• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Vehbi Kara
Vehbi Kara
TÜM YAZILARI

Milletimiz Türlü Türlü Yollarla Faize Mi Alıştırılıyor?

20 Ocak 2020
A


Vehbi Kara İletişim: [email protected]

Düşük gelirli vatandaşların ev sahibi olması için yapılan çalışmalar ne yazık ki dini hassasiyetleri oldukça zedelemiştir. Toplu konut finansmanında çok da gerekli olmamasına rağmen aylık yüzde 0.49 oranındaki fark uygulaması, hoşnutsuzluğa ve tartışmalara yol açmıştır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun yıllık yüzde 8’e karşılık gelen fark (faiz) konusunda vermiş olduğu karar; faiz hakkında ciddi çalışmalara imza atan konunun uzmanı hocalarımız tarafından eleştiriye tabi tutulmaktadır.

Katılım Bankalarının yani faizle işlem yapması kanunen suç olan finans kurumlarının bu toplu konut finansmanına katılması ise ayrı bir tartışma konusudur.

Öncelikle TOKİ yöneticileri daha önceden olduğu gibi faizi hiç karıştırmadan finansman modelleri geliştirmek zorundadır. Düşük gelirli ailelerin konut sahibi olmaları için yıllık yüzde 8 civarındaki bileşik faiz dahi oldukça yüksektir.

Devletin 2020 yılı için öngördüğü ve hedeflediği enflasyon oranı da zaten bu miktardadır. Sosyal devlet ilkeleri gereğince ekonomik geliri düşük olan vatandaşlara böyle bir faiz uygulamanın anlamı da yoktur. Devlet kar amacı güden bir işyeri değildir. Kamu kurumları ve TOKİ yöneticileri, yıllardır ezilip kakılan dindar insanları korumayı öngören hükümeti zor duruma düşürmektedir.

Sanki faizden başka finansman yolu yokmuş gibi böylesine tartışmalı ve kirli bir işe imza atmak akla ziyan bir iştir. Devletin faizle ev satma zorunluluğu yoktur. Evsiz vatandaşları uygun şartlarda ev sahibi yapmak gibi hayırlı ve güzel bir işte sırf Müslümanları sıkıntıya sokmak için çirkin bir tezgâh açıldığını görmek gerekiyor.

1 milyon 200 bin aile 100 bin konut için müracaat etmiştir. Nüfusumuzun 85 milyon civarında olduğu düşünülürse talebin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Her ailenin en az 4 kişiden meydana geldiği düşünülürse 5 milyon civarındaki insanın hayatını ilgilendirmektedir. Bu kadar çok sayıdaki insanı hayatı boyunca faiz gibi dinimizin yasakladığı bir işe sokmaya çalışmak çok sakıncalıdır.

Faizin içinde olmadığı finansman modelleri ile milyonlarca insan ev ve işyeri sahibi olmuştur. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizi düşürmek için elinden gelen bütün gayreti göstermektedir. Yüzde 8 civarındaki bir faiz uygulaması hükümetin hedefleri ile çelişmektedir. Yıllardır yapıldığı üzere; faiz yerine taksitle ev satışı yapılması makul ve akıllıcadır.

Diyanet İşleri Başkanlığının başörtüsü konusunda 12 Eylül darbecilerinin baskılarına boyun eğmeden kahramanca direnmesi dillere destan olmuştur. Fakat sosyal konut için yapılan organizasyonda “söz konusu projeden yararlanmak caizdir” fetvasını vermekten çekinmemiştir. Diyanetin verdiği bu cevap çok düşündürücüdür.

Ne yazık ki İslam âlimlerinin “tahrimen mekruh” hükmünü verdiği sigara konusunda “haram” hükmünü veren Diyanet İşleri Başkanı ve yöneticilerinin, sosyal konuttaki fiyat farkını caiz görmesi anlaşılması zor bir durumdur.

Ülkemiz uzun yıllar sağlıksız yapılaşma problemi ile karşı karşıya kalmıştır. Geliri düşük vatandaşlarımızın ev sahibi olması çok zor olduğu için gecekondulaşma gibi problemler başımıza ciddi sıkıntılar getirmiştir. Fakat dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi çeşitli devlet katkıları ile evsizlik ve gecekondulaşma gibi sorunlara çareler bulunmuştur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidara geldiğinde yaptığı en önemli icraatlardan bir tanesi yerel yönetimler ve TOKİ gibi kurumlar aracılığı ile toplu konut inşaatı olmuştur. 5-10 Yıllık taksitlerle milyonlarca aile, ev sahibi olmuş olup bu evler hala meydanda durmaktadır.

Fakat son dönemde hiç gereği yok iken, kamu kurumları aracılığı ile milletimize “faiz dayatması” yapılmıştır. Adı üstünde düşük gelirli ailelere ev satışı yapılacaktır. Geçinmekte dahi zorlanan bu vatandaşlara uygulamak istenilen bu fark, hangi akıl ve mantığın ürünüdür; işte bu konu üzerinde durmak gerekiyor.

Devletin her işten kâr etmek gibi bir meselesi yoktur. Halka velev ki kamu gelirlerinin azalması pahasına halka hizmet etmek, yöneticilerin önemli görevidir. Geliri düşük olan vatandaşlara uygun şartlarda ev inşa etme becerisi ise iyi yöneticilerin en bariz özelliklerinden bir tanesidir.

Sabit fiyatlı ve taksitle ev inşa eden sayısız proje ortada durmaktadır. Umulur ki en kısa zamanda girilmiş olan bu çıkmaz sokaktan çıkılıp İslami hassasiyetlere uygun olarak konut finansmanı yapılır, vesselam…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ankara Kalesi..

Kendisini Mesih ilan eden Hasan Mezar'cida islam alimi kategorisine girermi? Böyle insanların inançlarıyla alay eden birisine niçin tavır koymuyorsunuz.

HY.E

Sayin yazar. Diyanet faize onay vermiyor.Fetvayi yeniden okuyunuz.Hatta bu konudaki Prof.Faruk Beser'in yazisini okuyunuz ve Cubbeli Ahmet Hoca'nin soylesisini dinleyiniz.Hep kendi ayagimiza sikiyoruz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23