• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İstanbul Sözleşmesi tarihin çöplüğüne atılmalıdır

Yeniakit Publisher
2020-07-06 12:04:00 -
İstanbul Sözleşmesi tarihin çöplüğüne atılmalıdır

Gazetemiz okurlarından Alaaddin Kısa, "İstanbul Sözleşmesi tarihin çöplüğüne atılmalıdır" başlıklı yazısını bizimle paylaştı.

Alaaddin Kısa-Konya

Avrupa Birliği ve Batı’da Hristiyan kültüründen dolayı kadın insan yerine konulmamaktadır.  Batı Değerleri kadını değersiz bir mahluk olarak düşünmektedir. Bunlar aile nedir bilmezler. Batı’da aile kavramı ortadan kalkmıştır. Birlikte yaşama kültürü oluşmuştur. Bu kültürde Evlilik değil “Birlikte Yaşam” esas alınmıştır. Herkes dilediği gibi ‘’sevgili’’ değiştirebilmektedir. Doğan çocuklar kimin olursa olsun devlet tarafından muhafaza altına alınmaktadır. Ancak aile kavramı İstanbul sözleşmesi şartlarının Avrupa’da uygulanmasından dolayı neredeyse kalkmıştır. İlişkiler ailenin kutsallığından uzaklaşıp maddeleşmiştir. Maddeci ilişkiler hiçbir şekilde mutluluk getirmemiş insanlar Belhüm Adal bir anlayışla hayat sürmeye alışmışlardır. Bu anlayışa rağmen kadın hiçbir zaman insan yerine konulmamış ve cinsel arzuların tatmin olacağı meta mesabesini geçememiştir. Kadın maddenin temin aracı olarak görüldüğü için de her türlü medya aracında kullanılmıştır. Kadını Belhüm Adal pozisyonuna düşüren Avrupa, İstanbul Sözleşmesi gibi anlaşmalarla kadını kurtarmaya çalışmaktadır. Ancak maddeci anlayışa göre hazırlanan bu sözleşme Avrupa ailesini kurtaramaz ve kadına da hürriyet getiremez. Avrupa’nın kurtuluşu İslam’ın Aile Hukukuna ilişkin kurallarının uygulanmasından geçmektedir.

Avrupa’yı bataklığa götüren bu kuralları alıp Türkiye’ye getiren zihniyet neden bunu Türk Milletine sormayı denememiştir? Türk Milleti kadını “Eşref-i Mahlukat” olarak düşünür. Ona göre gerçekten üstündür. Hatta annelerin ayağının altının öpülmesinin gerekliliğine inanır. İslami Düşünce gereği insan kadına saygı duymak zorundadır. Bugünkü şiddet olaylarının temelinde İslam’dan uzaklaşma yatmaktadır. Bu konu da ilk bozulma Zina yapmanın serbestleşmesi ile başlamıştır. Zina serbest olunca “Sevgili Zinası” toplumun nazarında normalleşmiştir. Bu sebeple aileler tehlikeye düşmeye başlamıştır. Üstüne bir de İstanbul Sözleşmesi kabul edilmiş ve çökmekte olan aileye büyük bir darbe daha vurulmuştur. Böyle bir önemli konu da millete neden danışılmamıştır. Hayatın en önemli unsuru olan aile kavramı kökten yıkılırken neden milletin görüşü alınmamıştır? Halk olarak bizim bu konu da talebimiz İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KÖKTEN KALDIRILIP MİLLİ BİR AİLE HUKUKU düzenlemesinin  yapılmasıdır. 6284 sayılı kanun da değiştirilmeli ve nafaka zulmü de son bulmalıdır. Binlerce kişi haklı olup olmadığına bakılmaksızın sokaklara atılırken bundan çok çabuk etkilenen eş, katliam bile yapabilmektedir. Bu kanun uygulamaya geçtikten sonra hem kadına şiddet artmış hem de ailelerde boşanmalar çoğalmıştır. Devletimiz bu konu da milletimize hangi Aile Hukuku ile yönetilmek istediğini sormalıdır. Bu sorulduğu takdirde milletin yapısına uygun bir hukuk yapısı ortaya çıkacaktır.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23