Şaibeli diplomayı gizleme operasyonuna hukukçulardan tokat! Usulsüz diploma iptal edilecek

HABER MERKEZİ

Herkesin girdiği üniversite sınavını kazanamadığı için baba parasıyla kayıt yaptırdığı Girne Amerikan Üniversitesi’nden usulsüz bir şekilde İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne yatay geçiş yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli diplomasıyla ilgili süreçte sona yaklaşılıyor. Geçmişte adaleti eğip bükmeyi alışkanlık haline getiren güdümlü hukukçular aradan geçen 35 yılı bahane ederek, YÖK’ün belirlediği yatay geçiş kriterlerini karşılamayan İmamoğlu’nun diplomasını aklamak için birbirleriyle yarışırken, uzmanlar “temelinde sahtekarlık olan bir işlemin, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin kazanılmış hak doğurmayacağı” görüşünde birleşiyor. CHP’nin arka bahçesi gibi hareket eden ve yargıyı siyasallaştırmayı alışkanlık haline getiren malum isimlerin ivazlı (bedel karşılığı) açıklamalarının yok hükmünde olduğunu belirten yerli ve milli hukukçular, “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının “iptal” olacağı görüşünde birleşiyor.

TEMELİNDE SAHTEKÂRLIK VAR

Konu hakkında konuşan HAKDER Başkanı Av. Bülent Demir, bakın neler söyledi: “İmamoğlu’nun diplomasının usulsüz alınmasıyla ilgili artık sağır sultanın dahi duyacağı kriminal bulgulara ulaşılmıştır. Şüpheye mahal bırakacak hiçbir husus olmamasına rağmen halen birtakım gizli güçler tarafından desteklendiğini düşündüğümüz İmamoğlu, Türk bürokrasisindeki boşlukları kullanmak suretiyle kendini aklamaya çalışmaktadır. Hukukta ‘temeli ifsad olan, yani temelinde usulsüzlük barındıran ve yasaya uygun olmadan vuku bulmuş bir şeyin sonrasındaki süreçte de mutlak mutlanla mahkûmdur. Yani yok hükmündedir. Dolayısıyla diploması geçersizdir. Bu konuda İstanbul Üniversitesi’nin omurgalı bir şekilde davranarak hakikati gizlememesi ve açıklaması ilk temennimizdir. ‘Geçerli’ olduğuna dair spekülasyon oluşturmak ve Türk kamuoyunu yanıltmak için şu anda kamuoyu oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ancak bu kamu vicdanında gereken tepkiyle karşılaşacaktır. Konunun takipçisi olacağız. Diplomanın hukuka uygun elde edilmediğini, birçok konuda evrakta sahtekarlık ve içerik itibariyle yalanla dolu olduğunu da basın açıklamasıyla ifşa edeceğiz. Herkes hukuksuzluğu çok net bir şekilde görecektir. Hakikati gizleme karşısında tüm hukukçularımızla birlikte dik duruş göstereceğimiz ve kamuoyunu bilgilendireceğimiz bilinmelidir.”

SAHTEKÂRLIK VARSA İPTAL EDİLİR

Avukat Kasım Karadaş ise şunları söyledi: “Diploma konusunu idare hukuku açısından ele almak gerekirse, elbette kazanılmış haklar teorisi ağır basıyor. Ancak eğer yapılan usulsüzlük esaslıysa, sahtekârlığın konusu suç teşkil eden bir işlemden kaynaklanıyorsa orada da farklı işlemler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Devletin itibarını da önceleyerek araştırmaların tarafsız bir şekilde, adil bir şekilde yapılarak bunun kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Tabii kamuoyuyla paylaşıldığında yapılan usulsüzlüğün ağırlığına binaen diploma iptal de edilebilir.”

ADALETİ EKREM İÇİN BÜKÜYORLAR

Diğer yandan, diploma soruşturmasının derinleşmesiyle paniğe kapılan İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, “hukuksuzluğu normalleştirmeyeceğiz” diyerek olası iptal kararına gölge düşürmeye çalışırken, CHP’ye göbekten bağlı profesörler çelişkileriyle ‘pes’ dedirtti. İmamoğlu ile ilgili ivazlı (bedel karşılığı) açıklamasıyla eleştirilerin odağı haline gelen ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer’in ardından topa giren idare hukukçu Prof. Dr. Metin Günday da, “Aradan 35 yıl geçmişken, bir usulsüzlük iddiasıyla yatay geçiş geri alınıp diploma iptal edilemez. Hukuki güvenlik ve kazanılmış hakların korunması gerekir” dedi.

GENERAL OLSA RÜTBELERİ SÖKÜLÜR

Oysa CHP’lilerin baştacı ettiği 28 Şubat’ın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ise tersini söylemişti. 3 Kasım 2002 seçimleri için gerçek dışı evrak verdikleri gerekçesiyle “resmi belgede sahtecilik” suçundan 1 yıl 11 ay 11’er günlük hapis cezasına çarptırılan 4 DEHAP’lı yöneticinin durumunu değerlendiren Savaş, su açıklamayı yapmıştı: “Kamu hukukunda, temelinde sahtekârlık bulunan bir işlem, üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun kazanılmış hak doğurmaz. Örneğin üniversiteye giriş sınavına katılabilmek için lise diploması sahibi olmak şartı yasalara konulmuşsa, sınava sahte diploma ile katılan kişi birincilikle kazansa, seçtiği fakülteyi de birincilikle bitirse, mesleğinde ilerleyip yüksek mahkeme üyesi bile olsa, yıllar önce yaptığı sahtekârlık anlaşıldığı takdirde meslekten atılır. General olsa rütbeleri sökülür.”