Otomotivde yeşil dönüşüm rakamlarla ortaya kondu!
OSD’nin açıkladığı 2023-2024 Sürdürülebilirlik Raporu, Türk otomotiv sanayiinin yeşil dönüşümde erken adım atan ve rekabetçiliğini güçlendiren bir yapıya ulaştığını gösterdi. Emisyonlarda yüzde 40’ı aşan düşüş, yüzde 98’e çıkan atık geri kazanım oranı ve artan çevre yatırımları dikkat çekerken, eğitim süresi ve kadın istihdamındaki artış sektörün çevresel olduğu kadar sosyal sorumluluğunu da ortaya koydu.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Türk otomotiv ana sanayiinin çevresel, sosyal ve yönetişim performansını değerlendiren 2023-2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu açıkladı. Raporda, sera gazı emisyonlarında ciddi azalma, çevre yatırımlarında artış ve sosyal göstergelerdeki gelişmeler öne çıkıyor.
Erken dönüşüm ve stratejik güç
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, “Türk otomotiv sanayii, küresel dönüşümde ekonomik ve çevresel boyutta kritik bir rol üstleniyor. Enerji verimliliği, emisyon azaltımı ve döngüsel ekonomi uygulamalarında kaydettiğimiz ilerleme, sanayimizin rekabetçi yapısını geleceğe taşıyan stratejik bir temel oluşturuyor” dedi.
Çevresel performans ve yatırımlar
2019-2024 arasında kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonları yüzde 40’tan fazla azaldı, atık geri kazanım oranı yüzde 98’e çıktı, su kullanımı yüzde 3.2 azaldı. Çevresel yatırımlar iki yılda yüzde 125 artarak 936 milyon TL’ye ulaştı. Eroldu, bu gelişmeleri “sürdürülebilirlik alanındaki kararlılığımızın ve yeşil dönüşümün somut göstergesi” olarak nitelendirdi.
OSD üyeleri yaklaşık 60 bin kişiye istihdam sağlarken, çalışan başına yıllık eğitim süresi yüzde 53 artarak 72 saate yükseldi. Kadın çalışan oranı ofislerde yüzde 29’a çıktı. Eroldu, “Sanayimiz gücünü yalnızca üretimde değil, topluma sağladığı katkıyla da gösteriyor. Sosyal sorumluluk projeleri ve eğitim programları ortak değer oluşturma anlayışımızın somut örnekleridir” dedi.
Yönetişim ve AB uyum süreci
Raporda, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması uyumu, dijitalleşme, sürdürülebilir tedarik zinciri ve inovasyon öncelikli konular arasında yer aldı. Eroldu, “Rekabetçiliğimizi korumanın yolu, düzenlemeleri takip etmekten değil; uyum sürecine yön veren ve sektör kapasitesini geliştiren bir yaklaşım benimsemekten geçiyor” ifadelerini kullandı.
Geleceğe odak
Eroldu, önümüzdeki dönemde Ar-Ge, dijitalleşme, yetenek geliştirme ve dayanıklı tedarik zinciri alanlarına odaklanacaklarını belirterek, “Bu ilerlemeler hem küresel rekabet gücümüzü artıracak hem de sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek” dedi.
