Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bir devlet için en zor şeyin devletin zihniyetini değiştirmek olduğunu ifade ederek, “Ceberut devletten, kerim devlete doğru Türkiye’de değişim sağlandı. Ancak işimiz bitti diye rahata düşmek yok, çok iş yaptık ama yolun yarısındayız. Türkiye 150 yıldır büyük bir mücadele veriyor” dedi.
SERDAR ARSEVEN / MANNHEIM - Almanya gezisini sürdüren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bir devlet için en zor şeyin devletin zihniyetini değiştirmek olduğunu ifade ederek, “Ceberut devletten, kerim devlete doğru Türkiye’de değişim sağlandı. Ancak işimiz bitti diye rahata düşmek yok çok iş yaptık ama yolun yarısındayız. Türkiye 150 yıldır büyük bir mücadele veriyor” dedi.
SEÇİMLERDE SANDIĞA GİDECEKLER İÇİN OTOBÜS KALDIRILACAK
Almanya’nın Mannheim şehrindeki Kültürevi’nde vatandaşlara hitap eden Kurtulmuş 7 Haziran seçimlerinin önemine işaret ederek, bu seçimlerde yurtdışında yaşayan vatandaşların oylarını kullanabilmeleri için Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanlığı vasıtasıyla dış temsilciliklerin önünden, yakınından sandık bölgelerine gitmek isteyenler için otobüs ve minibüs kaldırılacağını kaydetti.
ALMANYA’DA 90 BİN TÜRK İŞADAMI 400 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Almanya’da yaşayan Türklerin her geçen gün daha da geliştiğini ifade eden Kurtulmuş, 90 bin Türk işadamının 400 bin kişiye istihdam sağladığına dikkati çekerek, “Eğitim seviyesi artıyor, topluma entegrasyon artıyor. Buradan 20 sene sonra dünyanın en iyi hukukçusu, politikacısı, gazetecisi, sanatçısı, bilim adamı çıkacak. Çocuklarımızın buradan aydınlık geleceğini hep beraber göreceğiz. Bunların hazırlıklarını yapıyoruz” dedi.
“TÜRKİYE 10 YIL ÖNCESİNE KADAR IMF’YE AVUÇ AÇAN ÜLKEYDİ”
Türkiye’nin 10 yıl öncesine kadar 25 milyon dolar için IMF’ye avuç açan bir ülke olduğunu ve vesayet ortamında olduğunu hatırlatan Kurtulmuş şöyle devam etti: “Türkiye yakın zamana kadar darbe tehditlerinin olduğu bir ülkeydi. İktidarlar millet tarafından seçiliyor ama o iktidarların ne kadar ayakta durabileceklerine bazı insanlar ömür biçiyordu. Türkiye’nin büyük gazetelerinde, çok satan gazetelerinde ‘falanca yüksek rütbeli generalden alınan habere göre’ diyerek haberler başlıyor hatta Türkiye’nin çok oy alan partilerinin başkanları ‘bu işi erbabına soralım’ diye Türkiye’yi yöneten vesayet odaklarından izin almanın peşinde koşuyorlardı. Türkiye’de başbakanların önünde düğme iliklediği, başbakanları pijamayla denetleyen birtakım işadamları vardı.”
“65 YILDA 5 DARBE OLDU”
Geçmişteki ceberut devlet uygulamalarına örnekler veren Kurtulmuş, “65 yılda Türkiye’de 5 darbe oldu. 68 siyasi parti kapatıldı. Fevkalade ciddi siyasi baskı oldu. AK Parti 2007’de kapatılmaktan direkten döndü. Bir yargıç daha oy verse AK Parti diye bir şey olmayacaktı. Türkiye’de farklı bir siyasi tablo olacaktı. Başörtüsü takıyor diye üniversiteden atılan genç kızlarımız oldu. Anadillerinde insanlar türküler şarkılar söyleyemedi. Anadillerini konuşamadılar, yayın yapamadılar. Türkiye’de insanların inançlarına, dillerine, meşreplerine siyasetlerine müdahale edildi hata ve hatta devlet; gayrimüslim vakıfların mallarının bazılarına el koydu” diye konuştu.
“ALEVİLERİN HAKLARINI SAĞLAMAK ÜZERİMİZE BORÇ”
Türkiye’de başka mezheplerden olanların, Alevilerin hak ve hukuklarının geliştirilmesi için her türlü adımın atılacağını ifade eden Kurtulmuş, “Onların da haklarını eşit yurttaşlar olarak sağlamak üzerimize bir borç olarak duruyor” dedi.
“2006’DAN BU YANA EŞİMİ DİNLİYORLAR”
Paralel yapının yaptığı operasyon ve dinlemelere de değinen Kurtulmuş, “2006 yılında eşimi Mehmet Yavuzer adında birisi adına dinleme kararı çıkararak dinliyorlar. Mehmet Yavuzer adına bir terör örgütü adına dinliyorlar. Dinledikleri kimse Mehmet Yavuzer değil 2006 yılından bu yana eşimi dinliyorlar. 775 kişi rahmetli Erbakan Hoca başta olmak üzere bir sürü insan dinlenmiş. Kardeşim niçin dinlediniz? Savcı diyor ki dinleme yapılmış. Ne kadar süreyle dinlendiğini biliyoruz ama bir tane kayıt ortada yok. Kayıtları niye yok ettin bu bir suçsa niye bu insanları mahkemeye çıkarıp, suçlamadın? Mahkemeye çıkıp, hesap vermelerini sağlamadın. Devlette süreklilik esas; başka polis ve savcıların eline onları vermedin yoksa bu kayıtları alıp başka bir ülkelerin gizli servislerine mi verdin? Türkiye nice zor zamanlardan geçti, oralarda korksaydık bugüne Türkiye çıkamazdı. Millet 30 Mart’ta gördü ve ben yeni Türkiye istikametinden gidiyorum dedi” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 30 Mart 2014 yerel seçimleri ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı seçimleriyle iki viraj atlattığını ve sıranın üçüncü viraja geldiğini aktaran Kurtuluş bu üçüncü virajın da 7 Haziran genel seçimleri olduğunu söyledi.
“PARALEL’İN HANGİ KUMPASLARLA ÇALIŞTIĞINI GÖRDÜK”
Geçmişte yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden örnekler veren Kurtulmuş geçen yılki seçimlerde CHP ve MHP’nin ortak adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan bahsederek, “Biz İhsanoğlu’nun MHP’ye yakın olduğunu biliyorduk. CHP’ye oy verenler adına üzülüyorum. CHP’li dedikleri birisi meğerse CHP’li değil MHP’liymiş. O zaman o çatı ittifaklarıyla CHP yol almaya çalıştı. Paralel yapının o zaman hangi kumpasları yaptığını gördük. Paralel yapının neler yaptığını hangi kumpaslarla çalıştığını hep beraber gördük” dedi.
“EN ÖNEMLİ SORUN MUHALEFET”
Türkiye’nin önemli sorununun iktidar sorunu olmadığını aksine en önemli sorunun muhalefet sorunu olduğunu savunan Numan Kurtulmuş şöyle devam etti: “CHP diyor ki, adımda ne kadar halk varsa da ben aslında halkçı bir parti değilim diyor. Nereden anlıyoruz; Sayın Kemal Derviş’e diyor ki, gel ekonominin başına getirelim diyor. Kemal Derviş de eski Türkiye’nin alışkanlıklarını ortaya koyuyor, süfli işlerle uğraşmıyor. ‘Siz gidin seçimleri kazanın sonra beni ekonomiden sorumlu bakan yapın’ diyor. Zannediyor ki Türkiye 2001’in Türkiye’si. Onda kabahat yok, garibim ne yapsın o bir bürokrat, siyaseti bilmez. Ama bunu Kılıçdaroğlu bilmiyor mu? Ne ala ne memleket böyle bir şey var mı? Eski Türkiye’de vardı. 2001 krizinden sonra kurtarıcı olarak Derviş’i getirdiler.”
“BAŞKANLIK SİSTEMİ TEMELLİ YENİ ANAYASA İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”
Türkiye’de devletin zihninde değişim sağlandığını ve bunun en önemli şey olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Tam manasıyla milletin istediği istikamette değişmeye devam edecek. Bunun için bir kere daha milletimizden destek istiyoruz. Milletimizden bu sefer anayasayı değiştirecek çoğunlukla iktidara getirmelerini istiyoruz. Başkanlık sistemi temelli yeni bir anayasayla Türkiye’nin etkin bir yürütme sistemine kavuşması için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Türkiye’de Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, Meclis İçtüzüğü velhasıl 12 Eylül’ün tüm anti demokratik yapısını değiştirecek beşeri planda milletten başka hiçbir egemenin olmadığı Türkiye’yi, yeni Türkiye’yi kurumsallaştıracağız” dedi.