• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Eski tip terörden yeni tip teröre

17 Temmuz 2020
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Bu millet, “ümmet” olduolalı din kisvesi altında her türlü melâneti işleyen terör örgütlerinden yakasını kurtaramadı.

Yani FETÖ’nün mazisi İslâm Tarihi’nin derinliklerine kadar iniyor!

Haşhaşiler:

Haşhaşi Örgütü 1090’larda gözlerden ırak Elbruz Dağı zirvesindeki Alamut Kalesi’nde kuruldu. Görünüşte dini bir örgütlenme idi. Zaman içinde liderlik koltuğuna Hasan Sabbah oturdu. Hasan Sabbah tüm cerbezesini kullanarak Cennet vaadiyle kandırdığı gençleri Büyük Selçuklu Devleti’nin üst düzey yöneticilerine musallat etti. Başta Büyük Vezir Nizamülmülk olmak üzere, devletin önder isimlerine suikastlar yaptılar: Nizamülmülk’ü katlettiler.

“Cavlakiler”:

Haşhaşiler’den bir süre sonra, Cavlakiler ortaya çıktı. Sakal-bıyık dâhil, vücutlarındaki tüm kılları tıraş ettiklerinden dolayı “Cavlaki” olarak isimlendirilen bu örgüt de tıpkı Haşhaşiler gibi Şia’nın bir koluydu ve toplum için suç makinesi gibiydiler. 

Varlıklarını 9. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar sürdürdüler. Anadolu’nun istikrarsız siyasi yapısından da beslenerek suç makinesine dönüştüler. Çok insan öldürdüler, çok kan döktüler, ümmete “el aman” dedirttiler…

Yine de devlet-millet hayatı devam etti, kendileri ise yok olup gittiler.

Osmanlı Devleti de din kisvesi altında örgütlenen terörden ve terörü kullanan dış güçlerden çok çekti…

Bunlar görünüşte devlete başkaldırıyorlardı, ama bedelini en çok millet ödüyordu. Hiçbir ilke, hiçbir ahlâki kural tanımadan köyleri basıyor, önlerine geleni katlediyorlardı. Güya devlete mesaj veriyorlardı, ama milletin canı yanıyordu… 

Hepsi bir şekilde yok oldu, devlet ve millet hayatı ise devam etti gitti.

Sonra dinin yerini “Hürriyet” aldı! İkinci Meşrutiyet’e giden yıllarda bizzat devletin subayları isyan etti: Kolağası Resneli Niyazi ile Binbaşı Enver (geleceğin Enver Paşa’sı) birlikleriyle dağa çıktılar. 

Amaçları güya Sultan II. Abdülhamid’i tahttan indirmekti. Sonra “Hürriyet-Müsavat-Uhuvvet” gelecek ve “her şey çok güzel olacak”tı! Fakat birliklerinde bulunan bazı askerler onlara da isyan edip kendi emelleri istikametinde çeteler kurdular ve eşkıyalığa başladılar. Ayrılıkçı Ermeni isyancılarla işbirliği yapıp halk içinde terör estirdiler. Çok masum öldü.

Derken, Van’da “Ermeni patırtısı” başladı. Portakalyan, Mıgırdiç Terlemezyan (Avetisyan), Grigor Ter-lemezyan, Ruben Şatavaryan, Grigor Adian, Grigor Acemyan, M.Bartutciyan, Gevord Hancıyan, Grigor Beozikyan ve Garegin Manukyan tarafından kurulan “Armenakan” isimli terör örgütü, “Kan olmadan hürriyet olmaz” sloganı etrafında toplayıp eğittikleri genç Ermenileri 1885’te saldırıya geçirdi.  

Önceleri Güneydoğu’daki yerel güvenlik güçleriyle tanınmış sivilleri hedef alan örgüt, daha sonra hedef gözetmemeye başladı. Çoluk-çocuk, Müslüman Hıristiyan pek çok masumun canını yaktılar. Avrupalı büyük devletler tarafından sağlanan silâhları halka ve devlete çevirip öldürebildikleri kadar çok insan öldürdüler.

Zaman içinde Osmanlı hükümetlerinin aldığı tedbirlerle etkisi azaldı, ama cin şişeden çıkmış,  Portakalyan Terör Örgütü, Hınçak, Taşnak ve Ramgavar terör örgütlerini doğurmuştu. 

Başta hükümet merkezleri, güvenlik güçleri ve bürokratlar olmak üzere, herkese saldırmaya yöneldiler. Türkiye feryat ediyor, Avrupalı devletlerin terör örgütleriyle iş birliği yapmasını önlemeye çalışıyor, ama Avrupa, “üç maymun”u oynuyordu: “Görmedim, duymadım, bilmiyorum”!

Saldırılarda sadece Türkler ve Kürtler değil, Ermeniler de ölüyordu. Fakat dünya duymuyor, görmüyor, derdimizi anlamıyordu.

Nihayet işi Sultan II. Abdülhamid’e suikasta kadar vardırdılar. Padişah, bomba yüklü araçla (bu iş için Avrupa’da özel yapılarak Türkiye’ye parça parça sokulan at arabası) yapılan suikasttan kılpayı kurtuldu. 

Rus General Mayewski, Ermeni terör örgütlerini şöyle anlatıyor: 

“Ermeni çetelerini Ermenilerin yaşadıkları yerlere bağımsızlık ya da özerklik getirmeye çalışan veya dinlerini savunanlar olduğunu sanmayınız. Bunların birçoğu bir şey bilmeyen şehirli gençler olup ancak ünlü komitecilerin ateşli sözleri ile alevlenen fakat en ufak sorunu çözmekten aciz cahillerdir. Hareketleri ile Ermenileri felakete sürüklemişlerdir. 1895-1896 yılları arasında Müslümanlarla Ermenilerin arasını öyle bir açmışlardır ki bu düşmanlık hiçbir zaman giderilmez.”

DAEŞ, PKK, PYD, FETÖ, vesaire: Tümü aynı tarifin içine girer. Neyi niçin yaptığını bilmeyen bir sürü serseri, efendilerinin kuklası olarak terör estiriyor.

Öncekiler nasıl bittilerse, bunlar da bitecek, ama devletimizin ve milletimizin varlığı kıyamete kadar inşallah devam edecek! 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

AK KARTAL

SİYONİST VE SABATAYİST PİÇLERCE TAHTINDAN EDİLEN SULTAN ABDÜLHAMİD HAN'DAN ALLAH RAZI OLSUN. REİS'İMİZ, AYNI YOLLARA TEVESSÜL EDECEK PİÇLERE VE PİSLİKLERE KARŞI TEDBİRLİ OLSUN. DUALARIMIZ REİS'İMİZ İÇİN. CANIMIZ YOLUNA KURBAN. HALİFEMİZİ, EMİR'ÜL MÜMİNİMİZİ, REİS'İMİZİ, DEVLET BAŞKANIMIZI YEDİRMEYECEĞİZ İNŞAALLAH U TEALA.

Yasemin

Dualarımız REİSE ALLAH cc başımızdan eksik etmesin RECEP TAYYİP ERDOĞAN i REİSİMİZİ
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23