Sporla kumar iç içe olamaz
Sporla kumar iç içe olamaz
Sefa Saygılı
Ülkemizdeki bazı spor tesislerinin ve öğrenci yurtlarının adının bazı kumar oyunlarını taşıdığını bir dostum fotoğraflarla gösterince inanamadım ve çok üzüldüm.
Bilindiği gibi futbol bir spor dalıdır. Biz psikiyatristler başta olmak üzere gençlerle ilgilenen uzmanlar onların egzersiz ve sporla meşgul olmalarını tavsiye ederler. Çünkü sporun hem sağlığı koruyucu ve zindelik verici etkisi vardır hem de alkol, uyuşturucu, kumar gibi kötü alışkanlıklardan gençleri koruduğu ve uzak tuttuğu düşüncesi yaygındır.
Sporun kumardan koruduğu düşünülmesine rağmen diyelim bir futbol tesisinin spor toto adını alması anlaşılır şey değildir. Zira spor toto, loto ve iddia gibi oyunlar kumardır.
Muayene için getirilen hastalardan biliyorum, ailesinin rızkını bu tip şans oyunlarına kaptırmaktan kendini alıkoyamayan, bu yüzden ağır borcun altına giren ve varını yokunu kaybeden, ailesi dağılan o kadar çok insanımız var ki.
Dediğim gibi spor toto da bir şans oyunudur ve diğer kumar şekillerinden anlam olarak farkı yoktur. Çünkü şans oyunları, kazanma ve kaybetme ihtimalinin olduğu oyunlara denir. Kişi emek harcamadan, alın teri dökmeden kazanmayı beklemektedir. Şans ve tesadüfle sonuç alınmaktadır. Kumarhanelerde oynanan diğer kumar türleri gibi internetten oynanan yasal veya yasadışı bahis oyunları gibi spor toto da aynı mekanizmaya sahiptir.
Türk Dil Kurumu Sözlüğünde kumar, “Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu” olarak tarif edilmektedir. Misalli Büyük Türkçe Sözlükte ise, “Para karşılığı ve para kazanmak için oynanan oyun” olarak açıklanmaktadır. Bu tanımlar da spor totonun kumar olarak sayılması gerektiğini göstermektedir. Zira spor totoda ve benzerlerinde de ortaya para yatırılmakta, talih kimden yana ise o kazanmaktadır. (Aslında bence kazananı talihli değil talihsiz saymak gerekir.)
Ünlü şairimiz Atila İlhan, “Kazanacağından emin olmadıkça kumar oynamak deliliktir”derken bir gerçeğe işaret etmiştir. Çünkü kumarda kazanacağından emin olmayı bir yana bırakın kaybetmek neredeyse kesin neticedir. Öyleyse şans oyunları, kumar vs. oynamak Atila İlhan’ın dediği ve haklı olduğu gibi bir nevi deliliktir.
Kumar alışkanlık yapmakta, kişi maddi durumu elvermese bile, zararını ve yanlış olduğunu bile bile oynamaya devam etmektedir. Bir çeşit bağımlı kölelikten başka bir şey değildir kumar.
Spor totoda da diğer kumar türleri gibi kazanma ihtimali yok denecek düşüktür. Kısacası kumar alışkanlığı bir çeşit ruhsal bozukluktur. Kişiye oynadığı zaman geçici ve sanal olarak ümit, çekicilik ve sevinç verir. Heyecanla ve hayaller kurarak müsabakaları takip eder. Sonuçlar belli olduğunda coşkunun yerini üzüntü, moral bozukluğu ve hayal kırıklığı alır. Üstelik ağır ve kalıcı bir şekilde…
Bakmışsın ki kıymetli ve değerlendirilmesi gereken o güzel zamanı boşa geçmiş, kafasını lüzumsuz şeylerle meşgul etmiştir. Aynı zamanda eş ise ailesinin geçim parası, öğrenci ise harçlığı uçup gitmiştir.
Diyelim –olacak iş değil ya- kişi bahis oyununda tutturarak ikramiye kazandı. Bu para emeksiz geldiği için kıymeti ve hayrı olmayacaktır. Aynı zamanda kişiyi tekrar kazanma ümidiyle yeniden kumar oynamaya sevk edecektir. Yani kazanmak daha büyük problem anlamına gelmektedir.
Spor toto ve loto gibi şans oyunları kumar olması yanında daha önemli bir tehlikeyi de içinde barındırır: Masum gibi görünerek kumara alıştırır. Yani daha ağır kumarlara bu türler ile başlanarak geçilir.
Üstelik son zamanlarda medyadaki yayınlarda görüyoruz ki bu tür oyunlarda teknik direktöründen futbolculara ve hakemlere uzanan kirli bir çark vardır ve olan, zavallı şans oyunlarıyla para kazanacağını zannedenlere olmaktadır.
BÜTÜN DÜNYA DELİRMİŞ GİBİ
Son filmi ‘İdea’da dünyanın akıl almaz gidişatına dikkat çeken usta yönetmen Tayfun Pirselimoğlu, Türkiye Gazetesi’ne demeç vermiş ve “Filistin’de olanları görüyorsunuz. Kötülüğe bir sıfat bulmakta çaresiz kalıyoruz. Bunun da bir sonu olacağı umudunu taşıyorum” demiş.
Sonrasında ise günümüz insanının akla gelmez katliamlarından, çıldıran insan davranışlarından, geçirdiğimiz zihnî travmalardan, aşırı hızlı yaşamaktan söz etmiş.
Siyonistler ise kınanmak, durdurulmak yerine ya görmezden geliniyor veya destekleniyor.
Evet, insanlık nereye gidiyor? Bunun üzerinde durmamız, düşünmemiz şart…