• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Vehbi Kara
Vehbi Kara
TÜM YAZILARI

Sabetay Yahudilerine Dönme Denilemez

08 Mayıs 2019
A


Vehbi Kara İletişim: [email protected]

Osmanlı Devletini yıkmak yetmemiş gibi sonrasında da Türkiye Cumhuriyetini ele geçirmek ve İslam’a darbe vurmak isteyen Sabetay Yahudileri, çoğu zaman yanlış bir ifade olan “dönme” ismi ile tanıtılmaktadır.

İslam düşmanları ile işbirliği yapan ve ülkemizin menfaatlerini Batılılara peşkeş çeken Sabetay Yahudileri için yıllardan beri bu  “dönme” sözü çok yanlıştır. Zira Sabetaycılar Müslümanlığa dönmemiş; dönmüş gibi görünmüştür.

Belki de “dönme” ifadesini bilerek kendileri kullanmaktadırlar. Çünkü Sabetay Sevi için güya Müslüman olmuş ve “İslam Azizi” görüntüsü verilmeye çalışılmıştır. Fakat Sabetay Yahudileri için çok önemli olan “benzet-benzeme” prensibine göre maksat bu şekilde bir aldatmaca meydana getirmektir.

Bu aldatmaca ve Müslüman insanları kandırma işlemi büyük ölçüde başarılı olmuştur.  Öyle ki dini inanç ve ritüellerinden vaz geçmedikleri halde İslam kahramanı olan ve Haçlı seferlerine karşı başarıyla Müslümanları korumuş Türk Milletinin bir ferdi gibi görünmeye çalışırlar.

Irkçılığın en keskin savunucuları; Sabetay Yahudileridir. Birçok dernek ve sivil toplum örgütü Sabetaycıların koruması ve gözetimi altında hala faaliyetlerine devam etmektedir. Mason kuruluşları ise en yoğun olarak kullanılan Sabetaycı kuruluşların başında gelmektedir. Masonluk bu konu ile ilgili önemli bir çalışma gerektirdiği ve makale sınırlarını zorladığı için şimdilik bu kadarı ile yetinmekte yarar vardır.

Elbette her düşüncenin kendini ifade etme özgürlüğü vardır. Din ve Vicdan özgürlüğü nedeniyle buna karşı çıkılmaz. Fakat Sabetay Yahudileri için aynışeyi söyleyemeyiz. Çünkü durum farklı olup sinsi ve yalan dolu bir yıkım amaçlanmaktadır. Zira özellikle Müslümanları aldatmak için yüzsüzce rol yapılmakta ve Müslüman toplum iğfal edilmektedir.

Müslümanlar arasında çıkan fitne ve kışkırtma faaliyetlerin arkasında çoğu zaman Batılılara uşaklık eden Sabetaycılar çıkmaktadır. Zira 350 yıldan beri ülkemizde yaşayan Müslüman ismi taşıyan, Cuma namazlarını kılan hatta Hacca dahi giderek gizli Yahudi inançlarını sürdüren bu topluluğu deşifre etme zorunluluğu vardır.

Sabetaycılar için gerçek dinlerini gizlemek en önemli ibadettir. Sevi’nin protokollerinin 16. maddesi şöyledir: Müslüman Türklerin adetlerine onların gözlerini örtmek için riayet edilsin, Ramazan orucu ve kurban için sıkıntı gösterilmesin, zahiri olan her ibadet uygulansındemektedir.

Bu amaçla Sabetaycılar; Mevlevi, Bektaşi, Melami tarikatlarına gerçek kimliklerini saklayarak girdikleri gibi özellikle Masonluğun en kilit noktalarında bu inanç sahiplerini görmekteyiz. Mutasavvıf  Müslüman görünümüyle kendilerini başarıyla gizleyebildikleri gibi Irkçı kuruluşların en ateşli savunucusu bunlar arasında olmaktadır. Türkçülüğün sırf kan bağını öne çıkaran gruplar, bunların kontrolü altındadır.  “Hilalci” adı verilen milliyetçiler ise bunları daha iyi tanıyarak aralarına mesafe koymuşlardır.

Bugün de birçok Sabetay Yahudisi; göstermelik olarak namaz kılıp oruç tutmakta hatta hacı olabilmektedir. Fakat evlerine geldiklerinde bambaşka kimliğe bürünmekte bazı korku filmlerinde gösterilen “kurt adam” karakteri gibi bambaşka bir kişiliğe bürünmektedirler.

İşte bu yüzden bunlara dönme denilemez. İslam’a dönmüş gibi görünen  ve her fırsatta darbe vuran kişiler dönme değil dönmüş görünenlerdir. Bu Sabetay Yahudilerinin yaşam biçimidir.

Bunlardan başka “dönme” tabirinin Türkçede başka anlamları da vardır. Taksiden çevrilen araçlara dönme denildiği gibi özellikle eşcinsel kişilere de dönme denilmektedir. Kısaca çok büyük bir kavram kargaşasına yol açılmaktadır.

Osmanlı Devleti, Müslümanlığı kalben değil sadece görünürde seçmiş olduğu için Sabetay Sevi’yi bir tek Yahudinin dahi yaşamadığı Arnavutluk’un Ülgün kasabasına sürmüştür. Burada ölen Sevi, faaliyetlerine gizlice devam etmiştir. Belki de “dönme” ifadesini kendisi çıkarmıştır. Bu sayede Müslümanlığa döndükleri aldatmacası büyük ölçüde tutmuştur. Halbuki Osmanlı’nın başına gelen bir çok felaketin başında bu döndüğünü zannettiğimiz sinsi örgütün payı büyüktür.

Sevi, kendisine bağlı ailelerin halktan kopması için cinsel sapıklıklar da dahil olmak üzere her türlü çirkinliği yapmıştır. Sabetaycı ailelerin özellikle Müslüman gençlerle evlenme yasağı yüzünden eşcinsellik ve sapkın ilişkiler yaygın bir hastalık haline gelmiştir.

Bu iğrenç sapkınlık ne yazık ki hükümetimiz tarafından İstanbul Sözleşmesi adı meşrulaştırmaya çalışılmıştır. Bu konuda Davutoğlu hükümetinin sorumluluğu çok büyüktür. Batılı devletlerin bazıları bu sapık ilişkilerin meşrulaştırma çabasını fark ederek Meclislerinde bu sözleşmeyi kabul etmemişlerdir.

Bu konuda kayda değer çalışma sayısı son derece azdır. Umarım deşifre etmeye çalıştığım bu konuda devletimiz çalışma yapmaya başlar. Zira İsrail başta olmak üzere gizli servislere hizmet ederek ülkemize ağır darbeler vuran Sabetay Yahudileri hakkında bilimsel çalışma yapmak zorunluluktur.

Bu konuda Milli İstihbarat Teşkilatımız öncelikle bu Sabetay Yahudilerinden temizlenmeli ve ülkemiz aleyhine girişilen faaliyetleri deşifre ederek kirli yüzlerini ortaya çıkarmalıdır.

Bu can bu tende durdukça elim ülkemizin zararına çalışan Sabetay Yahudileri üzerinde ve bunlara karşı görevlerini yapmayan başta hükümet olarak bütün kamu görevlilerinin yakasındadır. Eğer bu dünyada başarılı olamaz isem ruz-i mahşerde karşıma çıkmasınlar, vesselam…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23