• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Taht ile baht arasında devlet sınavı ve Sultan II. Bayezid

05 Şubat 2020
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Fatih Sultan Mehmed ölünce, Şehzade Bayezid, “Sultan II. Bayezid” olarak 34 yaşlarında atalarının tahtına geçti…

Fatih’in küçük oğlu Şehzade Cem ise henüz 22 yaşındaydı. Hemen isyan bayrağını çekti: “Padişah menem, zira sefere gittikte cennetmekân pederim, devletin tahtıyla bahtını bana ısmarlardı.”

Ama kader arzularımız istikametinde tecelli etmez. Özellikle şehzadelerin kaderi genelde acılı kaderdir. Üç-beş şehzadenin içinden sadece biri tahta geçecek, diğerleri “nizam-ı âlem” için bir şekilde “izale” olunacaktır. 

Devlet yönetiminde duygusallığa yer yoktur. Bu yüzden herhangi bir padişah, “Devleti oğullarım arasında bölüştüreyim de ben öldükten sonra kavga etmesinler!” deyip devleti peşkeş çekemez. 

Varsayalım bölüştürseler, yine de kardeşlerden bazıları, kendilerine haksızlık yapıldığı gerekçesiyle, bazıları da devletin tümüne hâkim olmak için, birbirleriyle savaşmayacaklar mıydı? Dünya tarihi bunun kanlı örnekleriyle doludur.

Yani “Evlât mı, devlet mi?” sorusunun kaçınılmaz cevabı “Devlet”tir! Dolayısıyla taht yolunda, baht savaşı kaçınılmazdır! 

Şehzade Cem de bu savaşa girdi. Ağabeyi Sultan II. Bayezid’e yazdığı mektupta, önce devletin yarısını istedi…

Kardeşinin teklifine Sultan Bayezid’in verdiği tarihi cevap, değişmez gerçeğin ifadesi gibidir: 

“Bu kişver-i Rûm bir ser-i pûşîde-i arus-ı pür namustur ki, iki damad hutbesine tâb götürmez!” 

Yani, “Osmanlı Devleti öyle örtülü, iffetli ve namuslu bir gelindir ki, iki damada tahammül edemez”…

Bu tarihi cevap, sonraları kısaltılarak, “tek devlet, tek millet, tek bayrak” anlamında, “Arûs-i saltanat taksim kabul etmez” şeklini almıştır. 

Cem Sultan barışçı yoldan alamadığı payı savaşarak almayı denemiş, yenilmiş, nihayet ülkesinden kaçmak zorunda kalmıştır.

Aslında tarih içindeki oluşlar kader zincirinin halkalarıdır. Cem’in sığındığı Rodos Şövalyeleri onu ağabeyine karşı kalkan olarak kullandılar. “Cem Sultan’ı serbest bırakırız” tehdidiyle Sultan II. Bayezid’den sürekli para sızdırdılar, taviz kopardılar.

Sonra Fransa’ya Papa’ya sattılar. Oysa Rodos’a sığınmadan (29 Temmuz 1482), istediği zaman adadan ayrılabileceği taahhüt edilmiş ve Rodos Şövalyeleriyle bu şekilde bir antlaşma imzalamıştı. 

Ancak şövalyeler bu taahhütlerinde hiçbir zaman sadık kalmadılar. Acımasızca kullandıktan sonra, nihayet Papa VIII. Innocent’e gönderdiler.

Papa, Cem Sultan’ın masraflarını bahane ederek, Padişah’tan yılda 40.000 altın alıyordu. Ama asıl niyeti Cem Sultan’ı kullanarak, Osmanlı üzerine bir haçlı seferi düzenlemekti. Bunun için Cem Sultan’a Hıristiyan olmasını teklif etti. Bu teklife Cem Sultan’ın cevabı şu şekilde oldu:

 “Değil Osmanlı saltanatını, hatta bütün dünyanın padişahlığını verseniz, dinimi değiştirmem”. 

Ve şöyle dua etti: “Benim yüzümden ümmete zarar gelecekse, al canımı ya Rab!..” 

Kısa süre sonra da öldü (25 Şubat 1495). 

Sultan II. Bayezid, Cem Sultan’ın mezarını ülkeye getirmek için dört yıl uğraştı. Nihayet 1499 yılının Ocak ayında Cem Sultan’ın cenazesi Osmanlı topraklarına getirebildi. Bursa’da, kardeşi Şehzade Mustafa›nın yanına defnetti. Şanına lâyık bir de türbe yaptırdı.

Cem Sultan’ın serzenişleri gerçekten de göz yaşartıcıdır.

“Didi Cem bu şi’r-i Sultân Bâyezîd’ün yâdına,

Anıcak ol meclisi akan gözinden kandur.

Yürü var iy Bâyezid sen süregör devrânını,

Saltanat bâkî kalur derlerse bu yalandur!” 

Bazı hatalar yapsalar bile bugünkü en takva mü’minden daha çok takva yaşamış bu insanlara, saldırılar öteden beri dinsizlerden, densizlerden, hedsizlerden ve ecdad düşmanlarından gelirdi.

Artık “dindar” görünenlerden de geliyor. Ne günlere kaldık!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Okur

Camide intihar eden teğmen Adem i yazalim

bozeren

İki şey yazmak istiyorum, birbirinden farklı: Bâyezid-i Velî, kardeşi Cem Sultan'ın oğlu Oğuzhan'ı öldürtür. Bunu duyan Cem Sultan'ın yazdığı mersiyeyi bulun okuyun. Bir de, adamın velî falan olduğu yok. Sadece, babası Fatih gibi tarikatçılara sert davranmamış, onlara imtiyazlar vermiş, hepsi bu.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23