Meraklıları için Nobel ödülü alma tüyoları…
Duymuşsunuzdur, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü, “Erdoğan'ı indirmek yetmez, inşaat ve medya sektörünün üstünden geçmek lazım” mealindekigörüşüyle tanınan ve Ermenistan ekonomisini kalkındırmak için görevlendirilen Daron Acemoğlu'na verildi…
CHP çevreleri tarafından sürekli olarak “Türk ekonomisinin kurtarıcısı” olacağı lanse edilen Daron Acemoğlu, Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi öncesinde, ikamet ettiği ABD'den zehir zemberek bir bildiriye imza atmış ve depremde yıkılan binaları AK Parti hükümetlerinin inşa ettiğini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmenin yetmeyeceğini”, “başta inşaat sektörü olmak üzere medya kurumlarının restorasyonunun şart olduğunu” vurgulamıştı.
İnşaat sektörünün deprem konutlarını süratle inşa etmesine içerleyen Acemoğlu, “Seçimi muhalefet koalisyonu kazansa bile hükümetin değişmesi Türkiye'nin sorunlarını çözmeye yetmeyecektir. Ülke kurumlarının yeniden inşa edilmesi gerekiyor ve inşaat lobisi küçültülmeden bu süreç tamamlanamaz” diyerek, seçimi Altılı Masa’nın kazanmasıyla birlikte AK Parti ile uyumlu çalışan bu sektöre yönelik cadı avı başlatılması gerektiğini ima etmişti.
CHP’nin “kurtarıcı” olarak sürekli ismini öne çıkarmaya çalıştığı Daron Acemoğlu, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan tarafından da Ermenistan’a davet edilerek Ermenistan ekonomisinin yeniden yapılandırılması ile görevlendirilmişti. Fakat Daron’un dokunuşları Ermenistan ekonomisini daha da içinden çıkılmaz hale sokmuştu.
Uzun yıllardır ABD’de çalışmalarını sürdüren Daron Acemoğlu, aslında Nobel Ödülü’ne göz kırpmaya başladığını Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhindeki yazı ve açıklamalarıyla çoktan belli etmişti.
Tıpkı daha önce Nobel Edebiyat Ödülü kazanan yazar Orhan Pamuk gibi… Hatırlarsanız Orhan Pamuk da, bir İsviçre dergisiyle yaptığı söyleşide, “Kimse söylemediği için ben söylüyorum. Türkiye’de 30 bin Kürt öldürüldü. Bir milyon da Ermeni” açıklamasını yaptıktan sonra Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştü...
Demek ki Nobel Ödülü gibi uluslararası alanda önemli ödüller kazanmak istiyorsanız, Türkiye’ye, Türklere ve İslam’a hakaret etmeniz gerekiyor…
Siyonistlerin etki alanında bulunan sivil toplum kuruluşlarına, localara gidip gelmeniz, o çevrelerdeki çeşitli kulüp ve derneklere üye olmanız icap ediyor…
En azından kendinizi küresel lobilerin ajandasına, Türkiye ve İslam karşıtı, Osmanlı’dan pek hazzetmeyen, Türkiye’de doğmuş olsa bile su katılmamış bir Batılı gibi yaşayan, Batı değerlerine sonuna kadar inanan biri olarak kaydettirmeniz gerekiyor…
Bu şekilde davranırsanız Nobel başta olmak üzere önemli ödüllere uzanmanız, uluslararası alanda itibar kazanmanız mümkün olabilir…
Eğer; “Vatanım, milletim, dinim benim için daha önemli. Kuru soğan ekmeğe talim ederim, milliyetime, maneviyatıma toz kondurmam” diyorsanız bu tür atraksiyonlara girmenize, onca yorulmanıza gerek yok…
Siz ödüllerin en büyüğünü, bu vatanın evladı, bu ümmetin ferdi olma ödülünü zaten kazanmışsınız demektir…