Artık Ak Parti silkinmelidir (4)
Bir sabah zangoç kilise kapısını açar, içeri girer. Hoş olmayan bir manzara ile karşılaşır. Haçın üzeri kirletilmiştir. Araştırır, yüksekçe bir yerde kargayı görür.
Şaşkınlıkla, “Bre karga müslüman isen burada senin ne işin var? Yok, eğer hıristiyan isen bu haçı niçin kirlettin?” diyerek kargayı sorgular. Karganın ne cevap verdiği bilgisi verilmemiş. Buna rağmen bir hile, bir ihanet ve bir düşmanlık açıkça görülmekte ve sinsilik ortaya çıkmaktadır. Cumhurbaşkanı Tayyib Erdoğan bir konuşmasında, “Ak Parti’ye, cumhur ittifakına LGBT girebilir mi?” diye soruyor. Salonda “hayır” cevabı gür bir sesle yankılanıyor.
Şimdi, Ak Parti’nin samimi tabanı sormaz mı? “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?”
Tayyib Erdoğan, “Ak Parti’ye ve cumhur ittifakına LGBT giremez” diyerek meydan okuyacak, bir nevi taahhütte bulunacak, diğer tarafta Özlem Zengin kapıyı aralayacak ve Ak Parti milletvekili Rümeysa Kadak bombayı patlatacak.
“Eşcinsellik bir yaşam şekli ve kişisel tercih, Türkiye laik ve çağdaş bir ülke, kimse kimseye karışamaz, hakları anayasa güvencesi altındadır” diyecek ve bir avuç sapkını mazur gibi gösterecek.
İşe bakın! Batının şer güçleri ve içimizdeki uzantıları toplumuzu dinamitleyen aileyi sarsan sapkınlıkların yayılması için her türlü iğrençliğe yardımcı olmaktan çekinmiyorlar. Bunlara cevap vermesi gereken Ak Partili milletvekilleri ise, o sapkınlıkları bize hak gibi göstermeye çalışıyor.
Şu “müslüman mahallesinde salyangoz satıcı” zihniyetin ne demek istediğine dikkat etmek gerekir.
Böylesi bir savunma yapan insana ne diyebiliriz? Burada ancak zangocun dediğini hatırlatabiliriz.
Ne yapmak istedikleri belli olmayan havalı hanımefendiler farkında mısınız? Unutmayın ki başörtünüzün gerektirdiği davranış, yaptığınız bu mantık dışı saçmalıklar değildir. Eğer inancınız gereği başörtü takıyorsanız sizin göreviniz; “marufu emir, münkeri nehyetmektir.” Bu muammayı açıklamalısınız.
Yoksa bu çıkışlar hem sizi hem de vekilliğine soyunduğunuz camiayı zora sokar. “Kimse kimseye karışamaz” iddianız da size artı değer kazandırmaz. Kaldı ki, bugüne kadar müslümanların işlerine herkes karıştı ve müdahale ettiler. Müslümanları çok rencide ve mağdur ettiler. Bu iddia hiç de samimi olamaz. Ancak bu birilerine şirin görünme zavallılığı olabilir.
Şimdi esas görevin ne olduğuna bakın.
Siz insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Siz marufu emredersiniz, münkerden men edersiniz. Ve siz Allah’a iman edersiniz. Eğer kitap ehli Yahudi ve hıristiyanlar da iman etseydiler gerçekten onlar için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler vardır. Fakat çoğu fâsık olanlardır. (Ali İmran:3/ 110)
Bu muhteşem ilâhî beyanda, birilerinin gerçek çehreleri gösterilmektedir. Esasta onların batıl niyet ve saçma ifadeleriyle kimlikleri tesbit edilir. Ve şimdi burada, Ak Parti milletvekili Rümeysa Kadak’ın “haddi aşan fetvası” ile işin nerelere varacağını düşünmeye çalışalım. Bunların gerçek yüzlerini görelim. Bozgunculuk yaptıklarını düşünelim. Bunun herkesin görevi olduğunu hatırlatalım. Hani “hak ihlali” alanına girmeden gerçekleri dile getirmekten kaçınmayalım.
Bu eşcinsellik iğrençliğini yaymak isteyenleri, hiç acizliğe düşmeyen Aziz, Kâdir ve Müntekîm Allah Teâlâ’nın Kitabında anlatıldığı gibi görelim Müminler arasında eşcinselliğin yayılmasını isteyenler için, dünya ve ahirette acıklı azap vardır. Kötülüğü yaymak isteyenleri siz bilmezsiniz Allah bilir. (Nûr:24/19)
Buna rağmen Tayyib ERDOĞAN’ı itibarsızlaştırarak milleti cezalandırma ve yönetimi değiştirme egzersizleri yapanlar silkelenmelidir. Herkes haddini bilmelidir.
İnsanlarımızın dengeleri zorlamaları fitneye dönüşüyor. Esselamualeykum.