Normalde 3-5 yılda yaşanacak dönüşümlerin kısa sürede gerçekleştiğini belirten Türk Telekom Strateji Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu, “Çok yönlü dijital servislerimiz ile bu zorlu süreçte hayatı eve sığdırdık” diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, bazı sektörleri olumsuz etkilerken, bazılarının öne çıkmasını sağladı. Bu süreçte öne çıkan sektörlerden biri GSM oldu. Özellikle salgın sürecinin başında iş, eğitim ve alışverişin eve taşınmasıyla önemli bir yoğunluğa yanıt veren GSM operatörleri, hayatın evden normal seyrinde sürmesi için çalışmalarını aralıksız sürdürdü.
Dijitalleşme hızlandı
Türk Telekom Strateji Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu, salgın sürecinin telekom sektörüne etkisine ilişkin yaptığı açıklamada, 2020 yılının, pandeminin etkileri ile hızlı bir dijitalleşme sürecine sahne olduğunu söyledi. Tüm dünyada bu alana ciddi yatırımlar yapıldığını ifade eden Karakullukçu, şunları kaydetti: “Normalde 3-5 yılda yaşanacak dönüşümler kısa sürede gerçekleşti. Fiziksel hareketliliğin azalmasıyla birlikte dijital servislerin kullanım oranları ve sayıları artarken, kesintisiz iletişimin hayatımızdaki rolü daha da önem kazandı. Uzaktan eğitim ve evden çalışmanın, data tüketimine ve iletişime talebi artırmasıyla da telekomünikasyon sektörü hayli hareketli bir yıl geçirdi.
“Yetkinliğimizi ortaya koyduk”
Türk Telekom olarak, bu süreçte müşterilerimize sunduğumuz sabit geniş banttan mobile, TV’den dijital ürünlere kadar zengin ürün portföyümüz ile tüm Türkiye’nin talebini karşılayarak kesintisiz iletişimdeki yetkinliğimizi ortaya koyduk.” Barış Karakullukçu, ağırlıklı olarak evlerde geçirilen pandeminin ilk döneminde, sektördeki hareketliliğin mobilden ziyade sabit tarafta ağır bastığına işaret etti.
“Mobildeki artış trendi doğal seyrine döndü”
Özellikle Türk Telekom gibi sabit yönü kuvvetli operatörlerin trafiklerinde çok yoğun artışlar yaşandığını kaydeden Karakullukçu, “2020 yılının ikinci yarısındaki normalleşme ile yeniden hareketlenen sosyal hayatla birlikte mobildeki artış trendi de doğal seyrine döndü. Üçüncü çeyrekte uzaktan eğitime devam edilmesi, üniversitelerin online eğitimi tercih etmesi ve kurumların evden çalışma modelini sürdürmesi sabit geniş bantta yeni bağlantı talepleri ve veri trafiğini yeniden yükseltti” ifadelerini kullandı.
“Taleplerin üstesinden geldik”
Karakullukçu, salgın sürecinde Türk Telekom’un, yıllardan beri fibere, 5G teknolojilerine yatırımları, internet penetrasyonunu yükseltme konusundaki gayretiyle Türkiye’nin 81 ilinde artan iletişim talepleri ve trafiğin üstesinden kolaylıkla gelmeyi başardığını söyledi. Yenilikçi dijital servisler ve milli teknoloji girişimlerine yatırımları ile sağlık, eğitim, enerji sektörleri başta olmak üzere Türkiye’yi dijitalleştirmeyi sürdürdüklerini aktaran Karakullukçu, “Evden çalışmaya hızlı geçiş ve yaşanan süratli dijitalleşme, siber güvenlik risklerini de ciddi anlamda yükselten bir unsur oldu. Türkiye’nin en büyük siber güvenlik operatörü olarak, hızlı dijital dönüşümün getirdiği güvenlik açıklarına karşı Türkiye’nin verisini, iletişim altyapısını ve 1.500’ü aşkın kurumsal müşterimizi risklerden korumaya devam ettik” diye konuştu. Salgının, kendilerine sahadaki uygulama yetkinliklerini ve operasyonel kabiliyetlerini sınama imkanı sağladığına işaret eden Karakullukçu, planlama ve yönetim becerileri ile teknik yeterliliklerinin en yüksek standartlarda olduğunu gördüklerini söyledi.
Tarihinin en yüksek 9 aylık abone artışı
Nisan ve eylül aylarındaki rekor satışlarla 2020’nin ilk 9 ayında sabit geniş bantta 1,4 milyon net abone kazanarak Türk Telekom tarihinin en yüksek 9 aylık abone artışına ulaştıklarını aktaran Karakullukçu, şöyle devam etti: “Üçüncü çeyrek itibarıyla fiber hane kapsamamızı 25 milyona çıkardık. Türk Telekom sabit geniş bant abonelerinin toplam veri kullanımı, Ocak-Eylül 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 50 artış gösterdi. Mobilde de şebekemize yaptığımız yatırımlar ve net abone artışıyla performansımızı iyileştirmeyi sürdürdük.
Kampanyalarla müşterilerin yanında
LTE kullanıcılarının abone başına ortalama aylık mobil data kullanımı üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 26 yükseldi. Online İşlemler, TivibuGo, Tambu, Muud, Playstore, Vitamin, Raunt gibi çok yönlü dijital servislerimiz ile bu zorlu süreçte hayatı eve sığdırdık. ‘Değerli hissettirecek’ kampanyalarımızla yıl boyunca müşterilerimizin yanında olmayı sürdürdük.”
“2020 büyüme yılı oldu”
Türk Telekom Strateji Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Karakullukçu, 2020’nin, telekom sektörünün büyümeye devam ettiği bir yıl olduğunu söyledi. Uzaktan eğitim ve evden çalışmanın da etkisiyle özellikle sabit geniş bant alanının hızlı büyüdüğüne dikkati çeken Karakullukçu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, 2020’nin ilk 9 ayında sektör oyuncularının toplam satış gelirlerinde yüzde 15’lik artış yaşandığını kaydetti. Türk Telekom olarak 2020’nin ilk 9 ayında yüzde 19’luk gelir büyümesi ile sektör ortalamasının hayli üzerinde bir performans sergilediklerini belirten Karakullukçu, 20,6 milyar TL’yi bulan konsolide gelirle 9 aylık dönemler içinde halka arzdan bu yana “en yüksek yıllık büyüme” performansı kaydettiklerini söyledi.
“9 binin üzerinde kişi ailemize dahil oldu”
Barış Karakullukçu, salgın döneminde yapılan ve planlanan yatırımlara ilişkin bilgi verirken, altyapıda hızlı dönüş alacakları bazı fiber yatırımları öne çektiklerini belirtti. Bu amaçla 2020 yatırım öngörülerini yıl içinde iki kere yukarı yönlü revize ederek üçüncü çeyrekte yaklaşık 6,6 milyar TL’ye çıkardıklarını aktaran Karakullukçu, devamla şunları kaydetti: “Bu yatırım hedefinin yaklaşık 4 milyar TL’lik kısmını ise halihazırda yılın ilk 9 ayında gerçekleştirdik. Türk Telekom, telekomünikasyon sektöründe ülkemizin en büyük çalışan ekosistemine sahip şirketlerinden biri. Sürdürülebilir bir istihdam oluşturmak en önemli gündem maddelerimiz arasında yer alıyor.”
