CHP’li Ekrem İmamoğlu ‘Silkeleyin beni’ diye efeleniyordu! Tıpış tıpış Ankara'ya gitti

Buğra Kardan  İstanbul

CHP’li belediyelerin borçlarından konu açılınca kızarıp bozaran İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun efeliği hükümete sökmedi. “Borçlu belediyeler silkelensin” çıkışında bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a horozlanan İmamoğlu’nun devletin tahsilat için ilk adımı atmasını takiben ise korkuya kapılıp apar topar Ankara’ya gitti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın önünde eğilip bükülen İmamoğlu’nun karizması bir çizik daha yedi. Bu çizik, fonlu medyayı İmamoğlu’nun Işıkhan’ın kapısını çalmasını geniş görmemeye yahut değinmemeye itti. 16 milyonun parasını pulunu Roma ve Paris’te yiyen, devlete de borcunu ifa etmeyen İmamoğlu’nun Işıkhan’ın yanında iki büklüm olmasını Saraçhane bülbülleri yok saydılar. CHP’nin yayın organları da İmamoğlu’nun Işıkhan’a ödeme takvimi ve planının belirlenmesi için ricada bulunmasını iç sayfalarda yahut ara haberlerde vererek geçiştirmeye giriştiler.

SARAÇHANE BÜLBÜLLERİ SUSPUS

Gazeteciler ve yazarlar, İmamoğlu’nun düştüğü aciz durumu dikkate almayan fonlu medyanın deve kuşu gibi başını kuma gömmeyi tercih ettiğini belirttiler. “Biriken borçlar tartışmaya açılır açılmaz hükümete kafa tutan CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun devletin ciddiyetini görünce soluğu Ankara’da aldığını, Bakan Işıkhan’ın yanında başını eğdiğini saklamaya teşebbüs eden Saraçhane bülbülleri ve CHP’nin yayın organları hem ahlâktan hem edepten yoksun” ifadesini kullandılar. Akit’e konuşan Medya Etik Derneği Başkanı gazeteci-yazar Ekrem Kızıltaş, şunları söyledi:

NE AHLÂK NE EDEP VAR

“Dün SGK prim borçları için hükümete heyheylenen İmamoğlu’nun yelkenleri suya indirdiğini görüyoruz. Tabii İmamoğlu’nda ve CHP’de ödemeleri bir kenara bırakma eğilimi, ‘Faiz indirimine gidilir’ kanaati vardı. İmamoğlu, bundan ötürü efeleniyordu. Hükûmete ‘Silkeleyin de görelim’ diyordu. Tabii hükûmet kararlıydı. Onun için borçlu belediyelere İller Bankası’nca ödenek kısıntısı yapıldı. Pabuç pahalıydı ama CHP’liler, buradan da mağdur edebiyatı yapmaya koyulup ‘Bize mani olmaya çalışılıyor’ iddiasına sarıldılar. Ama ABB ve İBB’nin birtakım şarkıcılara konser başına 60, 70, 80 milyon lira para ödediği ortaya çıkınca sustular. İstanbullular ise CHP’li belediyelere ‘SGK’ya borçlarını ödemediğiniz gibi milyonları şarkıcılara akıtıyorsunuz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ diye yüklendiler. Aynı belediyelere ‘Borçlarınızı ödeyin de görelim’ dediler.

BORCUNDAN KAÇAMAYACAK

Hâl böyle olunca İmamoğlu, dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a gitti. İmamoğlu, kendi kendine ‘Taviz verirler mi’ sorusunu sordu ama Işıkhan’la görüşmesini müteakip bu konuda kararlılık olduğunu anladı. Borçları ödemekten kaçılamayacağını idrak etti. Fonlu medya ise afalladı. Anılan medya borçlar için efelenince ve hükûmete ‘Silkele de görelim’ deyince öne çıkardığı İmamoğlu’nu Işıkhan’ın yanında başını eğince geri plana attı. İmamoğlu’nun Işıkhan’a gitmesini haber olarak içeride ya da arada vermeyi tercih etti. Etik kuralları unutarak bu hususu saklamak yahut örtmek için didindi. Tabii fonlu medyada ahlâk, etik aramak safdillik değil de nedir? Çünkü basın ahlâkında, etiğinde ‘fonlu medya olmak’ gibi bir husus yoktur. Yorumda bulunabilirsiniz ama haber adı altında yalakalık kokan çalışmalar ortaya koyamazsınız.”

DURUMU ÇOK VAHİM

Milli Beka Hakareti Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Hasan İlter de şu yorumlarda bulundu: “İmamoğlu, haddini bilmiyor. Evvela dikleniyor. ‘Silkele de göreyim’ diyor. Bakıyor, karşısında güçlü bir irade var. Hemen ona tıpış tıpış gidiyor, aciz olduğunu ortaya koyuyor. Egolu ve kibirli İmamoğlu’nun geldiği durum çok vahim. O efelenen İmamoğlu’na ne oldu? O büyüklenen İmamoğlu, güçlü iradeye yenilmedi mi, Ankara’ya usul usul gitmedi mi? Bunun dışında İmamoğlu da ekibi de tutarlı değil. Bir öyle, bir böyle olunur mu? İmamoğlu da ekibi de zavallı. Yalan dolanla, hile hurdayla makam korunur mu ya da elde edilir mi? Böyle şey olur mu? Algı oyunuyla bir yere varılır mı? Bu nedenle siyasetçi, büyük laf etmemelidir. İleriye bakmalıdır. Müşahede ediyoruz ki İmamoğlu, büyük laf etmektedir. O, ileriye bakmamaktadır. Siyasetçi olmadığını belli etmektedir. Ve anlıyoruz ki fonlu medya da onu cilalayamamaktadır. Onun acziyetini kapatamamaktadır.”