• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Macron’un Arkasındaki Lawrence’ler

27 Ekim 2020
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Fransa’nın başındaki şahsın karakter tahlilinde şöyle bir portre çıkıyor ortaya.

Aciz, zavallı, çocukluğu ürkeklik fobisiyle geçmiş, kişiliği oluşmadan büyütülmüş. Dolayısıyla yöneten değil, yönetilen bir kişiliğe sahiptir.

Böyle tipleri yönetmek kolaydır. Her söylenene inanır ve “Sen yaparsın, ancak senin gücün yeter” diyenlerin kışkırtmasıyla coşar.

Bu tahlilin ispata ihtiyacı yoktur. İşte İslam dini ve Türkiye hakkında söyledikleri ortadadır! Hangi akıllı bir ülke lideri böyle sapkınlıklar yapabilir?

Macron’un ne haddine İslam’a çeki düzen vermek? İslam’ı ne kadar biliyor ki, İslam yeniden yorumlanmalı diyebiliyor? 

Şimdi bu normal bir insan böyle diyebilir mi? Macron’un İslam ve Müslüman düşmanı olduğu apaçık ortada değil midir?

Osmanlı düşmanlığı ve Türkiye düşmanlığı üzerinden İslam’a olan kinini kusmuş olmuyor mu? Neyse bu ve benzeri sorular çoğaltmak mümkün.

Esas Macron gibi bir meczubun arkasındaki Lawrence’ler kimlerdir onlara bakmalı.

Belli ki Macron’un arkasında, Türkiye düşmanı, İslam düşmanı Lawrence’ler var.

Değişik ideolojilerden oluşan ve Haçlılara hizmet eden bu Lawrensler, Müslümanları tanıyan ve Haçlılara hizmet eden kişi yahu kişilerdir.

Bizim dinimiz böylelerine “münafık” der. Yine dinimiz buyurur ki, “münafıklar kâfirlerden daha şedittir”.

Haliyle Macron kâfiri elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan bu münafıkların yönlendirmesi ve yönetimiyle hareket ederek ucuz kahramanlığa soyunmaktadır.

Aldatarak kazanmak emperyalizmin değişmez yöntemidir ve münafık sınıfına dâhil olanların da becerdikleri en iyi iş, aldatarak kazanmalarıdır.

Tabi sadece içinde yaşadıkları Müslüman halkları aldatmazlar, menfaat temin ettikleri ülkeleri ve halklarını da aldatmaktadırlar.

Macron ve destekçilerinin bilinçaltındaki düşmanlıkları malumdur. Her vakit söylüyoruz. Dünya durdukça Haç ve Hilal kavgası sürecektir.

Haçlılar bu hakikati bilmektedirler ve bildikleri gibi amel etmektedirler. Yalnız Hilal’e sahip olan veya Hilal’den yana olanlar, Haçlılar kadar inançlı ve samimi mi bilmiyorum.

Burada esas sıkıntı Macron değil, Macron ve benzerlerine karşı Müslüman bir toplum olarak bizim nasıl bir duruş sergilediğimizdir.

Yüz yıl önce Osmanlı Devletine, yüzyıldır da Türkiye’ye düşmanlık besleyen Haçlıların kin ve öfkelerine kimler destek vermektedir? Kâfirler mi? Hayır! Münafıklar!

Yüzyıl önceki ve şimdiki aktörler arasında ideolojik açıdan, düşmanlık bakımından bir değişiklik var mı? Yok! Ne var peki? Sadece aktörler değişik.

Macron’un yanındaki Lawvrence’ler şunu söylemektedirler:

“Türkiye’nin içerisinde ve dışarısında “Mescid-i Dırarcılar” var, sen onlara hitabet. Türkiye düşmanlığını Erdoğan üzerinden sürdürürsen, münafıklar yanında yer alır”.

Ezcümle:

Mescid-i Dırarcılar yahut Lawrence’ler, emperyalizme uşaklık edebilmek için fitne kılıçlarını kuşanıp, Macron’un etrafında toplanmışlar.

Dünyadaki Müslüman toplumları birleştirici güç Türkiye’dir. Haçlılar bu hakikati bilmektedir ve münafık Lawrence’leri kullanmaktadırlar. Uyanık ve zinde olmaya mecburuz.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

en son gişe filimleri:

son deccallar: sünepe hollande, arsız sarkozi, toyeşşek macron; yer: fransa

deccal görevini devralan fransa

jak şirak ve fransuva miteran birer leş idiler. hollande, sarkozovski ve macron da iğrenç solucanlardır, solacaklardır.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23