• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Hacı hacıyı Mekke’de Müslüman Müslümanı camide…

30 Aralık 2021
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Yazının başlığındaki ifadenin genel geçer hallerinden birisi şöyledir.

“Hacı hacıyı Mekke’de, hoca hocayı tekkede, ayyaş ayyaşı meyhanede bulur”. Bu sözün sonunun başka olduğunu bilirim de edeben buraya almıyorum.

Hacı hacıyı Mekke’de bulur, hoca hocayı tekkede, Müslüman Müslümanı da elbette camide bulur. Meyhanede bulacak değil ya.

Ha diyeceksiniz ki:

-“Şimdiki zaman sizin bildiğiniz gibi değil artık. Şimdi meyhanedekilerle camidekiler, öyle ittifaklar yapmaktalar ki, dengeler-değerler, inançlar birbirine karışmış vaziyette”.

Eh böyle diyecekler haksız değiller. İman dilden kalbe inmiyor veya kalp dildekini reddediyorsa, elbette meyhanecilerle hemhal olunur.

Söz buraya nereden geldi pek anlamadım ama böyle de bir hakikat var.

Diliniz ve görünür amellerinizle Müslüman bir tavır sergileyeceksiniz, sonra da gidip, İslam’ı ve Müslümanları öteleyenlerle birlikte hareket edeceksiniz.

Peki, bu garip ve anlaşılmaz ittifaklar kime karşı, milletimizin dini ve milli değerlerini önceleyen, savunan ve sahip çıkanlara karşı.

Tövbeee… Rabbim bunların en dinlisinden en meyhanecisine kadar tümünün şerrinden, “insana ve Allah’a dost olan bütün insanları korusun” Âmin.

Söze dost gibi yüce bir kavramla devam edelim.

Anadolu’da özellikle hanımlar arasında “ahiret kardeşliği” yahut “ahretlik” diye iki dünyayı da kapsayan bir dostluk anlaşması vardır.

 Müslüman hanımlar için de beyler için de dost ve dostluk kavramının ana kütlesini, “ahiret kardeşliği” oluşturur. “Ahiret kardeşliği” iki dünya için de önemli bir sözleşmedir.

Kitabımızda buyrulan “Müminler kardeştir” ayeti kerimesinin bir tezahürüdür. Müminlerin kardeş olduğuna inananlar, dünyada dost edindikleriyle ahirette de birlikte olmak isterler haliyle.

Haşir günü beraber olmak istemedikleriyle ittifaklarının sınırı bellidir. Ticaridir, birbirlerinin hakkına hukukuna girmeden komşuluktur, birbirlerinin inançlarına küfretmeden dünyalık işlerdir.

Bunun ötesinde kurulacak dostluklar-arkadaşlıklar-ittifaklar, eğer kişinin dinine zarar veriyor ve bu hal biline biline hâlâ “Müminler kardeştir” ilkesine uyanlara karşı ortak hareket edebiliyorlarsa burada söz biter.

İrfan ehli kimseler böyle hallerde duadan geri kalmaz şöyle derler:

-“Allah hesap günü onları birlikte haşreylesin”. Eh, bize düşen de âmin demektir. Rabbim dünyadaki ittifaklarını hesap günü de sürdürmeyi nasip etsin. Âmin.

Âşık Veysel’in ifadesiyle:

“Dünyaya geldiğim anda/Yürüdüm aynı zamanda/İki kapılı bir handa/Gidiyorum gündüz gece”. İşte bütün mesele, bu gidişte gece-gündüz yoldaşımızın kimler olduğudur. 

İslam’a dost, Kur’an’a dost, Peygamberimiz (s.a.v.)’e dost olduğunu diliyle ifade edenlere güvenilecek bir zamanda değiliz maalesef.

Ne acı durum değil mi? Camide karşılaştıkları, aynı secdeye baş koydukları insanlara muhalefet etme adına meyhanede buluşamayacakları kimselerle ittifak etmek.

Ezcümle:

Maalesef amellerimiz, dilimiz ve kalbimiz arasında uçurumlar var. Ve Allah’ın bu halimizi görmediğini sanıyoruz. Tövbe…

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Fatih

Hüseyin hocamıza teşekkürler, saygılar, sevgiler, selamlar.

YAYINLASANA

YÜREĞİN VARSA GELEN YORUMLARI HEPSİNİ YAYINLASANA
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23