• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Bir oy’unla bütün oyunlar bozulur

23 Haziran 2019
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

İstanbul, neresinden bakarsanız bakın Türkiye’nin bir özeti... Bu şehir, binlerce yıllık tarihiyle, hemen hiçbir yerde rastlayamayacağınız kültürel dokusuyla, bugüne kadar beşiklik ettiği medeniyetlerin büyüklüğüyle tartışmasız bir dünya şehri... 

İşte bu şehrin sakinleri, 31 Mart’ın “ikinci tur”u için bugün bir defa daha sandık başına gidecek.

Elbette bizlere düşen gidip oyumuzu kullanmak. Nihayetinde demokrasinin nihai karar merkezi sandıktır. Ancak bu seçim sadece İstanbul’u ilgilendiren bir seçim olarak telakki edilmemelidir. 

Evet, bugünkü seçim, aslında bir belediye başkanlığı seçimi değildir. 

Bugün İstanbul’un geleceğiyle birlikte Türkiye’nin geleceğini de oylayacağız. Bugün mühürleri aynı zamanda ülkemizin istiklali için de basacağız.

¥

İstanbul’u yalnızca İstanbul’dan ibaret görenler fena halde yanılıyor. Çünkü bu şehirde yapılan seçim, İslam coğrafyasını, hatta bütün dünyayı ilgilendiriyor.

Etrafımızda yaşananlar herkesin malumu. Sayısız İslam ülkesi kan gölüne dönmüş durumda. 

Elbette ki şer odaklarının amacı, sinsi emellerini Türkiye’de de hayata geçirmek.

İşte bu yüzden İstanbul seçimleri büyük önem arz ediyor. İşte bu yüzden, bu seçim, “ümmetin son kalesi”ni de kuşatarak Türkiye’ye öldürücü darbeyi vurmak isteyenlere anlamlı bir cevap niteliği taşıyor. 

¥

Son gelişmelere baktığımızda bile durumun vahametini görüyoruz.

Siz “Yerel seçimlerin ‘beka’ ile ne alakası var” diyenlere aldırmayın. Zira İstanbul demek “beka” demektir.

Öyle olmasaydı, ABD’nin PKK/PYD sevdası bu aralar böylesine depreşmez, S-400’ler bahane edilerek Türkiye sayısız yaptırım tehdidiyle karşı karşıya bırakılmazdı. 

İstanbul seçimlerinin beka meselesiyle bir ilişkisi bulunmasaydı, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker çıkıp da “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e ikinci sondaj gemisini gönderme kararının ardından hiç de ‘hafif’ olmayan tedbirler alacağız” şeklinde küstah bir söyleme imza atmazdı.

Farkındasınızdır herhalde. Bu tehditler öyle her zamanki tehditlerden değil.

Adamlar açık bir şekilde “İstanbul’u verin, bize teslim olun” diyorlar. Dışarıdan ve içeriden ahtapot gibi sardıkları Türkiye’nin bitmek bilmeyecek bir vesayete razı olmasını istiyorlar. Tankla-tüfekle yapamadıklarını, “proje siyasetçiler” vasıtasıyla yapmaya çalışıyorlar. 

Yanılıyorsunuz, meseleyi büyütmüyoruz.Şer odakları, bin yıllık mücadelemize meydan okumanın derdinde.

Unutmayın! Türkiye, Çanakkale Savaşı’ndan bu yana gördüğü en kapsamlı uluslararası koalisyonla karşı karşıya. Bu akıl, hiç de küçümsenecek bir akıl değil. 

Oy verirken ne olur bunları da aklınızın bir köşesinde tutun.

Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak isteyenlerin kayıtsız şartsız desteklediği bir adaya İstanbul’un, dolayısıyla Türkiye’nin anahtarını teslim etmenin büyük bir vebal olduğunu unutmayın. 

İstanbul’a ve İstanbullulara kazandırdığı tek bir eser bulunmayan, fakat ihanetleri saymakla bitmeyecek olan zihniyetin işbaşına gelmesine aman ha fırsat vermeyin.

İstanbul Belediye Başkanlığını kazanarak Bizans’ın intikamını almak ve İstanbul’u yeniden Konstantinopolis yapmak isteyenlere kesinlikle müsamaha göstermeyin. 

Gün, kırgınlık ve dargınlıkları bir kenara bırakma günüdür. Gün, İstanbul’a bugüne kadar sayısız proje kazandıranlara, dolayısıyla Türkiye’ye ve geleceğimize sahip çıkma günüdür.

Haydi! 

Bir oyunuzla şer ittifakının bin türlü oyununu bozmak için sandık başına! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23