• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yaşar Değirmenci
Yaşar Değirmenci
TÜM YAZILARI

Sezai Karakoç aydınlığına herkesin ihtiyacı var

18 Mayıs 2020
A


Yaşar Değirmenci İletişim: [email protected]

Şeytanın avukatları boş durmuyor. CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün büyük mütefekkir-şair Sezai Karakoç’un “Diriliş Neslinin Amentüsü” isimli kitabının alınması, meclis gündemine taşındı. Gerekçeleri de üstadın mezkur kitabında “Sağcıların Allah topluluğu, solcuların şeytan topluluğu” gibi ifadelerin yer almasıymış. Asıl hedefin; Sezai Karakoç ve temsil ettiği değerler olduğu ortadadır. Bu zihniyet, derinlerdeki İslam düşmanlığından bir türlü kurtulamıyor. Zırnık entelektüel seviyeleri olsaydı Sezai Karakoç üstadın “Sağcıların Allah topluluğu, solcuların şeytan topluluğu” ifadesinin onların sığ beyinlerindeki sağcılık-solculukla alâkası olmadığını bilirlerdi. Sezai Karakoç, politik düşüncedeki sağcılığın da solculuğun da üstünde bir mütefekkirdir. Üstadın dünyasını bir miktar aralamaya çalışacağım. Görülecektir ki onun yüreği kendinden farklı düşünenleri de içine alacak kadar geniştir. Kitabına bu saldırının; kitaba değil, mesajına, misyonuna olduğu daha iyi anlaşılıyor. Örnek mi? Buyurun okuyalım! “İslam’ın çağrısı diyor ki: Gelin gelin, gerçek Allah inancı etrafında toplanalım. Gelin gelin, öteye inanalım. Gelin gelin, hesap vermeye hazır olalım. Gelin gelin, bütün kitapları tanıyalım. Gelin gelin, bütün peygamberleri birlikte selamlıyalım. Gelin gelin, şeytanla, tanrı ve din tanımazlarla, kötülükle elbirliğiyle savaşalım. Gelin gelin, Allah’ın görünmez dünyasının kudret erleri olan meleklere inanalım ve onların yardımıyla donanalım. Din Tanımazlara: Bazı ilerlemeler sırasında dinden kopuşlar gibi görünen, şey, gerçekte geçicidir ve sadece din buhranının bir anlık enstantanesidir. Rus feza pilotunun, “Göğe çıktım, fakat orada Tanrıya rastlamadım” sözü ilk bakışta dinle ne kadar alay anlamı taşırsa taşısın, gerçekte din ihtiyacının ters tarafından ortaya en kesin ifadesiyle çıkmasından başka bir şey değildir. Bu bir barbar mantığıyla, aslında göğün daha ilk basamaklarında Tanrıyla karşılaşacağı ve cezaya çarpılacağı korkusunun korkmazlık zırhına bürülü tezahürüdür. O feza pilotu bir gün, Tanrıyla yalnız gökte değil yerde de karşılaşabileceğini, insanın göğe çıkmasının bir suç olmadığını, göğün tanrı ülkesi, yerin insan ülkesi olmayıp hepsinin Allah’a ait bulunduğunu öğrendiğinde dine dönebilecektir. Bunu öğretecek olan da İslam’dır ve İslam’ın ebedî olan çağrısıdır.” Üstadın kitaplarından aldığım küçük iki paragraf. Makale uzamasın diye. (İsterseniz kitaplarına müracaat edebilirsiniz.)                          

 Okumayan, bakan, bakarken de ‘bakar kör’ olanlara ne anlatabilirsiniz? Ne kadar mukaddes (kutsal) varsa ona düşman olanlara,  ‘her faydalı yapılanlara karşı olma’yı muhalefet olarak görenlere, mutlaka hadleri bildirilmeli, hücum ettikleri insanımıza sahip çıkılmalıdır. 

Bunların vahşiliği, zulmü, tahammülsüzlüğü, özgürlük adına arzu ve isteklerine esaretlerinden kaynaklanıyor. (Allah’a kulluk yerine nefislerine kul olmalarından) Bir Batılı aydın da itiraf eder: ‘Batılılar Müslümanlarla temas sonucu medenîleştiler’ diyerek…

Gitgide kendi değerlerinden/mukaddeslerinden uzak, gücün ve güçlünün zorbalıkla sözünü dinlettiği bir dünyada ‘cinnet toplumu’nun oluşturulduğu karanlıklardan ancak bir Peygamberî solukla, vahyin inşa ettiği insanla aydınlığa çıkabiliriz. Bunu da üstad Sezai Karakoç kitaplarıyla yapmıştır. Şiirleri, Hikayeleri, Piyesleri, Çeviri şiirleri, Düşünce yazılarını topladığı kitapları (yirmi beş civarında) Deneme, İnceleme kitapları, günlük yazıları, söyleşileri, konferanslarının on civarındaki kitapları, hepimizin kütüphanelerimizde, kültür dünyamızda yerini almalıdır. Bunların hepsinin dışında çığırtkanlara, zihni/fikri tarafları dumûra uğramışlara; ‘Dünya Görüşümüz Diriliş’ ile ‘Diriliş Çağı’ ve Medeniyetimizin Dirilişi’ şu üç makaleyi, entelektüellerine (aydınlarına) ‘Fizik ötesi açısından ufuklar ve daha ötesi’ kitabındaki ‘Medeniyetimizin Büyük Krizi’ makalelerini okutmalı, anlayabilirlerse? Hiç gündemden düşmemesi, birinci sıraya konması gereken ‘Medeniyet Meselesi’ ile ilgili bilgi ve fikir eksikliğinin giderilmesi, mesuliyet ve mükellefiyetimiz, medeniyetimizi mutlaka bilmemiz/bildirmemiz, bize biçilen elbiseyi değil, kendi yapımıza uygun elbiseyi giymemiz şarttır. Bunu da Üstad yapmıştır. Medeniyet derdi olan ilim ve fikir adamlarımızın medeniyet görüş ve düşüncelerinden hep beraber istifade edebilmek için bir liste yapıp, ilk sıraya kitaplarını okumakla başlayabiliriz. ‘Medeniyetimizin dirilişi, yalnız bizim için değil, insanlık için de aslında şart, zorunlu’ derken ne kadar haklı. Bu nasipsizlere atılan tokattır bu! ‘İslâm medeniyeti parlak dönemini yaşarken, Batı, dünyaya bugün verdiği zararı veremiyordu. Ne zaman ki, İslâm medeniyeti gerilemeye ve düşmeye başladı, o zaman Batının emperyalizmi sömürgeciliği ortaya çıktı. O yüzden, tek başına yalnız imanımızı ve İslâm’ımızı değil, bütün medeniyetimizi düşünelim’ cümleleriyle de bir ‘insanlık medeniyeti’ dersi veriyor. Unutmayalım ki yaşayan nâdir şair ve mütefekkirdir Sezai KARAKOÇ. (yazar basit kelime) Bu Diriliş Neslinin Amentüsü kitabına saldıranlara sormak lazım. Sezai Karakoç’u anlamadınız da ciddî bir solcu yazar-şair olan Atilla İlhan’ı pek mi anladınız? Siz önce Atila İlhan’ın Hangi Batı, Hangi Sol, Hangi Sağ, Hangi Laiklik kitaplarını bir okuyun da Sezai Karakoç’u ondan sonra dilinize dolayın. Tabii ‘utanma’ duygusunu da kaybetmediyseniz…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Murathan Uzan

Yazınız çok güzel. Gamze İlgezdi örgüt mensubu cenazelerine katılmaktan bunlara vakit bulabilmiş hayret.

Sezai Karakoç aydınlığına herkesin ihtiyacı var

Şahsen benim yok, beni bu herkesden hariç tut..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23