• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Saraybosna’da Osmanlı medeniyetini görmek (1)

05 Haziran 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Saraybosna’da Osmanlı medeniyetini görmek (1)

HÜSEYİN ÖZTÜRK

İstanbul’u Saraybosna’da görmek, Saraybosna’yı İstanbul’da görmek.

İstanbul demek Saraybosna, Saraybosna demek İstanbul demektir.

İstanbul’dan kasıt, elbet “Yedi Tepeden” ibaret olan İstanbul’dur. Bir de “Biladi Selase” olan üç ilçeyi kast ederiz. Bunların dışındaki İstanbul, büyükçe bir köyden ibarettir.

Saraybosna derken de “Başçarşı” olarak bilinen ve merkezine Gazi Hüsrev Bey Camii ile külliyesi ile şehir merkezindeki diğer Osmanlı eserlerinin bulunduğu civarları anlatmak isteriz.

Osmanlı eserlerinin dışında kalan Saraybosna, İstanbul’dan farklı değildir. Barınılan, beslenilen, çalışılan mekânlardan ibarettir.

Ülkemizde veya Balkanlar’da; sevdiğim ve kendimi tarihimize, medeniyetimize, dinimize ait hissettiğim yerler tarihi mekânlar ve yapılardır.

Saraybosna bu anlamda tutkuyla sevdiğim ata yadigârı şehirlerdendir. Çoktan varmışlığım yoktu. Hasretle nasip olmasını beklerdik.

Gazi Hüsrev Bey Camii’nin dış duvarında iki kurnalı bir çeşme vardır. Derler ki:

-“Bu çeşmeden su içenler tekrar Saraybosna’ya gelir. Böyle bir inanış vardır lakin esası temennidir. Temenniye katılıp içmişliğim vardır. Uzun aradan sonra nasip oldu şükür.

Osmanlı medeniyet ve izleri, özellikle son 20 yılda Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın takibi ve devlet kurumlarımızın hassasiyetle sahip çıkmasıyla hâlâ canlılığını korumaktadır.

Evlad-ı Fatihan olan Boşnaklar, tarihin her döneminde bizlere karşı kardeşten de öte bir hukukla sahip çıkmışlardır. Kendilerini daima Türk hissetmişler ve öyledirler.

Eğer Müslüman kimliğinizi gizlemez, kişiliğinize sahip çıkarsanız, Saraybosna’nın merkezi veya uzak-yakın şehirlerinden köylerine kadar herkes sizi büyük ağabey olarak, evin reisi olarak kabul ederek bağrına basar.

Mesela İstanbul’da nedendir, nasıldır, bilmiyor ve içinden çıkamıyorum ama ne vakit Bosna’ya gitsem, Osmanlı’yı oralarda daha çok hissederim. 

Balkanlar’ın tamamında bulunan Osmanlı eserlerinin sayısı, bugünkü sınırlarımız içerisinde bulunan eserlerden fazladır, onu deyivereyim.

Birinci Dünya Savaşı ve 1992’deki savaşta itibaren yüzlerce cami, han, hamam, çeşme, tekke, zaviye yıkıldığı için bugün sayıları azalsa da hâlâ yaşayanlar, ziyaretçilere mesajını vermektedir.

Ayakta kalanlar da başta TİKA olmak üzere, Vakıflar tarafından yıllardır restore edilmektedir ve kaybolan medeniyet ortaya çıkarılmaktadır.

Daha önce bu eserlerin pek çoğunu görme imkânı bulmuştum. O gün de bugün de aynı düşünce zihnime şunu kaydettirdi:

“Osmanlı gittiği her yere imar götürmüş, hizmet götürmüş, insanlık götürmüş ve yaşaması için de merhameti, hoşgörüyü, adaleti tesis etmiş ve bu büyük nizamın adına da “İslam” demiş.

Bugün Balkanların tümünde, çeşitli dillere ve kavimlere mensup insanların özlediği barış şekli, Osmanlı hâkimiyetinin geçmişte olduğu gibi yeniden inşasıdır”.

Ezcümle: 

Son yirmi yılda devletimize olan güven; Balkanlardan Afrika’ya, Kafkasya’dan Adriyatik sahillerine, Akdeniz’den nihayet Küçük Asya’yı içine alan geniş gönül coğrafyamızda barış ve kardeşliğin pekişmesini sürdürmektedir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Kanber

Yaratanımız, yaşatanımız, yönetenimiz, sevilmeye ve övülmeye en çok layık olan ilahımız Allah'a hamdü senalar, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkartmak için gönderilen Rehberimiz Kur'an'a hürmet, Önderimiz Hz Muhammed aleyhisselama ve diğer tüm peygamberlere salat ve selam, gelmiş geçmiş tüm şehitlere, evliyaya ve Müslüman ecdadımıza rahmetler olsun.  Hediyesi baş tacımız olan namazlarımız kabul, Hz Peygamberimizin müjdesi ve hediyesi olan Mescid-i Aksa'nın ÖZGÜR olması dileğiyle Kurban bayramınız kutlu ve mutlu olsun.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23