Engelli birey için neden egzersiz?
Engel, bir bireyin günlük hayata tam anlamı ile iştirak ve uyum derecesini bozan kronik bir dezavantajdır. Özel gereksinimi olan bireylerin toplum içerisinde sorunsuz yaşayabilmeleri, toplumun onları anlama düzeyiyle doğrudan ilgilidir. Eğitim ve sağlık sistemlerini yeterince geliştirememiş ülkelerde özürlü veya engelli insanlar yaşam savaşı vermek zorunda kalırlar. Görme, işitme ve ortopedik engele sahip olan bireylere göre de, zihinsel ve ruhsal engelliler için yaşam ne yazık ki çok daha zordur. Her anne ve baba çocuğunu mutlu, başarılı, çevresiyle iyi ilişkiler kurabilen, sorumluluklarını bilen, vicdan ve ahlak sahibi bir birey olarak yetiştirmek ister. (1)
KALİTELİ HAYAT İÇİN SPOR/EGZERSİZ
Engelliler de spora en az normal insanlar kadar ihtiyaç duyarlar. Spor, günümüz dünyasında engelliler eğitim ve rehabilitasyonunda terapi aracı olarak kullanılmaktadır. Özürlü bireyin yapacağı sporun olumlu etkileri özürlü kişinin kendisine, ailesine, iş çevresine ve topluma doğrudan yansımaktadır. Bütün engel grupları için sporu, etkin bir terapi, eğitim, eğlence veya hobi (serbest zaman değerlendirme) olarak görmektedir. Engeli dolayısıyla özürlülerde en sık beklenen olumsuz psikolojik tavır olan aşağılık duygusu ve anksiyeteye karşı kişiyi en ideal koruyucu faktör spordur. Engel türü ne olursa olsun hareket etme, egzersiz yapma, sportif etkinliklere katılma bireye haz vermekte, hareket etmekten duyulan haz da bireyin yaşam motivasyonunu artırmaktadır.(2)
5 SAAT OYUN, SPOR, FİZİKSEL ETKİNLİK
İnsan sağlığı konusunda spor/egzersizin bu derece önem taşıdığı bir süreçte, bu gerçeği görmemezlikten gelmekten daha büyük ‘cehalet’ olamaz. Spor ve engelli kelimelerini yan yana getirdiğimizde, söz konusu engelleri aşma konusunda spor/egzersizin öneminin yazımızın giriş bölümünde ki ‘alıntıda’ olduğu gibi, gerek tez gerekse diğer makalelerde görmek mümkün. Bu hassas konuyu ilgili/yetkilisi iyi anlamış olsa gerek, Milli Eğitim Müdürlüğünün özel eğitim merkezleri (okullarında) 1. ve 2. Kademe haftalık ders programın müfredatında haftada 5 saat Oyun, Spor ve Fiziksel Etkinlik dersinin olduğunu gözümüze ilişiyor. Bugün normal okulların birinci kademelerinde Beden Eğitimi ve Spor dersi bulunmazken, özel eğitim uygulama merkezlerinde 5 saat olması, bir spor adamı olarak bizleri sevindirmekte. Engelli bireylerin gelişimine ruhsal/bedensel/sosyolojik/ekonomik v.s. katkı sağlayacak olması ise (bilimsel kaynaklar bu görüşümüze ışık tutuyor), bu sevincimizi daha haklı ve anlamlı hale getiriyor…
ÖZ BAKIM EĞİTİMİNDE SPORUN ÖNEMİ
Yine bir araştırma/makale yazısının başlığı aynen şöyle; ‘Zihinsel Engelli çocuklarda özel atletizm antrenmanlarının öz bakım becerilerine etkisi’. E. Levent İlhan, Hüseyin Kırımoğlu, Mustafa Tuncel ve Meryem Altun imzasıyla ‘Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisinde yayımlanan makalenin özetinde şu ifadelere yer veriliyor; ‘…Uygulama grubunda yer alan ve özel atletizm modül programına katılan çocukların özbakım toplam puanlarında ve öz bakım becerilerinin alt boyutları olan kişisel bakım ve temizlik ile giysileri çıkarma-giyinme puanlarında kontrol grubuna göre artan bir fark olduğu ve farkın uygulama grubu lehine anlamlı olduğu bulunmuştur’ Engelli bireyler için bu denli önemli bir konu, önemli bir soruyu da berabere getiriyor!; ‘Engelli/özel çocukların için bu görevi üstlenecek Beden Eğitimi ve Spor elamanı nasıl yetişecek?’. Tıpkı, malzemesi hazır olmasına rağmen, helvayı yapacak ustanın aranması gibi!..
(Haftaya; YÖK, Üniversite ve Besyoların Sorumluluğu)
•
1-Engelli Sporuna Sosyolojik yaklaşım-Prof. Dr. Azmi Yetim - Gazi Üniversitesi/Besyo
2-Engelli Öğrencilerin Beden Eğitimi Dersine Yönelik Tutumları ve Karşılaştıkları Sorunlar-Bengü Güven Karahan-Gazi Üniversitesi/Besyo