet feraseti ile size bir kez daha AHH dedirtecek. Bu ah sanırım bundan önceki seçimlerin ahından daha gür ve daha acıtıcı olacak.

Öyle bir ah ki mazlumları, mustazafları, ezilmişleri ve itilmiş, kakılmışları umutlandırırken zindeleri de hizaya getirecek. Seçim ve sınav bu iki kelimeyi zinde aymazlar pek sevmezler. Bu aymazlar geçmişte seçimlerde kullanılan oyların potensi ile bile oynamak istemişlerdi. Hatta daha ileri giderek köydekilerin oyu ile okumuşların okumamışların oylarının eşitliği bile tartışılır hale gelmişti. Bu çağda bu kafa maalesef hâlâ var ve var olmaya devam da edecek.

Aman dikkat. Seçimler biz halklar için büyük bir fırsat erken geç fark etmez. Yeter ki yapılabilsin. Sınavlar da öyle. Eğer bu sınavlar olmasa halkın içinden insanların bir tanesine fırsat verilmezdi. Bugün halkın içinden çıkan bürokratların hiçbir tanesine müsaade edilmezdi.

Unutmayalım. Çok yakın bir geçmişte onuncu cumhurbaşkanının kullandığı inisiyatifleri hatırlayalım. Yaşadığımız garabetleri şöyle bir gözden geçirelim. O olmaz, bu olmaz, şu olmaz. Bu olmazların ortak paydasındaki suçu bir düşünün bakalım.

24 haziran ülkemiz ve dünya mazlumlarının kuruluşuna vesile olacak ve aynı zamanda da oyun kurucu alçakların oyununu bir kez daha bozacak. 

Benim en büyük korkum bu değil. Millet hep doğruda ittifak edebiliyor.

Benim korkum yönetim erkindeki bizim dediğimiz ve yerli olan bürokratların yanlışta ısrar etmeye devam etmeleri. Bu da inşallah seçeceğimiz başkan tarafından bertaraf edilir.

Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23