Savaş bitmedi, ara verildi…

Savaş bitmedi, ara verildi…

MEHMET KOÇAK

13 Haziran sabahına, tv kanallarına yansıyan şok edici görüntülerle uyandık.

İlk kez devasa bombalara tanık olduk. İlk kez nükleer tesislerin, askeri komuta ve istihbarat ile haberleşme merkezlerinin yanında birçok önemli ve etkili stratejik noktanın acımasızca bombalandığını gördük. 

İsrail’in İran’a yönelik ilk saldırıları ani olduğu için gerçekten şok edici, düşmanca ve yıkıcı olduğu kadar ağır insani ve maddi kayıplara sebep olan bir savaştı. 

İran, aralarında Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı, Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı ile nükleer bilim insanlarının da bulunduğu çok sayıda üst düzey ismi kaybetmiş olmasıyla büyük bir sarsıntı yaşamış olsa da kısa zamanda toparlanarak, karşı saldırılarıyla İsrail’e çok ciddi kayıplar verdirmeye başladı.

İran’ın beklenmedik ileri teknolojiye sahip füzeleri hem ABD’yi hem de Siyonist İsrail’i şaşırttı.

ABD Başkanı Trump, savaşa dâhil olma yerine lojistik ve askeri teçhizat desteğiyle yetinmeye çalışsa da sonunda Siyonist lobilerin ağır baskıları sonucu İsrail’e yardım ve destek amacını yerine getirmek üzere İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyerek savaşa dâhil oldu.

12 günlük savaş yine ABD başkanı Trump’ın girişimleriyle ‘Ateşkes’ kabul edilerek, durduruldu.

Zoraki savaştan ateşkese varıldı. Ancak bu ateşkes bir duraklama olarak kabul edildiği ve savaşın her an ve daha şiddetli bir şekilde başlayacağı kuvvetle muhtemeldir.

Çünkü İsrail ve ABD başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerindeki Siyonist lobiler ve onları finanse eden baronlar, savaşa devam istiyor. 

Aynı ‘Siyonist Çeteler’in, ABD içinde başkan Trump’a karşı inanılmaz baskı ve tehdit kampanyaları başlattıkları dikkat çekmektedir.

Nitekim bir yandan Senato’dan Trump’a ‘İran’ı vur’ izni çıkarken, diğer yandan Siyonist İsrail, İran’a tekrar saldırı başlatmak için hazırlandığı açıklanması, İran için çemberin daralmaya başladığı anlamına gelmektedir. 

Hem ABD Senatosunun kararı, hem de İsrail’in İran’a saldırı için hazırlanması İran’ı masaya oturtma ve tavizler vermesini sağlamasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Kısacası, Siyonist İsrail ile İran arasında bir ateşkes hâlâ yürürlükte olsa da savaşın her an tekrar başlayabileceği ihtimal dâhilindedir. 

Şimdi herkes “Tahran nasıl tepki verecek?” sorusunun cevabını merak ediyor.

Çünkü İran ‘Zoraki savaştan, dayatılan bir teslimiyete’ zorlanıyor…

Asıl savaş bundan sonra…

Bu savaş bitmedi.

Çünkü ne ABD, ne de ABD destekli Siyonist İsrail, hedeflerine henüz istedikleri düzeyde ulaşamadı. 

Ateşkesle bir duraklama sonrasında yeni saldırılarla nihai darbeyi indirmeyi planlıyorlar.

Zira Siyonist İsrail ve destekçisi ABD’nin derin devleti, İran’a yönelik saldırılarıyla Ortadoğu’da nükleer silahlara sahip bir süper güç ve nükleer silahlı İsrail ve ABD karşıtı bir rejim, istemiyorlar.

Amerikan hegemonyasına karşı İran’ın örgütlediği 50 yıllık direnişi bitirmek için ABD, İsrail ve İngiltere’nin ortak karşı mücadelesi başarılı olamadı. Ancak şimdi ellerine geçen fırsatı sonuna kadar kullanmakta kararlı oldukları anlaşılmaktadır.

Ateşkes, duraklama ve müzakere masaları gibi taktiksel manevralar ise işin hikâyesi...

Avrupalıların da desteğiyle ABD ve İsrail’in saldırıları sonucu hem İran’ın nükleer gücünü yok etmek hem de İran rejimini devirmek nihai ve asıl hedeftir. 

Bu hedeflerine ulaşana kadar, İran’a yönelik ihanet planları ve saldırıları bitmeyecektir.

Yani savaş bitmedi, ara verildi…