Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump ile Washington'da gerçekleştirdiği zirve Atina'yı panikletti. Yunan basınına göre, görüşmeyle birlikte Türkiye'nin Batı'daki etkisi ve bölgesel önemi bir kez daha gözler önüne serildi. To Vima gazetesi, Yunanistan'ın Ankara'nın stratejik hamleleri ve savunma sanayindeki gücü karşısında köşeye sıkıştığını yazdı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme Yunanistan'da derin endişelere yol açtı.
BEYAZ SARAY'DAKİ GÖRÜŞME YUNAN'I PANİKLETTİ
Yunanistan merkezli To Vima gazetesi, Başkan Erdoğan-Trump görüşmesinin Yunanistan Türkiye ilişkilerinde son perdeyi işaret ettiğini ve bu gelişmenin Atina'yı olumsuz etkilediğini bildirdi.
Haberde, Beyaz Saray'daki görüşmenin ABD-Türkiye ilişkilerinde yeni bir sayfa açtığı ve Batı'nın önceliklerini yeniden düzenlediği bir dönemde Türkiye'nin coğrafi konumunun sağladığı kritik rol nedeniyle önemli olduğunun altı çizildi.
"TÜRKİYE BATI İÇİN VAZGEÇİLMEZ"
To Vima Türkiye'nin Batı için vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak, "Avrupa başkentleri de giderek Türkiye'yi savunma özerkliği ve bölgesel güvenlik tartışmalarında vazgeçilmez görüyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türk savunma sanayisini övdü: hatta ABD'nin Texas'taki fabrikalarının 'Türk şirketleriyle yakın iş birliği olmadan çalışamayacağını' söyledi." ifadelerini kullandı.
ANKARA'NIN ETKİSİ ATİNA'YI ZOR DURUMDA BIRAKTI
Yunan gazeteye göre Atina stratejik bir ikilemin içinde. Haberde, "Yunanistan Ankara'nın Batı'ya yönelme yolunu engellemeye çalışırken tam kriz riskini yeniden alevlendirmeden ne kadar ileri gidebilir?" ifadeleri kullanıldı.
To Vima, Atina'nın Yunan lobisi üzerinden Ankara'yı F-35 programının dışında tutmaya uğraştığını ancak dengenin kırılgan olduğunu belirtti.
"YA TÜRKİYE'NİN YÜKSELİŞİNE UYUM SAĞLAYACAK YA DA…"
Habere göre, Ankara'nın Washington ve Brüksel'de yeniden etki kazanmasıyla Atina yakında zor bir tercihle karşılaşabilir. To Vima, Yunanistan'ın ya Türkiye'nin yeniden yükselişine uyum sağlayacağını ya da açık çatışma dönemine dönüş riskini göze almak zorunda kalacağını bildirdi.
