• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sinan Burhan
Sinan Burhan
TÜM YAZILARI

Tayyipler alemindeki fil ve “ODTÜ”

10 Temmuz 2018
A


Sinan Burhan İletişim: [email protected]

Ülke olarak barışmaya, kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Rahmetli Yazıcıoğlu cezaevi anılarını anlatırken solcularla koskoca bir ülkeyi paylaşamadık ancak iki metrekarelik hücre ve zindanları paylaşmak zorunda kaldık demişti. Bu ülkeni tarihi hep çatışma, darbe ve kaoslarla dolu. Kimi zaman sağ sol çatışması kimi zaman Alevi Sünni çatışması oldu. Bazen Kürtler horlandı bazen de İslami duyarlılığı olan muhafazakarlar.

Hemen herkes devletin tokadını yemiştir. Bu yakın siyasi tarihi en iyi bilenlerden birisi de Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dır. İdeolojisi olan bir partide uzun yıllar gençlik kolları başkanlığı yaptı. En yakın arkadaşları şehit oldu. Ayrımcılığı, hukuksuzluğu dibine kadar yaşadı. Bu ülkede kendisi ve tabanı bir dönem zenci muamelesi gördü. Daha yakın zamana kadar kızları Esra Hanım ve Sümeyye Hanım başörtüsü zulmü nedeniyle yurtdışında okumak zorunda kaldı.

Bu ülkede her dem özgürlükler sorun oldu. Şimdilerde en çok konuşulan konu ise ODTÜ’lü 3 gencin taşıdığı pankart. Malum bir pankartta Cumhurbaşkanımızın ismi geçiyor. Altında çeşitli hayvanlar var. Üstünde Tayyipler Alemi yazıyor. Demem o ki Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı destekleyenleri hayvan yerine koyan, onların kafası basmaz, Erdoğan’ın peşinde gidenler sürüdür mesajı veren bir pankart. Bu pankart baştan sona çirkin, sakil, bayağı ve aşağılık bir pankarttır.

Bu pankarta göre ben de filim. Erdoğan’ın peşinde olduğumuz için bizde o kategoriye giriyoruz.

Bu pankartı eleştirmek demokratik bir haktır. Pespaye bir pankarttır. Espri, üreticilik filan da yoktur. Ortalama bir zeka ürünü bile değildir. Ancak buradan hareketle ben ODTÜ kapatılsın, bu çocukları okuldan atılsın, hocalar sürgüne gönderilsin diyenleri anlamıyorum. Bu gençlerde bizim gençlerimiz. Bilgi ve hikmetle onlarla konuşmak varken neden cezalandırma yöntemini seçelim. Maalesef siyaset ve medyada bir koro var. Hemen asalım, keselim diyen. Bu görüşlere katılmıyorum.

Elbette kimse hakaret edemez. Zaten bu pankart kamu vicdanının da yara açmıştır. Milletimiz bu pankartı kınamış ve kabul etmemiştir. Öte yandan; gene yazıyorum. Bu gençler bizim gençlerimiz. Belki yarın bizim medeniyetimize daha fazla hizmet edecekler. İslam tarihi, Türk tarihi bu tür örneklerle doludur. Dün zalim olan, kötü olan insanların bugün medeniyetimize hizmet ettiğini görüyoruz.

Burada çok önemli bir örnek vermek istiyorum. Sevgili Peygamberimiz Taif’de İslam’ı anlattı. Fakat karşıdakiler kabul etmediler. Peygamberimizi taşladılar. Ayakkabısı kanla dolmuş iken gelip, “Ey Allah’ın Resulü, beni Rabbin gönderdi, emrindeyim, istersen bunları şehirleriyle birlikte tarumar edeyim” diyen Cebrail’e (a.s) “Hayır, Ey Cebrail! Ben insanları helâk etmek için değil, helâkten kurtarmak için geldim. Olur ki bunların neslinden zamanla bir tek de olsa Müslüman çıkar” cevabını verdi ve Rabbine ellerini açıp, “Ey Rabbim! Sen bunlara hidayet eyle. Onlar bilmiyorlar, onun için böyle yapıyorlar” diye dua etti. (Bu arada ODTÜ’lüler dinsiz filan demiyorum. Hoşgörünün önemi için bu örneği verdim) Kaynak. (Buharî, Enbiya, 54; Müslim, Cihad, 104, 105; Ahmed b.Hanbel, age., I, 380.) 

Yeni dönemde Cumhurbaşkanımız da kendini öteki hisseden insanımızla köprü kuracaktır. Zaten kendi fıtratı, samimiyeti, ihlası, sabrı ve hoşgörüsü ile bu açılımı yapacaktır. Ünlü Fransız Düşünür Voltaire ‘Düşüncelerine katılmıyorum ancak onu ifade edebilmen için canımı bile veririm’ diyor. Ben de Tayyipler alemindeki karikatürde yer alan bir fil olarak bu gençleri cezalandırmak yerine kazanmak gerektiğini düşünüyorum.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23