Teşhisi bol tedavisi zor eğitim meselesi
İki yüzyıldır Batılılaşma saplantısından kurtulamadığımız için maalesef eğitim sistemimiz de Batılılaşma bataklığından bir türlü kurtulamamaktadır.
Sanki göremediğimiz, bilemediğimiz, duyamadığımız nereden nasıl zuhur ettikleri belli olmayan bir takım gizli eller, eğitim sistemimizi yıllardır içinden çıkılmaz hale getirmektedir.
Dışarıdan bakınca teşhisi bol nice çareler, çözümler üretilmekte ama iş icraata gelince teşhisler tedavi edilememekte ve bir türlü istenilen seviyeye gelinememektedir.
Bugün “Öğretmenler Günü”. Maarif sistemimizi kendisine mesele edinmiş ve bu uğurda çalışmalar yapmış büyük bir kıymetimizi hatırlatmak isterim.
Öğrenim ve öğretim hayatını yerli ve milli bir düşünce etrafında şekillendiren ve bu hususta önemli hizmetlerde bulunan Prof. Dr. Ferruh Müftüoğlu’nu rahmetle analım.
•
Ferruh Müftüoğlu 1942 senesinde Antalya Akseki ilçesinde dünyaya gelmiş. İlk ve Ortaokulu Beyşehir’de, liseyi Konya’da tamamladıktan sonra 1965 yılında İTÜ İnşaat Fakültesinden mezun olarak aynı fakültenin “Su Yapıları Kürsüsüne” asistan olmuş.
1991 yılında profesör olan hoca kendi üniversitesinde, “su yapıları, barajlar, yeraltı-suları, sulama-kurutma, akışkanlar mekaniği ve hidrolik gibi su mühendisliği” derslerini vermiş. Alanıyla ilgili olarak yurtiçi ve dışında önemli çalışmalar imza atmış.
Merhum Ferruh Müftüoğlu hocanın bu çalışmalarının dışında önemli bir eseri de maarif sistemimiz üzerine yazdığı kitabıdır.
Derdi bu ülke olan, bu millet olan helal süt emmiş her insanımız, hangi işi yaparsa yapsın, esas gayelerinden birisi elbette vatanıdır, bayrağıdır, devletidir, milletidir, dinidir.
İşte Ferruh hoca da tecrübeleri ışığında maarif sistemimizin yerli ve milli bir çerçeveye nasıl oturtulması gerektiği üzerine yerli ve milli tezler ileri sürmüştür.
•
Bugün hâlâ bir türlü rayına oturmayan eğitim sistemimizin arızaları elbette yukarıda ifade ettiğimiz iki yüzyıldır Batılılaşma hevesinden vazgeçip kendi değerlerimize dönememe hastalığının tedavi edilemeyişi sebebiyle olsa gerektir.
Ferruh hoca “Maarif Meseleleri” üzerine (Ötüken Neşriyat) yazdığı kitapta maarif sisteminin geçmişte atılan temellerine dair şunları söyler:
“Geri kalmışlığımızın sebepleri arasında yalancılık, vaadinde durmama, adam kayırma, rüşvet verip-alma gibi ahlaki hastalıklarımız; tembellik, disiplinsizlik, ihmalkârlık, sebatsızlık ve süreksizlik gibi çalışma hatalarımız sıkça söz konusu edilir.
Asıl etken, yetersiz veya yanlış politikalar, yanlış maarif politikaları, yanlış sosyal politikalar, yani yanlış dil, kültür ve sanat politikalarıdır.
Tabi bütün yanlış politikaların da sebebi, yanlış maarif politikalarının doğurduğu insan kalitesizliği ve yetersizliğidir.
İnsanımızın sorumsuzluk, disiplinsizlik, tembellik, ihmalkârlık, sebatsızlık, iltimas, rüşvetçilik, yalancılık, sözünde durmama gibi davranış bozuklukları hep eğitim yetersizliğinin veya bozukluğunun neticesidir.
Maarifimiz, zihniyet bozuklukları kadar etkili sistem bozuklukları da taşımaktadır”.
•
Ezcümle:
Ferruh hocanın 90’ların sonundaki maarif sistemimize dair tespitleri böyle! Tedavi edilir umuduyla. Hocanın ruhu için el-Fatiha.