• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

İnsan doğuluyor da kalınmıyor

31 Mart 2020
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Cahil meclisinde satma güheri

Ne bilsin kadrini beyni serseri

Bir münasip söz bul kapat defteri

Mukayyet ol lisanına iyice bak. Ruhsati.

İnsan doğuluyor da kalınmıyor. Bu hali en çok korona virüsü sayesinde öğrendik.

İnsan olarak doğanların kimileri insani özelliklerini korur ve taşırken, kimilerinin de insanlıktan çıktıklarını, sadece bedenlerinin insan göründüğüne, ruhlarının kirlendiğine ve canileştiğine şahitlik etmekteyiz.

Gerçi insanın ne halden ne hale geleceğini kişinin kendisi tayin edermiş. İnsanın isterse kendisini vezir, isterse rezil edeceğini dinimiz 14 asır önce söylemiştir.

Elbet yeni bir şey söylüyor ve öğreniyor değiliz ama böylesine belgelenmesine de şaşırmadık değil.

Devlet-millet can derdiyken, içimizdeki yahut dışımızdaki devlet-millet düşmanları; kalpleri mühürlenmiş, gözleri körleşmiş, kulakları sağırlaşmış bir şekilde, içinde bulundukları Cehennemi hayata toplumu da sürüklemek istemekteler.

İşte bunlar da insan ve insan olarak doğdular! Demek insan doğuluyormuş da kalınmıyormuş! Buna fıtrat bozukluğu deniliyor.

Çocukluğumda “Büyük Ana” diye bilinen bir nine vardı, kendisiyle sohbet etmeyi severdim. Bugünkü bozguncuların benzerleri o günlerde de varmış ki, şöyle derdi:

-“Oğul! Bebe doğuran, gönlüyle doğurmalı, severek doğurmalı, sahip çıkarak doğurmalı, çocuğun “ruhu-edebi-hayâsı” anne karnındayken beslenir.

Çocuk doğuracak kadın gönlüyle hamile kalmalı, onu karnında beslerken, gönlünü ve ruhunu da beslemeli ki insan kalabilsin.

Ahiret korkusu olmayanın Allah’tan çekincesi, korkusu olmaz. Allah’ını bilen insanı bilir! Anayı bilir, atayı bilir, vatanını bilir, dinini bilir, büyüğünü küçüğünü bilir”! Geçelim.

Bugünler insanı yeniden keşfetme ve anlama günleri olmalıdır. Korona virüsü bütün dünyayı insanlık dersini yeniden talim etmeye çağırmakta.

Görüldüğü gibi insanlık âlemi; gözle görülmeyen, elle tutulmayan öldürücü bir mikrop karşısında çaresiz şekilde mücadele etmekte.

Demek ki insanoğlunun her şeye gücü yetmiyormuş! Kendisine geçici olarak emanet edildiği dünyayı istediği gibi har vurup harman savuramıyormuş!

Kimsenin kimseye karşı bir üstünlüğü yokmuş! Üstünlük ancak ve ancak Hakk katında (bu kısım Müslümanlar için geçerlidir) imiş!

Gerçi inanmayanlar için de fark eden bir şey yok, Onlar da bütün güçleriyle hüküm sahibi oldukları zannettikleri toprağın altına, siyah torbalarla törensiz gömülmekteler.

İnanıp-inanmamaları çok önemli değil. İnanmamaları ahirette azık olarak karşılarına çıkacaktır! “Hesap gününe hiç kimse azıksız çıkmaz” derler.

Her insan mutlaka yanında azığını götürürmüş ki, dünyada yapıp ettiklerinin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu görebilsin.

Bizi bu dünyaya gönderen Allah başıboş bırakacak değil ya. Elbet ne ettin ne tuttun diye soracaktır.

Ezcümle:

İnsan doğup da kalmayanlara karşı, insan doğup da insan kalanlar büyük bir birlik ve beraberlik oluşturmalı vesselam.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

A. Yavaş

Doğduktan sonra Allah, kitap, peygamber bilmeyip namaz kılmazsa tabii ki insan olarak kalamayıp şeytanlaşacak o! Özürü olmadan namaz kılmayan kimse melun sayılırmış. Şeytan namazsız insanın bedenine, malına, canına, nesline ortak olacak elbette. Hiç olmazsa 10 kadar ufak sureler günde yirmi birer defa okunmalı.

Tata Tonga

Evet her insan çıplak doğuyor. Aciz doğuyor, hiç bir şey bilmeden doğuyor. Sonra ne oluyor? Kralın oğlu kral oluyor, çöpçünün oğlu çöpçü oluyor, hıristiyanın oğlu hıristiyan oluyor, Müslümanın oğlu müslüman oluyor... sonra ne oluyor insanoğlu?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23