• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Armağan
Mustafa Armağan
TÜM YAZILARI

Okullara sömürgecilik tarihi dersi konulmalıdır

28 Ağustos 2025
A


Mustafa Armağan İletişim: [email protected]

Okullara sömürgecilik tarihi dersi konulmalıdır

MUSTAFA ARMAĞAN

Geçen yıl Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa ülkesinin sömürgecilik döneminde işlenen suçlar için sorumluluklarını kabul ve geçmiş hatalar için tazminat ödenmesini teklif etmişti. 

Benzer bir özür de Fransa Devlet Başkanı Macron’dan bekleniyor. Macron 2017’deki seçim kampanyasında Fransız sömürgeciliğinin “insanlığa karşı suç” olduğunu kabul etmekle birlikte o günden bu güne bunu bir daha dile getirmedi. Oysa Fransa’nın Cezayir’i işgal ettiği tarihten bu yana geçen 133 yılda 1,5 milyon Cezayirlinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Almanya’nın Afrika’daki Herero katliamı hakkında ciltlerce kitap yazıldı. Bunlardan Türkçeye tercüme edilmeyi bekleyen bir kitap David Olusoga ve Casper W. Erichsen’in ortaklaşa yazdıkları The Kaiser›s Holocaust: Germany’s Forgotten Genocide and the Colonial Roots of Nazism adlı eseri. (Adını Türkçeye “Kayzer’in Holokostu: Almanya’nın Unutulan Soykırımı ve Naziliğin Sömürgecilikteki Kökleri” şeklinde çevirebiliriz.) 

Amerika’da beyaz sömürgecilerin işlediği milyonlarca cinayeti nereye koyacağız? Kristof Kolomb Küba kıyılarına çıktığı zaman Amerika’da 30 milyon yerli yaşamaktaydı. 150 yıl sonra katliamlarla bu nüfus 1 milyona düştü. Bunları ve çok daha fazlasını kaynaklarıyla anlatan David E. Stannard’ın Amerika’nın Soykırım Tarihi adlı kitabının son baskısını Ketebe’den çıkarmıştım.

Velhasıl anlatmakla bitmez Avrupalı sömürgeciliğin dünya çapındaki sömürü ve katliamları.


Dünyayı sömüren Batı… Soyup soğana çeviren Batı… On milyonlarca insanı köleleştiren, öldüren, atom ve napalm bombalarıyla yakan, yok eden Batı… Son örneğini Gazze’de gözümüzün önünde cereyan eden soykırımı da yapan ve yaptıran Batı… Osmanlı Devleti’ni parçalayan ve işgal eden Batı… Ama el üstünde tutulmaya devam edilen de Batı… 

Bu işte bir tuhaflık yok mu? İnsanımız şizofrene döndü bu sakat müfredat yüzünden.

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda ‘düşman’ diye bir kötü adam çıkıyor ortaya ama sıra inkılaplara gelince o ‘düşman’ bir anda rol modele dönüşüyor. Batılı olmak teşvik ediliyor. Batı’nın üstünlüğü saf dimağlara zerk ediliyor.

Bu kısır döngüyü kırmak için Batı’nın gerçek yüzünü bütün aydınlığıyla ortaya koymamız gerekmez mi? Peki bunun için ne yapmamız lazım?


Duruş Yayınları geçen yıl bu işi kolaylaştıracak 10 kitaplık bir diziyi okurlarına sundu bile. Kolay okunan, bol resimli, özellikle genç okurların hedeflendiği dizinin yazarı Mehdi Mirkiyayi

Kara Kıtanın Talanı adlı kitaptan bir paragrafla dzi hakkında bir fikir vermek istiyorum:

“Avrupalılar, tüm işlerini sonsuza dek zorla yürütemeyeceklerini biliyorlardı. Afrikalıların “düşünce” ve “zihin”lerini, beyazların isteklerini hiçbir direniş göstermeden yerine getirecek şekilde değiştirmeleri gerekiyordu. Afrikalıların kültürünü değiştirmek, Avrupalıların en önemli hedefiydi.


 

Afrikalılar, beyazların medeni ve kültürlü olduklarına inanmak zorundaydılar. Dergilerdeki, şehir ve köylerin her köşesine asılan tabelalardaki her reklamda beyaz bir kadın veya erkek görünüyordu.


 


Sarışın ve mavi gözlü insanlardı bunlar. Herkes, güzel ve çekici olanın beyazlar olduğundan emin olmalıydı ve bu tabloya bakan Afrikalılar kendilerini aşağı hissetmeliydi. Beyaz olmak, siyahların en büyük arzusu haline gelmeliydi. Bu arzu, asla ulaşamayacakları bir arzuydu.”

Beyaz ve Avrupalı örneklerin her köşe başında reklamlarda karşımıza çıktığını biz de görmüyor muyuz?  “Avrupaî” diye buram buram aşağılık kompleksi kokan bir deyimimiz de var, değil mi? Öyleyse buradaki tespit bizim için de geçerli.


 

Kıtaların Yağmacıları, Hırsızdan Çalan Hırsızlar, Kanlı İş Gücü, Derisi Kızıl Talihi Kara, Sermayenin Efendileri, Kara Kıtanın Talanı, Böl ve Yönet, İngiliz Satrancı, Petrol Savaşları ve Bitmeyen Sömürgecilik adlı her biri ortalama 150 sayfa tutan bu kitapçıklarla başlatabiliriz Sömürgecilik Dersleri’ni. (İlgilenenler www.durusyayinleri.com adresinden irtibat kurabilir.)

Ermeni Soykırımı iftirasını atanlara karşı en iyi mücadele, onların karanlık tarihlerini yüzlerine çarpmaktır. Daha doğrusu hem onlara hem de bizim “Garpzede” çocuklarımıza.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Yaman

Çok önemli bir yaraya parmak basmışsınız. Ben de okullarda sömürgecilikle ilgili ders verilmesinin gayet isabetli olacağı kanısındayım. Ama teklif sizden gelince duraklıyor, yanlı anlatılacağından şüphe ederek endişeleniyorum. Sömürünün her türlüsü anlatılmalı, bilhassa Türkiye üzerinde geçmişteki ve günümüzdeki sömürüler, sömürüye izin veren ortak olanlar kim olursa olsun (geçmişteki ve şimdiki iktidarlar, şirketler, devletler) ayırım yapılmadan anlatılmalıdır, gösterilmelidir. Ama dediğim gibi yanlı davranacağınızdan, tarafsız olacağınızdan, özellikle günümüzdeki sömürüleri es geçeceğinizden şüphe duyuyorum. Birkaç örnek: 1)Mesela yabancı şirketler Türkiye'de maden çıkarma izni koparırken % 90 ını, hatta % 98 ini istiyorlarmış. Toprağı siyanürle zehirleyip bırakma ta cabası. 2) Başka örnek: Ülkemizde yetiştirilebilen mercimek, pirinç, buğday, saman, et ve daha nice tarım ürününü dışarıdan satın alıp, parasını verip kendimizi sömürttürüyoruz ve olan bizim çiftçi, köylü ve şehirlilerimize oluyor. Köylü, çiftçi üretemediği, satamadığı, maliyetini kurtaramadığı için mağdur, şehirli de pahalıya satın aldığı için mağdur. 3) Yol, köprü, tünel, hastane vd. hizmetler de devlet imkanlarıyla değil, yabancı şirketler ortaklığı ile yapıldığından dışarıya borçlanıyoruz. Bu işlerdeki yetkili mahkemeler de uluslar arası tahkim kurumları, yani bizim mahkemelerin karışma yetkisi yok, sözümüz geçmez. Bu işler ister düzgün yapılsın, ister zarar etsin yabancılar parasını alır. Vaktiyle CB "söke söke alırlar demişti. 4) Yine 500 milyar doları aşan aşırı borçlanmanın yalnız faizini ödeyebiliyor, bunun için de icat edilen binbir çeşit vergiler vererek bus bus bunalıyoruz. 5) Ülkemizin yabancı çöplüğüne dönmesi ayrı kazık. 6) Başta Suriyeliler olmak üzere yabancı göçmenler ülkeye doldular, çok çocuk yapıp çoğalıyorlar. Onların bakım masrafları milletimizin cebinden çıkıyor, vergilerinden karşılanıyor, millet mağdur, sömürülüyor, göçmenlere nice hizmet bedava. Daha nice sömürülme kalemlerimiz var. Hepsini buraya yazmak imkansız. Sayın yazar. Getirilmesini istediğiniz sömürü derslerinde bunlar da dahil edilsin mi, yoksa atlanıp es geçilsin mi?

MUZAFFER..

ÇOK GÜZEL TESBITLERIN ALLAH C.C RAZI OLSUN ÖMRÜNÜZ BEREKET VERSİN İNŞALLAH AMİN, İÇİMİZDEKİ ? SÖMÜRGECİ DE ANLATMALIYIZ VATAN HAİNİ LERİ BELİ DİR DİNİ İSLAM DÜŞMANLARI BELİ DİR LER.......MÜSLÜMAN GORUMLU KAFİRLERI DE........
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23