Milli Eğitim Bakanlığı’nın 28 Şubat sürecinde mağdur edilen öğretmenlerle ilgili adım atarak, 15 yıl aradan sonra af genelgesi yayınlamasını; öğretmenler olumlu, ancak yetersiz buldu.
15 yıl aradan sonra 28 Şubat döneminde mağdur olan başörtülü öğretmenlerin haklarını iade eden ve af çıkaran Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) kararına olumlu tepki geldi. Dönemin mağdurları, yakın tanıkları ve başörtüsü için mücadele eden sivil toplum kuruluşları kararın geç kalınmış ama olumlu bir karar olduğunu ifade ederken eksik yönlerine dikkat çekti.
DEĞİRMENCİ: BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMEN
SORUNU KÖKTEN ÇÖZÜLMELİ
28 Şubat döneminde Sivas İmam Hatip Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olarak görev yapan ve meslekten başörtü gerekçesiyle ihraç edilen mağdurlardan Mukadder Değirmenci, o dönemde başından geçenleri anlatarak MEB’in kararlarını Akit’e değerlendirdi. Değirmenci kararın kendisini sevindirdiğini ancak eksik olduğu için ve tam manasıyla kökten çözmediği içinde endişelendirdiğini aktardı. Değirmenci, “Ben o dönemde sıkıntı yaşadım. Görev yerim Sivas’taydım. O dönemde bir sürü sağlık problemlerim vardı. Buna rağmen görevden atıldım. Ben görevden atıldıktan sonra bir de potansiyel suçlu muamelesi gördüm. Görevime dönmeme engel olmak için böyle bir baskı oluşturuldu. Doğum yapmıştım. Çocuğumun sakat doğma ihtimali çok yüksekti. Hatta ölüm riski vardı. Ben o sıkıntılarla uğraşırken 3 ay sonra görevimden alındım. Kesin bir şekilde çözüme kavuşturulması mutlu eder. İdare edecek şekilde yapılan bir düzenlemeyle tam bir mutluluk olduğunu söyleyemem. Maddi olarakta belki mağdurların birtakım eksiklikleri telafi edilebilir ama bizim bugün de hâlâ baskı yönünden sıkıntılarımız devam ediyor. Artık insanların bizim başörtümüzle ilgili sıkıntıları biraz azaldı gibi gözükse de ‘Bir süre sonra siz görürsünüz’ gibi bakışlarla karşılaşıyorum. Bu düzenlemenin bizden sonra gelecek olan nesiller açısından kökten halledilecek bir biçimde düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
ALPAY: ALLAH RIZASI İÇİN BAŞÖRTÜSÜ
TAKANLAR MESLEKTEN ATILDI
Gazetemizin yazarlarından ve Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay ise dönemin yakın tanıklarından olduğunu ve eşi Gülsüm Peker’in de mağdurlardan olduğunu hatırlatarak, “28 Şubat süreci ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni bir af genelgesi olumlu bir adımdır. Başörtülü hanım kardeşlerimizin bu açıdan yaşamış olduğu büyük bir mağduriyet durumu söz konusuydu. MEB’in yapmış olduğu bu çalışma ileri bir adımdır. Bu noktada üzerinde durulması gereken bir başka husus, 28 Şubat sürecinde istifaya zorlanan ve mağdur edilen öğretmenlerin adeta görmezden gelinmesidir. Bununla ilgili olarak şunu ifade etmek gerekir; 1998-1999-2000 ve daha sonraki dönemlerde sadece ve sadece başlarını Allah (cc) rızası için ve O’nun emri gereği örten hanım öğretmenlerin mesleklerinden çıkartıldıklarını biliyoruz. O insanlar yaklaşık olarak 15 yıldan bu yana ciddi bir mağduriyet yaşadı. Mesleklerini yerine getiremediler, çalışamadılar, ailelerinin geçimini sağlamak hususunda çok ciddi sıkıntılarla muhatap oldular. 15 yıllık zaman zarfı içerisinde istifaya zorlanan öğretmenlerle ilgili bir çalışma yapılmasını hatırlatmak isterim. Sadece meslekten atılan öğretmenlerin geri dönmesi mağduriyetlerin büyük bir kısmını telafi etse bile başka mağduriyetlerin görmezden gelinmesine vesile olabilir kaygısı içerisindeyiz. MEB’in attığı bu adımı olumlu bulurken, bu kazanımın belirli bir mücadeleden sonra alındığını hatırlatayım. Gerek sivil toplum kuruluşları gerekse Akit gibi medya kuruluşlarının yoğun çabaları sonucu elde edilmiştir” dedi.
15 YILLIK MAAŞLARINI VE SİGORTA
PRİMLERİNİ DEVLET ÖDESİN
Alpay, 15 yıl sonra öğretmenlerin görevlerine iadesi olumlu olduğunu aktarırken mağduriyetlerin giderilmesi için önerilerde bulundu. Alpay sözlerine şöyle devam etti: “Lakin mağduriyetleri telafi etmek mümkün değildir. Geçen süre zarfında çok ciddi psikolojik kayıplar, acılar, sıkıntılar, sosyal haklar, maddi ve manevi kayıplar olmuştur. Bütün bu yaşananların bir af ile telafi edilmesi mümkün değildir. Atılan adımı olumlu buluyoruz ama insanların acılarını görmezden gelmeyi doğru bulmuyoruz. Af ile birlikte geriye dönük olarak yapılması gereken birkaç adım var; Geçmişe dönük olarak mağdur edilen öğretmenlerin sigorta primlerinin devlet tarafından ödenmesi. Yine geçmiş dönem maddi kayıpların yani maaşlarının da toplu olarak ödenmesi.”
YAZICI: BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETMENLER
AŞIRI DERECEDE MAĞDUR EDİLDİ
Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği (TİYEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı da, “Başörtüsü bahane kılınarak birçok öğrenci ve öğretmen aşırı derecede mağdur edildi. Mağdur edilmek bir hak gaspı, kul hakkı gaspı ve insan hakkı ihlali demektir. Hakların iadesi güzel bir adımdır. Bu epey zamandır devam eden bir süreç. Biz bu süreci titizlikle takip ediyoruz. Hakların iadesi açısından geç kalınmışta olsa önemli bir adımdır. Bu adım beyin göçüne engel olacak bir girişimdir aynı zamanda” şeklinde konuştu.
